04 Aralık 2016 07:23

İktisatçı Kozanoğlu’dan kriz uyarısı!

Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu: Siyasi değişiklik olmadan ekonomi rayına oturmaz.

Paylaş

Prof. Dr. İktisatçı Hayri Kozanoğlu, ülkedeki ekonomik gidişata ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin 420 milyar dolar dış borcu olduğunu belirten Kozanoğlu, bu durumun orta ve uzun vadede çok ciddi bir sıkıntı olmayı sürdüreceğini söyledi. Kozanoğlu’na göre, Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri ise ağırlaşması muhtemel döviz krizi.

Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın döviz bozdurma çağrısını değerlendiren Kozanoğlu, “Elinde döviz olanların bir kısmı küçük tasarruf sahibi yurttaşlar. Bunların bütün dövizlerini toplasanız zaten yine büyük bir yük etmez. Erdoğan’ın ‘Dövizlerinizi bozdurun’ diyeceği bir kitle varsa AKP’ye oy veren iş çevreleri, kendi milletvekilleri, büyük müteahitlerdir. Onlardan bahsetmek gerekiyor. Yoksa yurttaşların elinde özel bir döviz bulunduğunu söylemek mümkün değil. Zaten özel sektörün elinde 100 milyar dolar döviz varlığı var. Bunların hangi şirketler olduğu belli. Erdoğan, bu şirketlerin dövizlerini bozmasını istesin. Ortalama vatandaşın yastığının altında 300-400 dolar olan bir insanın dövizini bozmasıyla Türkiye ekonomisi rotasına girmez” dedi.

Döviz kurundaki artışa ilişkin uyarıda da bulunan Kozanoğlu, “Asıl önemli olan bu döviz hesaplarının ötesinde borçlarını ödeyemez duruma gelen şirketlerin kapanma ile yüz yüze kalması ve ekonomik krizi bahane ederek 2000 yılında yaşadığımız gibi ücretleri ödememesi, ücretleri geç ve eksik ödemesi ve sade yurttaşın hayatına bunun yansımasıdır. Korkarım ki, önümüzdeki haftalarda sokaktaki yurttaşlarımız bunun faturasını daha ağır bir şekilde ödemeye başlayacaktır. Kriz psikolojisi toplumda daha belirleyici olarak hissedilecektir” dedi.

TÜSİAD’ın OHAL’in kaldırılması çağrısını da değerlendiren Kozanoğlu, “Türkiye’deki krizin ekonomik olarak hissedilen yönüne sırf ekonomik önlemlerle çözüm bulmak mümkün değildir. Türkiye’nin daha demokratik, insan haklarına saygılı, çoğulcu bir demokratik iklime geçmesi gerekir diyorduk. Aslında bir anlamda TÜSİAD da bunu doğrulamış oluyor. Bir şekilde Türkiye’de iş çevreleri açısından da bıçağın kemiğe dayandığı anlamına geliyor. Yani siyasi olarak bu iktidarın ayakta kalması, Erdoğan rejiminin ayakta kalmasının koşulları giderek ortadan kalkıyor” ifadelerini kullandı.

‘SİYASİ DEĞİŞİKLİK OLMADAN EKONOMİ RAYINA OTURMAZ’

Kozanoğlu’na göre, Türkiye’deki ekonomik krizin çözümü, öncelikle politik olarak demokratik bir iklime geçilmesi, insan hakları ve demokrasiye saygının egemen kılınması, OHAL’in kaldırılması, Türkiye’de yasama, yürütme, yargı arasındaki güçler ayrılığı prensibinin hayata geçmesi, hukukun üstünlüğünün sağlanması, yargının bağımsızlığının sağlanmasıdır. Ancak bunların ‘Erdoğan rejiminde’ pek mümkün olmadığını ifade eden Kozanoğlu, ülkede bir siyasi değişiklik olmadan ekonominin de rayına oturma şansının fazla bulunmadığını dile getirdi.

2001’dekinden daha farklı bir krizle yüz yüze olduğumuzu söyleyen Kozanoğlu, 2001 krizinde çıkartılacak en önemli dersin Türkiye’nin politik anlamda sadeleşmeye gitmeden demokrasi ihlallerine devam ederek, hukukun üstünlüğünü çiğneyerek ekonomide düze çıkması olanaksızlığının olduğunu belirtti. Kozanoğlu, 2001 ve 1994 krizinin bunun bir örneği olduğunu dile getirerek, “94 krizi hatırlanırsa; o zaman Necmettin Erbakan’ın Başbakanlığı ile sonuçlanan bir sürecin önünü açmıştı, 2001 krizi AKP’nin önünü açmıştı. İslamcılar bu geçmiş iki krizden avantajlı çıkmıştı bu seferkinde ise faturayı onların ödemesinden başka çıkar yol görünmüyor” dedi. (DİHABER)

ÖNCEKİ HABER

Değinmeler

SONRAKİ HABER

Ünlülerin tanımıyla Mozart

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...