Erzurum’dan olimpiyat geçti…
Memleketin en kıyıda köşede kalmış illerinden biri olan Erzurum bir kaç günlüğüne ülkenin ilgi odağı oldu. Uluslararası Üniversitelerarası Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan Erzurum makyajlandı, silindi süpürüldü ve muasır kentler seviyesine getirilmek için milyonlarca liralık yatırımın sahibi oldu. Peki Erzurum halkı olimpiyatları nasıl karşıladı, şimdi, olimpiyat görmüş bir kent olan Erzurum’da olimpiyattan geriye ne kaldı? Medyada büyük yer alan olimpiyatlarla ilgili soğukkanlı bir değerlendirme yapmanın vaktidir.
Olimpiyatların renkli yanlarını günlük medyada herkes izlemiştir. Olimpiyatların başlangıç ve bitiş sürecinde Erzurum’da gözlemlerde bulunduk. Kaç ülke katıldı, kimler madalya aldı, Türkiye ne durumda idi bunları biliyorsunuz. Genel sıralamada sondan ikinci olmakla spor alanındaki başarı ortada. Zaten spor olsun diye katılmışız meğer. Önemli olan renkli görsellik ve reklammış. Seçimlere aylar kala bu şaşaalı şov hedefine ulaşmış gözüküyor.
BİZ HALKA HALK BİZE SORUYOR
Erzurum bir öğrenci kenti. 55 bin civarında öğrenci kapasitesi, ilin ekonomisini yakından etkiliyor. Önümüzdeki yıl bu kapasite 100 bini aşacak. Olimpiyat nedeniyle yapılan yatırımlar öğrenci kapasitesine yönelik. Erzurum’a girdiğimizde yeni yapılan modern binaları görüyoruz. Kimi spor tesisleri kimi öğrenci yurtları. Söylendiğine göre gerçek rakamların çok üstünde fiyatlara bu binalar yapılmış. Cemal Gürsel Stadının ve Atatürk Üniversitesinin civarından Erzurum’un içlerine ilerlediğimizde sanki başka bir bölgeye gittiğimizi düşünüyoruz. Kimsenin ne olimpiyatla ne de yapılan yatırımlarla bir ilgisi yok.
Halktan kişilerle konuştuğumuzda onlar bize soruyorlar ne yapılıyor diye? Olimpiyat düzenlenen bir ilde hiçbir canlılık yok. Oysa ki tarih epey yakınlaşmış 18 ocak sıraları… Yanlızca havaalanı ve stad çevresinde sallanan olimpiyatlarla ilgili posterler ve bannerlar gözümüze çarpıyor.
SADECE HAMALLAR ERZURUMLUYDU
Taksici amca; “Çok yatırım yapıldığı söyleniyor. Yalnızca spor alanları ve çevresinde bunlar yapılıyor. Sokaklar ve mahalleler rezalet içinde. İş yok güç yok. Ben AKP’liyim ama bilmiyorum. Belediye hiç çalışmıyor.” Belediye başkanına AKP’li diye oy vermiş ama pişmanmış.
Bir esnaf ise; “Olimpiyatların Erzurum’da yapılacağını duyunca sevinmiştik, Şurada bir hafta kaldı bir şey yok. Yeni binalar diktiler, ama bize hiçbir yararı yok. İşsizlik ve yoksulluk aynı sürüyor. Ne binalar yapılırken ne de harcamalar yapılırken esnaftan alış veriş yapmadılar. Taşeronlar Ankara’dan, İstanbul’dan kendileri getiriyorlar. Yalnızca hamalları Erzurum’lulardan kullanıyorlar…”
Gürcükapı civarında dolaşırken -ki Erzurumun en canlı caddelerinden biri- ne bir heyecan ne de olimpiyatla ilgili bir şey göremiyoruz. Seyyar satıcılar ve esnaf benzer dertlerden yakınıyor. Kimi “Hiç yoktan iyi oldu bu yatırımlar” diyor, kimi “Yazık olacak bu kadar para pul boşa gidecek, birkaç yıl sonra çürüyecekler” diyor.
Erzurum’da okuyan üniversiteli bir genç; “Yapılanlar göz boyama için. Seçim yatırımına çevirdiler. Gerçek anlamda bir süreklilik sağlanamazsa bir balon gibi sönecek ama halkın gözünü geçici olarak boyuyorlar” diyor.
