01 Nisan 2018 17:21

‘İktidarın raf ömrü edebiyat kadar olamaz’

Maltepe Babil Kültür, Sanat ve Bilim Merkezi’nde devam eden edebiyat günlerinde bu haftanın konusu yazar Stefan Zweig’tı.

Paylaş

Maltepe Babil Kültür, Sanat ve Bilim Merkezi’nde edebiyat günleri devam ediyor. Bu hafta yazar Stefan Zweig’a değinildi. Eleştirmen Ayşegül Tözeren, 1881-1942 yılları arasında yaşayan ve roman, öykü, tiyatro, deneme, şiir, seyahat ve anı türlerinde yirmiden fazla esere imza atan yazar hakkında bilgi vererek, bir yıl önce en fazla satan kitaplar listesinde yazarın 4 kitabının birden yer almış olmasına dikkat çekti.  

Avusturyalı zengin bir sanayicinin oğlu olan, sanat ve yazarlık dışında başka bir amacı olmayan Zweig’ın, dönemin aydın ve sanatçılarının aksine politikayla ilgilenmediğini ancak zorunlu olarak katıldığı 1. Dünya Savaşı’nın düşünce yapısında büyük değişikliklere sebep olduğunu belirten Tözeren , Yahudi kökenli yazarın Nazi’lerin gerçek yüzünü kısa süre içerisinde gördüğünü söyledi. Kitapları toplatılan ve yakılan yazarın İsviçre’ye yerleşmek zorunda kaldığını, bu dönmede bir araya geldiği Sigmund Freud’dan çok etkilendiğini ve bu sayede yazılarında çok güçlü kişilik çözümlemeleri yaptığını belirten Tözeren, özellikle ‘Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu’ kitabında bir erkekten beklenmeyecek kadar güçlü bir kadın tahlilleri yaptığını belirtti. 

‘SAVAŞ KARŞITI BİR YAZAR’

1942 yılında intihar ederek hayatına son veren yazarın kitaplarının aradan geçen bunca yıl sonra yeniden yoğun okunmaya başlanmasının Türkiye’nin bugün içerisinde bulunduğu baskı ve sansür ortamının o dönemleri anımsatması ve bugün savaş karşıtı olmanın büyük suç sayıldığı ortamda savaş karşıtı Zweig’ı okumanın bir çeşit direniş gibi yorumlanabileceğini belirten Tözeren “ 50 yaşından sonra biyografi yazılarına ağırlık veren yazarın savaş karşıtı ve hümanist fikirleri Avrupa’yı etkiledi” dedi. 

Katılımcılarla karşılıklı sohbet şeklinde devam eden söyleşide, Zweig’ın yaşadığı dönem ile bugünün Türkiye’si arasındaki benzerlikler tartışıldı. Özellikle yazarın söylediği “Gerçek dışı ne varsa yüzsüzce kanatlarını açmış havalanıyor, gerçeğin kendisi ise yasadışı ilan edilmiş” ve “Savaş ancak onu bedeniyle yaşamamış olanlar için güzeldir” cümlelerinin bugün yaşadığımız ortam için söylenmişçesine gerçek olduğuna vurgu yapıldı.

Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak 2. Dünya Savaşının yarattığı yıkımdan kendi sınıfını sorumlu tutan yazarın bu sebeple sınıfı adına duyduğu utancın ve savaşın yaşattığı büyük maddi kayıpların intiharında etkili olduğu belirtildi. Türkiye’de öykü yazarlığı, öykünün edebiyattaki, yaşamdaki yeri ve edebi eleştiri üzerine sohbetle devam eden söyleşi, Stefan Zweig’ın intiharından 75 yıl sonra hala en fazla okunanlar arasında yer alması “Hiçbir iktidarın raf ömrünün edebiyat kadar uzun olamayacağı” yorumuyla son buldu. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

32 baronun katıldığı 'Çocuk Çalıştayı' sonuç bildirgesi açıklandı

SONRAKİ HABER

Afrin'de patlama: 1 sivil personel yaşamını yitirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...