19 Temmuz 2017 23:31

OHAL'in medya hali: Gazeteciler tutuklu televizyonlar kapalı

1 yılını tamamlayan OHAL sürecinde gazeteler, televizyonlar, radyolar, haber ajansları kapatıldı, gazeteciler gözaltına alındı, tutuklandı...

Paylaş

15 Temmuz darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da ilan edilen olağanüstü hal, bir yılını tamamladı. Geçen bir yılda on binlerce kamu görevlisi ihraç edildi, on binlerce kişi tutuklandı, yüzlerce kurum ve kuruluş kapatıldı. OHAL’den basın da payına düşeni fazlası ile aldı. Gazeteler, televizyonlar, radyolar, haber ajansları kapatıldı, gazeteciler gözaltına alındı, tutuklandı.

OHAL’in birinci yılı dolayısıyla gazetemize değerlendirmelerde bulunan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, OHAL’in muhalefeti susturma aracına dönüştüğünü belirtti, “OHAL derhal kaldırılmalı, gazetecilerin tutukluluğuna son verilmelidir” diye konuştu.

‘OHAL ALTINDA GAZETECİLERİN BİR YILI...’

Türkiye’de gazeteciler OHAL altında korkunç bir yılı geride bıraktı. 157 gazeteci cezaevinde 110 medya kurumu kapatıldı, 2 bin 500 gazeteci işsiz kaldı. Darbe girişiminin birinci yıl dönümü pek çok gazetecinin tutukluluğunun da birinci yılı anlamına geliyor ancak hapisteki gazetecilerin iddianameleri aylar sonra hazırlanabildi. Hapisteki gazetecilerin bazıları aylar süren tutukluluğun ardından hakim karşısına çıkarken, bazılarının davaları henüz başlamadı bile.

OHAL sürecinde tartışmalı kararlara imza atan mahkemeler, gazetecilerin tutukluluğuna yapılan itirazları tek cümle ile reddetti. Yapılan değerlendirmeler ise kararların hukuki olmaktan çok siyasi olduğu yönünde.

GAZETECİLER HABERLERİ NEDENİYLE TUTUKLU

Cumhuriyet gazetesi davası OHAL sürecinin en çarpıcı davalarından. Gazetenin yönetici, yazar, çizer ve muhabiri olan 12 kişi aylardır cezaevinde. İddianameleri 5 ay sonra hazırlanan gazeteciler 24 Temmuz’da ilk kez hakim karşısına çıkacak. 

Aralarında gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Danışma Kurulu Üyesi Kadri Gürsel, Karikatüristi Musa Kart ve Muhabir Ahmet Şık’ın da bulunduğu gazeteciler, 43 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyorlar.

Darbe suçlaması ile yargılanan Gazeteciler Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ın aralarında bulunduğu gazeteciler 3’er kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyor. Bir sonraki duruşmaları 19 Eylül’de görülecek bu isimler için hazırlanan iddianame ise tartışmalarla dolu. Öyleki gazeteciler ‘subliminal darbe mesajı’ vermekle suçlanıyor.

AYLARCA HAZIRLANMAYAN İDDİANAMELER...

Gazeteciler Tunca Öğreten, Mahir Kanaat ve Ömer Çelik ile Deniz Yücel de Enerji Bakanı Berat Albayrak’ın maillerini haberleştirdikleri gerekçesi ile cezaevinde. 4 gazeteci aylardır tutuklu olmalarına rağmen henüz hakim karşısına çıkamadı.

Sözcü gazetesinden Mediha Olgun ve Gökmen Ulu da yine yaptıkları haberler nedeniyle gözaltına alındı ve tutuklandı.

Özgür Gündem Gazetesi OHAL kapsamında kapatıldı, Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katılan pek çok isim hapis cezasına çarptırıldı. Gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya aylardır tutuklu bulunuyor.

Tutuklu gazeteciler içeride de tecrit altında tutuluyor. Gazetecilere kitap verilmiyor, gönderilen mektuplar ulaştırılmıyor.

BUGÜNLERİ MÜCADELE VE DAYANIŞMA İLE AŞABİLİRİZ

Evrensel'e değerlendirmelerde bulunan Gökhan Durmuş OHAL’in bir an önce kaldırılmasını istedi. Durmuş şöyle konuştu: “157 gazeteci cezaevinde, binlercesi işsiz. Gazeteler, televizyonlar kapatıldı. Yukarıda genişçe yer verdiğiniz yüzlerce hak ihlali yaşandı gazetecilere dönük. İşte Cumhuriyet gazetesi davası. Ancak 24 Temmuz’da hakim karşısına çıkacaklar, Özgür Gündem gazetesi kapatıldı, gazeteciler hapiste, dayanışma kampanyasına katılanlar hapis cezası alıyor. Sözcü gazetesinden iki gazeteci cezaevinde. Hayatın Sesi, İMC kapatıldı. Aslında şu saydıklarımıza bakarsanız OHAL’in muhalefeti ve iktidar gibi düşünmeyen basını susturma aracına dönüştüğünü görürsünüz. Hemen her gün bir gazeteci sudan bahanelerle gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. Türkiye yaşanan bu baskılar nedeniyle basın özgürlüğü sıralamasında sona doğru koşuyor. Bütün bu saydıklarımız OHAL’den önce iyi miydi sorusunu akıllara getirebilir. Evet, değildi. Ancak bu kadar hukuksuz ve keyfi yürümüyordu. Yani, OHAL ile aylarca hakim karşısına çıkamadan hapis yatan gazeteciler ülkesi oldu Türkiye. Buna bir an evvel son verilmeli. Buardan sizin aracılığınızla da çağrı yapmak istiyorum. İlk çağrım iktidara, bir an evvel OHAL’e ve OHAL ile birlikte hukuksuzlukları katlayan uygulamalara son verin. KHK’leri tüm sonuçları ile birlikte iptal edin. İkinci çağrım ise gazetecilere ve halka. Bu koşullarda mücadele etmekten ve dayanışma içinde olmaktan başka seçeneğimiz yok. Gazeteci arkadaşlarımı meslekleri için mücadele etmeye çağırıyorum. Halkı da haber alma ve haber olma hakkına sahip çıkmaya çağırıyorum. Görülen o ki bu günlerden ancak mücadele ve dayanışma ile çıkılabilir.”

OHAL TÜRKİYESİ’NİN KISA BİR ÖZETİ...

- Darbe girişiminden beş gün sonra ilan edilen OHAL ile 110 medya kuruluşu kapatıldı. Kapatılan medya kuruluşlarının 20’si daha sonra tekrar açıldı. Kapatılan kurumlar arasında Hayatın Sesi TV, İMC TV, TV10, Özgür Gündem, Azadiya Welat, DİHA, JINHA Evrensel Kültür Dergisi de bulunuyor. 

- Türkiye Gazeteciler Sendikasının verilerine göre şu anda 157 gazeteci cezaevinde. Türkiye hapisteki gazeteci sayısı nedeniyle dünyada en çok gazeteci hapseden ülke olmuşken, iktidar kanadındaki çeşitli isimlerden cezaevlerindeki gazeteci sayılarına ilişkin tartışmalı açıklamalar yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan cezaevinde sadece 2 gazeteci olduğunu söylerken, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise bu sayıyı 3 olarak açıkladı. 

- Temmuz’a 136 gazeteci cezaevinde girdi, 301 gazeteciye toplam 142 ağırlaştırılmış müebbet, 5 müebbet ve 4 bin 259 yıl 10 ay hapis isteniyor. 18 gazeteci Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaretten 90 yıl hapis istemiyle yargılandı.

- Darbe girişiminin üzerinden geçen bir yılda, tutuklanan çok sayıda gazeteci de hapishanedeki birinci yılını doldurdu. Buna rağmen iddianameler ancak bahar ayında açıklandı ve birçok büyük medya davası ya yeni görüldü ya da henüz hiç başlamadı.

- OHAL’de 715 gazetecinin sarı basın kartı iptal edildi. 

- OHAL nedeniyle yaşanan kurum kapatmaları nedeniyle 2 bin 500’ün üzerinde gazeteci işsiz kaldı. Bu sayı ile işsiz gazeteci sayısı 10 bine dayanmış oldu.

- Türkiye, RSF Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 155. sıraya düştü. 

- Anayasa Mahkemesi Türkiye’de ifade özgürlüğünü garanti altına almak için kilit bir role sahipti. Ancak OHAL’in ilanından itibaren çalışmadı. Yapılan başvurular değerlendirmeye bile alınmadı.

- Şubat 2017’de OHAL İnceleme Komisyonu oluşturuldu. Bu komisyonun 200 binin üzerindeki OHAL mağdurunun başvurularını incelemesi gerekiyor. Ancak hâlâ çalışmaya başlamayan Komisyon 23 Temmuz’da başvuruları kabul edecek. Komisyonun yedi üyesinden beşi hükümet tarafından atanıyor. Bu komisyonun nasıl çalışacağı ise tartışma konusu...

(MEDYA SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

WhatsApp yeni bir güncellemeye hazırlanıyor

SONRAKİ HABER

OHAL'in 1. yılında sanat; yasak, ihraç ve sansür kıskacında

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...