06 Eylül 2017 16:44

Ohal’de kamp, rahat bir nefes!

OHAL’den sonra artan kutuplaştırıcı politikalar ile yoluna devam eden iktidara en güzel cevabı gençliğin yapmış olduğu bu iki kamp vermiştir.

Paylaş

Ahmet AKARSU
Kamp Komitesi Üyesi


Bir yılı aşkın süredir OHAL’in, gençliğe yönelik baskı politikaların sadece “muhalif gençliğe” değil, artan işsizlik ile eğitim müfredatlarının değiştirilmesi ile evrimin kaldırılması, akademinin içinin boşaltılması ve ihraçlar derken geniş gençlik kesimlerini saran bir politika izlediğini söyleyebiliriz. Kuşkusuz bir araya gelen gençlik kesimlerini “dağıtmak” namına elinden geleni yapan iktidara karşı gençliğinde bir çabası olduğunu söylemek mümkün. 
KAMPTA BİRİKTİRDİKLERİMİZ İLE DEVAM…
Yaz dönemi bakımından örnekleyecek olursak, bu yıl 15.’si düzenlenen Gençlik Yaz Kamplarımız; bir araya gelmenin, tartışmanın, birlikte eğlenmenin, birlikte meselelere çözümler aramanın, kolektif bir yaşamın OHAL koşulunda bile var olduğunu görmemiz açısından ciddi bir önem taşıyor.
OHAL’in ilanından sonra artan kutuplaştırıcı politikalar ile yoluna devam eden iktidara en güzel cevabı lise-üniversite ve işçi gençliğin yapmış olduğu bu iki kamp vermiştir. Gençliğin bir arada olmasını hele de iktidara zıt meseleler tartışılan kampların OHAL döneminde yapılması gençliğe “rahat bir nefes”, “taze kan pompalanması” olarak görülmeli ve başladığımız yerden, kampta biriktirdiklerimiz ile devam edilmelidir!
‘DÜNYA DÜZ’ SÖYLEMİNE KARŞI BİLİMİ SAVUNUYORUZ! 
Birçok kamp katılımcısı arkadaşımızın da dile getireceği gibi akademisyenlerin ihraç edilmesi, geçenlerde açıklama yapan AKP Gençlik Kollarından bir zatın “dünya düz” söyleminden de anlaşılacağı gibi bilimin hiçe sayılması, eğitim müfredatının gericileştirilmesi, evrimin kaldırılması vb. ilerleyen süreç OHAL ile daha kolay hayata geçirilmiştir. Kamplarımızda öne çıkan tablo gençliğin atölyelerdeki soru sorma oranının çokluğu, evrim atölyesine gitme oranındaki çokluk ve ekim devriminin 100. Yılında yürütülen tarihsel deneyimlerden öğrenme gibi polemik yapmak için, daha çok öğrenmeye ilgili olduğunu görmemiz gerekir. Artan gerici söylemlere karşı bilimi ve akademiyi savunduğumuzu ve savunacağımızı bir kez daha ilan ederiz!  
YENİ ARAYIŞLAR, YENİ ÇÖZÜMLER GENÇLİĞİN ELİNDE…
Kuşkusuz, Çıralı ve Kuşadası kamplarında ortaya çıkan tablolardan biri, gençliğin okumaya ve tartışmaya “aç” olduğudur. OHAL’in götürüsü olarak, üniversitelerde ve liselerde gençliğin kol-kulüp ve topluluklarını kapatan ya da herhangi bir etkinliği yaptırmayan, izin vermeyen hal almasından kaynaklı yeni arayışlar, yeni çözümler bulmak ile ilgili olduğunu söylemek de yanlış olmayacaktır. 
Son olarak iki kamptan da çıkaracağımız sonucun OHAL ve KHK’lerle gençliği “biat etmeye” zorlayan politikalara, kadınların haklarını yasalar ile elinden almaya çalışanlara karşı, gençliğin talepler etrafında, her kesimi kapsayacak bir politika da ısrar etme, kamplarda biriken deneyimler ışığında mücadele sözü çıkmıştır. Yineliyoruz; gelecek bizimdir! 


Çıralı kampına katılan “ufaklıklara”, “kamptan ne öğrendiğiniz?​” sorusunu yönelttiğimde, “bu kampta paylaşmayı, her şeyi birlikte yapmayı ve katı olmayan kurallara uymayı öğrendim” oldu. İşte bu söylemler minik bir katılımcı için söylenebilecek büyük söylemlerdi. Elbette bu söylemleri ona hissettiren şey ise kampımızın kolektif olması idi. Öte yandan ise farklı dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin gençliğin tek vücut bir yaşamı sürebilir olmasıyla ilgiliydi.

ÖNCEKİ HABER

Ekim Devriminin güncelliği

SONRAKİ HABER

Yeni bir döneme girerken…

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa