30 Ocak 2017 00:40

İzmir’den Diyarbakır’a bir taraftar yolculuğu

Altay taraftarı Kemal Ege Aktaş ve Ersan Demirsoy ile Şehmus Özer'in izinde İzmir-Diyarbakır arasında gerçekleştirdikleri yolculuğu konuştuk.

Paylaş

Altay Spor Kulübü, 16 Ocak 2017 tarihinde 103. kuruluş yıl dönümünü kutladı. Bu kutlamalara ek olarak Kızıl Kabus taraftar grubu temsilcileri, tarihleri boyunca formalarını giyen oyunculara saygı duruşu olarak tanımladıkları bir hareketle, kısa bir süre önce acı bir trafik kazası sonucu kaybettiğimiz Şehmus Özer’in kabrini ve Diyarbakır-Ergani’deki köyünü ziyaret ettiler. Ziyareti gerçekleştiren iki Altay taraftarı Kemal Ege Aktaş ve Ersan Demirsoy ile İzmir-Diyarbakır arasında gerçekleştirdikleri yolculuğu konuştuk...

Sizleri tanıyabilir miyiz?

Kemal Ege Aktaş: 29 yaşında üniversite öğrencisiyim. Aynı zamanda bir emekçiyim. Altay aşkım 1996 yılında Altay altyapısında başladı. Yaklaşık 20 senedir maçlara gidiyorum.  Altay’ın sevinçlerine de üzüntülerine de şahit oldum, diğer bir ifadeyle şampiyonluk da gördüm küme düşme de… Hayatımın sonuna kadar Altay aşkıyla yaşayacak bir arma sevdalısıyım.
Ersan Demirsoy: İzmirliyim. Bir tekstil firmasında çalışıyorum. Ailem İstanbul takımları sempatizanı olmasına rağmen doğduğum büyüdüğüm semtte Altay taraftarları olması sebebiyle Altay ile aramda bir bağ oluştu. 2003’ten beri yani Altay Süperlig’den düştüğünden beri hiç şampiyonluk görmedim ama bu durum Altay aşkını azaltmak bir yana daha da kuvvetlendirdi.

Kuruluş yıl dönümü kutlamalarına ek olarak, kısa bir süre önce kaybettiğimiz ve Altay’ın kaptanlığını da yapmış olan Şehmus Özer`in kabrini ve Diyarbakır-Ergani’deki köyünü ziyaret ettiniz. Bu süreci anlatır mısınız?

E. D. Her yıl geleneksel olarak okullara kampanya düzenliyoruz. Genelde İzmir ilçe ve köylerindeki çocukların bot, mont ya da diğer ihtiyaçlarını karşılamak için seferberlik ilan ediyoruz. Bir arkadaşımız, “Madem her yıl böyle bir çalışma yapıyoruz, kaza sonucu ölen kaptanımız Şehmuz Özer’e bir vefa sergileyebilir miyiz, Diyarbakır’a gidebilir miyiz” dedi. Tartıştık ve fikir birliğine vararak, bizde yıllarca top oynamış, iyi karakteriyle bildiğimiz, futbolculuğun hakkını sonuna kadar vermiş Şehmus Özer’in mezarını ziyaret etmek için Diyarbakır’a gitme kararı aldık.

K. E. A. Ülkemizin birçok köyünde bu kış aylarında çocuklar maalesef çok zor şartlar altında. Armamıza emek veren, kaptanlık yapan Şehmus Özer’in kendi köyüne yardım ettiğini, kendi insanlarına çok sadık olduğunu bildiğimiz için böyle bir karar aldık. Diyarbakır Ergani’deki köyünü ziyaret ettik, ailesine taziye ziyaretinde bulunduk. Köyde taşımalı eğitim sistemi vardı. Öğleden sonra okuldan dönen öğrencilerimize montları dağıttık. Onların yüzündeki gülümsemeleri görmek her şeye bedeldi.

TAKSİ ŞOFÖRÜ PARA ALMAK İSTEMEDİ

Batı’dan Doğu’ya İzmir’den Diyarbakır’a yapılan bu taraftar yolculuğunun, Diyarbakır’da nasıl karşılandığını anlatabilir misiniz? 

K. E. A: Altay armasının peşinde seneler boyunca birçok deplasmana gitmeme, birçok şehir gezmeme rağmen Diyarbakır’a daha önce hiç gitmemiştim. Havaalanında bizi karşılayıp döndüğümüz ana kadar geçen 2 günlük zaman diliminde bizlere çok misafirperver bir şekilde davrandılar. İlginç gelebilir havaalanından bindiğimiz taksinin şoförü İzmir’den geldiğimizi öğrenince bizlerden para dahi almak istemedi. Tanıştığımız, konuştuğumuz her insan İzmir’den gelmiş olmamızdan ötürü çok mutluydu. Aynı şekilde Şehmus Kaptanın ailesi de çocuklarının çok sevildiğini biliyorlardı ama bu kadar, İzmir’den kalkıp gelecek kadar çok sevildiğine şaşırdılar, mutlu oldular. Bölge insanının misafirperverliğini hep duyuyordum ama bu kadarını beklemiyordum. 

E. D. Diyarbakır’a ikinci gidişim. İlk gittiğimde Diyarbakır halkıyla beraber özgür bir şehirdi. Ama şu an sokaklarda ve insanlarla yaptığınız sohbetlerde bu özgürlüğü hissetmek mümkün değil. Her yerde güvenlik önlemleri var, sürekli şüpheci ve güvensiz bir hava hâkim. Orada geçirdiğimiz 2 günde bile yaşananların yazılı ve görsel basında yansıtıldığı gibi olmadığını hissedebiliyorsunuz. Suriçi gibi tarih kokan bir yere beton dökülmüş, bunlar beni çok üzdü. Diyarbakır halkı ilk gittiğim dönemde çok mutlu bir halktı ama ben bu kez onları çok yorgun gördüm. Bu yorgunluğa ve yaşadıkları sürecin günlük hayatlarına olan olumsuz yansımalarına karşın; bir araya geldiğimiz herkes, her şeye rağmen taşıdıkları umudu Batı’ya anlatmamızı istedi, bu röportajla Diyarbakırlılara verdiğimiz sözü de tutmamıza vesile olduğunuz için teşekkür ederiz.  Bu noktada bizlere her konuda yardımcı olan Amedspor Direniş Taraftar Grubu ve Ramazan Tugay’a da teşekkürü bir borç biliyoruz.

'DİYALOG VE İLETİŞİM KANALLARI AÇIK OLUNCA…'

Bu yolculuktan sonra gerek yerel basında gerek sosyal medyada bu hareketinizin olumlu geri dönüşlerine şahit olduk. Kendi camianız olan Altay’da nasıl karşılandı?

K. E. A. Büyük bir çoğunluk tabii ki olumlu karşıladı. Olumsuz karşılayanlar da oldu. “İzmir’deki yoksul okullar varken Diyarbakır nereden çıktı” diyenler oldu. Biz kaptanımıza vefa borcumuzu ödediğimizi ve ek olarak daha çetin yaşam koşulları olduğu için Diyarbakır’ı seçtiğimizi ifade ettik.

E. D.Şehmus Özer adı altında formamızı giyen tüm sporcularımıza bir vefa davranışıydı yaptığımız. Herkesle tek tek konuyu değerlendirdik, yaşadıklarımızı anlattık. Diyalog ve iletişim kanalları açık olunca en olumsuz bakan arkadaşlarımızın bile konuya dair bakış açılarının değiştiğini gördük. 

Özer, hem Karşıyaka hem de Altay forması giyen bir futbolcu.Genel çerçevede düşündüğümüz zaman 2 ezeli rakip arasında transfer yapan futbolcular taraftarlar içeresinde hoş anılmazlar. Ancak Özer’in bu noktadaki önyargıları kırdığını da görüyoruz. Bunu neye bağlıyorsunuz?

E. D.Şehmus sahada terinin son damlasına kadar oynayan, formanın hakkını veren, taraftarla bağını sempatik olmak için değil, gerçekten maçta elinden gelen bütün gayreti göstererek kuran güçlü bir futbolcuydu. Her şeye, her olaya iyi niyetli yaklaşırdı. Bir arkadaşı arıyor Şehmus’u,“Abi hadi yemeğe gidelim” diyor. “Tamam gidelim ama alt kümedeki çocuklar da gelsin” diyor. Herkesi çağırır ve kimsenin elini cebine attırmazmış Şehmus. Biz bunları sonradan futbolcu arkadaşlarından öğreniyoruz. Şehmus’un içinde bir iyilik yatıyor ve gittiği her takımda sevilmesinin sebebi de bu. Bir taraftar futbolcudan ne bekler? Formanın hakkını ver istersen yüzüme gül, istersen gülme. Şehmus görev adamıydı.

K. E. A. Şehmuz Altay’da Altaylı, Karşıyaka’da Karşıyakalıydı. Özellikle günümüzdeki futbolculara bakarsak Şehmus gerçekten çok iyi niyetli profesyonel ahlaklı bir sporcuydu. 

'AMEDSPOR’A YAPILAN FAŞİZAN BİR UYGULAMA'

Şehmus Özer’in kentinin takımı Amedspor şu an deplasman yasakları konusunda bir rekora sahip, neredeyse taraftarlarına yönelik her deplasmana yasak geliyor. Deplasmanları aynı zamanda iki farklı kültürün birbiriyle tanışması için bir araç olarak görülebilecekken bu yasakları nasıl değerlendiriyorsunuz?

E. D.: Deplasman bir haktır ve engellenemez. Bu futbol kültüründe yatan bir enerjidir. Amedspor’a yapılanın daha önce hiç yaşanmamış bir olay olduğunu, faşizan bir uygulama olduğunu görüyoruz. Bir gün maçlarını izleme fırsatınız olursa yaptıkları pankartlardan, formalara, atkılarına kadar hepsinde zeytin dalının, beyaz güvercinin, dillerinde, yüreklerinde, akıllarında barış ve kardeşliğin yattığını görürsünüz. 

K. E. A.: Armaya, takıma sevdalı birçok insanın kilometrelerce yol gidip stada girememesi çok acıdır. Her platformda dillendireceğiz bunları ve her zaman da onlarla temas halinde olacağız, yan yana omuz omuza olacağız. Onlara yapılan yarın başka takım taraftarlarının başına da gelebilir. Onlara dönük baskının yaşadıkları şehirle, taşıdıkları isimle, kimlikle alakalı olduğunu düşünüyoruz. KızılKabus taraftar grubu olarak,Amedspor taraftarının yanında olmayı bir görev kabul ediyoruz. Yalnız olduklarını düşünmesinler.

UNUTULMAZ GOLLERE İMZA ATTI 

Şehmus Özer’in Altay forması giydiği dönemde kaptanla ilgili unutamadığınız bir anı var mı?

K. E. A.: Galatasaray maçında attığı röveşata, jeneriklik bir goldü. Aynı zamanda taraftarla diyalogu çok iyi bir futbolcuydu. Hangi ligde olursa olsun Şehmus her zaman o takımı kurtaracak bir futbolcuydı. Liglerde önemli olan Şehmus’un kadroda olup olmadığıydı.

E. D.: Şehmus oyundayken büyük bir idol vardır oyunda. Bir şey beklersiniz futbolcudan. Biz ondan her zaman gol beklerdik, ara pası beklerdik. Şehmus bizi hiç yanıltmazdı. Unutmadığım ana gelirsek; o gün kale arkasındaydım. Kaçıncı sıralara düştüğümü hatırlamıyorum ama bir gol attı inanamadım, golü bile görmedim. Yaşadığım sevinci unutamıyorum. Yıllar sonra bile bugün evinize gidip interneti açtığınızda, Altay yazdığınızda Şehmus’un o golü karşınıza çıkar.

ALTAY HER ZAMAN VEFALI OLACAK

Ersan ve Kemal Ege son sözlerinde Şehmus Özer özelinde Altay’da futbol oynamış, Altay’a emek vermiş bütün sporcu büyüklerini de anmış olduklarının bilinmesini istiyorlar. Diyorlar ki, “103. yılımızı böyle anlamlı bir şekilde taçlandırmak istedik. Bizim için de önemli olan Altay’a emek verenlerin emeklerinin karşılıksız olmadığını herkese göstermekti. Bu bizi hem ahlaki olarak hem vicdani olarak rahatlatmıştır. Altay her zaman vefalı olacaktır”. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Levent Gültekin: 50-0 da başlasak ‘hayır’ın şansı var

SONRAKİ HABER

Üstü balık çiftliği altı antik kent!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...