Kurban çok, alıcı yok!

Eren ERGİNE
Eylem NAZLIER 
İstanbul

Kurban Bayramı’na sayılı günler kaldı. Kurban pazarında büyük baş hayvanların fiyatı 8 ile 16 bin lira arasında değişirken, küçükbaş hayvanların fiyatı 700 liradan başlayıp 2 bin liraya kadar çıkıyor. Esenyurt Belediyesi tarafından kurulan ve yaklaşık 300 çadırın bulunduğu kurban pazarında, çadır başı 6 bin lira alınıyor. Satıcılar ise geçen yıl 3 bin lira olan çadır ücretine yapılan yüzde 100 zamma tepki göstererek “Ne duş alacak yerimiz ne de yolumuz var!” diyor. Hayvan pazarında satıcılar kadar alıcılar da tepkili. Zira artan fiyatlar cep yakıyor. 

Öyle ki bu durum satıcının da diline yansımış. Bir satıcı, kurban bakmaya gelenlere çadır önünde “Biz 2 bin kilometre yol geldik, siz çadırdan 1 metre içeri girmiyorsunuz” diye sesleniyor. Alıcı Zeki Altınkoyun ise bu sözlere yanıt olarak “Türkiye şartlarına göre hayvan fiyatları yüksek” diyor ve devam ediyor: “Asgari ücretin 1400 lira olduğunu göz önüne alarak hesap yapalım, bir hayvan bir asgari ücretlinin yaklaşık 9 aylık maaşı değerinde. 3-5 arkadaş bir araya gelerek durum değerlendirmesi yapacağız, eğer gücümüz yeterse alacağız.” Üretici ise alıcıya hak vererek “Karşı karşıya gelmek istemiyoruz” diyor.

‘ATANAMAYINCA HAYVANCILIK SEKTÖRÜNE GİRDİM’

Kafkas Üniversitesi Maliye Bölümü mezunu Feyzullah Demirci, atanamadığı için ağabeyiyle birlikte hayvancılık yapmaya başlamış. Demirci yaşadıklarını şöyle anlattı: “Ağrı’nın Tutak ilçesinden geliyorum. Ben üniversite mezunuyum. Atanamayınca hayvancılık sektörüne girdim. Hayvanları Ağrı’dan, İstanbul’a getiriyoruz, yer tutuyoruz. Biz de herkes gibi çadır başına 6 bin lira verdik. Çadıra, kerestesine ayrı para veriyoruz. Samanın fiyatları Ağrı ile İstanbul arasında çok fark ediyor, doğal olarak bu farkı alıcıya yansıtıyoruz. Vatandaşlar da haklı biz satıcılar da haklıyız, halkla karşı karşıya gelmek istemiyoruz.” Geçen yıla oranla fiyatların daha yüksek olduğunu belirten Demirci, “Bizim yaklaşık 45 bin lira gibi bir masrafımız oldu, bunu hayvan başına bölerek satış yapıyoruz. 20 hayvan getirdik ancak 1 haftada  5 tanesi satıldı. 1500 kilometre yoldan geliyoruz, biz bu hayvanları istiyoruz ki kâr ederek satalım. Ama  satamazsak tekrar geri götürme şansımız yok, ya kesime kasaba vereceğiz, ya da alıcıya kâr etmeden vereceğiz” diye konuştu.

‘HAYVANLARLA YATIP HAYVANLARLA KALKIYORUZ’

Kurban pazarında mecburiyetten dolayı yatıp kalktıklarını dile getiren Demirci devam etti: “Belediyemiz çadırların aşağısında tuvalet yapmış, maalesef duş yapmamış. Duş almak için aşağıda mezbaha var oraya gidip ücret karşılığında yıkanıyoruz. Normalde her gün yıkanmamız gerekirken  ben 1 haftadır duş alamıyorum, ama mecburuz yapacak bir şeyimiz de yok. Hayvanlarla yatıp hayvanlarla kalkıyoruz, yemeğimizi burada yiyoruz belediyenin hizmeti de sıfır” dedi.

‘ALICIYLA KARŞI KARŞIYA GELİYORUZ’

Pazar alanında gezmeye devam ediyoruz, nereye gidersen git satıcıların serzenişleri aynı. Halil Ülbeki “Hükümete sesleniyorum” diyerek söze başladı ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Çiftçiye yardım diyor, çiftçiye destek diyor ama ortada bir şey yok. Bayrama 13 gün kala 24 hayvan getirdim, ben henüz 4 tane hayvan sattım. Kurban çok alıcı yok, fiyatlar ırkına, rengine, kilosuna göre değişiyor 8 bin liradan başlayıp 16 bin liraya kadar çıkıyor. Geçen seneye oranla satışlarda düşüş var artış yok. Alıcıyla karşı karşıya geliyoruz, insanlar ağlıyor haklı yani, fiyatları pahalı buluyor.”

DİŞİ KURBANLIKLAR ELDE KALDI

DİŞİ hayvanların üretim az olduğu için kurban olarak kesilmesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yasaklanmış, bunun bayrama 1 ay kala açıklanması ise üreticinin tepkisini çekmişti. “Madem böyle karar alıyorlar en az 3 ay önceden vatandaşa bilgi verilmesi gerekirdi” diyen üreticiler, kurbanda satılmak üzere alınan dişi kurbanlıkların ellerinde kaldığını anlattı.