Olimpiyatların kapanış törenlerinin yapıldığı 6 şubat günü gece 11.00-12.00 civarında merkez caddelerini dolaştığımızda ise olimpiyatlar burada mı yapıldı? Diye sorasımız geldi. Sokaklar bomboştu. Cağ kebabı satan birkaç lokanta dışında nerdeyse her yer kapalı.
YUHLAMA İÇİN ÖNLEMLER ÜST DÜZEYDEYDİ
Özellikle şov yanı önemli olan bu törenler için Türkiye’nin hatta Dünyanın dört bir yanından katılımcılar yer aldı. Yüzlerce kamyon, TIR ve uçak dolusu malzeme ve insan haftalar öncesi Cemal Gürsel Stadı’na geldi. İki saatlik gösteriler için harcanan para hesap edilemez boyutlarda oldu.
Erzurum’da düzenlenen 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nın açılış ve kapanış törenlerinin görkemli olması için 1500 kişilik bir ekip geceli gündüzlü çalıştılar.
Provalar koşturmalar eksiklerin giderilmesi derken beklenen gün geldi. Özellikle Başbakanın Seyrantepe Galatasaray stadının açılışındaki yuhalanmasının ardından çok sıkı güvenlik önlemlerin alındığı göze çarptı. Resmi, sivil ve özel güvenlik birçok polis görev başındaydı. Yoğun ilginin beklendiği açılış için emniyet, günler öncesi hazırlıklara başlamıştı. Öyle ki aylardır gönüllü çalışanlar ve boyunlarında kartları olanlar dahi stada alınmamışlardı. Hem onlar, hem de içeriye giremeyenler dışarıda uğraşırlarken açılış törenleri başladı.
Tribünlerde izdihamlar yaşanırken rezalet diye bağırışlar törenin yüksek volümü altında ezildi. Öyle ki sivil polisler halkın içinde tribünlerde kartal bakışlarıyla hep tedirginlik içinde görev başındaydı. Belli ki Seyrantepe uykularını oldukça kaçırmıştı. Bir yandan Erzincan’a kadar ulaşan protestocu gençler bir yandan halkın galeyana gelmesi korkular yaratıyordu. Görevli bir polis; “Burada Erdoğan çok seviliyor, bir şey olmaz, yeter ki protestocu öğrenciler girmesin” diyordu. Beklendiği gibi açılış gayet görkemli olmuştu.
Stadın dışında kurulan dev balonda 360 derece ile törenlerin gösterileceği, içeri giremeyenlerin buradan izleyebilecekleri ise ‘bir balon’ oldu. Halkın kızıp balonu patlatmasından korkulmuş olacak balonda organizasyonun logosu dönüp durdu.
SEL GİDER KUM KALIR
Özellikle hava şartlarının açılışa oranla daha sert olması, Devlet erkanının alaka ve ilgisinin azalması kapanış töreninin sönük geçmesine yol açtı. Erzurum belediye başkanı Ahmet Küçükler konuşmaya başlayınca stada yuh sesleri ve protesto ıslıkları hakim oldu. Anadolu Atesi’nin Nuhun Tufanı temalı gösterisi gemisiz işlenmek zorunda kaldı. Gemiyi uçuracak olan tellerin karışması geminin kızakta kalmasına yol açtı. Bizim provalarda izlediğimiz gemi şovu törende olamadı.
Saha içinde gösteri için hazırlanan havai fişeklerin atılmasından nedense vazgeçilince stad boşaltılınca saha içinde çalışanlara özel gösteri haline dönüştü.
Geriye tonlarca çöp, TIR’lar dolusu araç gereçin toplanarak yola düşülmesi kaldı. Erzurum sanki olimpiyat yapılmayan bir şehir halinde geceyi geçirmeye başladı. “Universiada 2011 face book” sayfasına baktığımızda daha şimdiden hoşnutsuzluk ve eleştirilerin başladığını görüyoruz.
İktidar bir kez daha görsel şovla görünürlüğünü arttırırken, tarımın, hayvancılığın neredeyse yok olmaya başladığı, işsizliğin ve yoksulluğun üzerine bir bardak su içirilerek, ‘olimpiyat gerçekleştirmiş bir şehir olmanın’ duygusuyla seçimlere kadar idare edilecek yatırımlar yapıldı. Harcandığı söylenen paralarla yeni bir Erzurum daha kurulabilecekken varolan Erzurum’a ne kadar yansıdığını zaman gösterecek. Ne demişler “Sel gider, kum kalır!”. (Erzurum/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et