03 Aralık 2016 15:42

Bu utanç sizin, onur bizimdir

“Bir Allah’a bir de size güveniyorum” diyerek geliyordu kadınların büyük bir çoğunluğu.

Paylaş

Zozan ÖZGÖKÇE

 

“Bir Allah’a bir de size güveniyorum” diyerek geliyordu kadınların büyük bir çoğunluğu. VAKAD’ın Kadın Dayanışma Merkezine gelen kadınlar bize gelmeden önce ya hiçbir yere başvurmamış oluyorlardı ya da başvurmadık mekanizma bırakmamışlardı. Aile, akrabalar, aile büyükleri, aşiretin önde gelenleri, karakol, adliye, valilik, muhtar, imam, jandarma gibi birçok kişi, kurum ve kuruluşa bir umutla başvurmuşlardı. Bu mekanizmaların hep kadınları suçladıklarını, onlardan itaat etmelerini, idare etmelerini, sessiz olmalarını, daha az konuşmalarını, onları anlamadığını, onlara başka bir hayatlarının olabileceğini gösteremediklerini, hatta çaresiz olduklarını ve tek çarelerinin onlara şiddet uygulayanın yanına geri dönmenin aile dışındaki dünyanın kötü olduğunu aktarmışlardı. Kimse haklarının olduğunu, bu hakları için şu veya bu mekanizmaları kullanabileceklerini anlatmamıştı. Aile ve yakın çevre, bir ‘kadın’ için kimse ile başlarının belaya girmesini istemediklerini, kamu kuruluşlarının da genel olarak şiddet uygulayan ile ara bulmaya çalıştıklarını belirtiyordu.

 

VAKAD’LA BULUŞAN BİR KADIN: AYŞE

İşte bu kadınlardan biriydi Ayşe. Ayşe 22 yaşındaydı, 16 yaşında evlendirilmiş ve küçük bir çocuğu vardı. Evlendikten hemen sonra hamile kalmıştı ve kocası o hamile iken askere gitmişti. Bu arada hemen evlerinin yanındaki bir evde oturan amca çocuğunun tacizi ile karşı karşıya kalmıştı. Sessiz kalmıştı. Kime söylese herkesin onu suçlayacağını düşünüyordu. Dışarı çıkması bile suç olacaktı. Bu sessizlikten güç alan amcaoğlu onu sürekli takip ve taciz ediyordu. Bir gün onu konuşmak için ahıra çağırıyor. Kadın da bu tacizi bırakması için konuşma imkanı bulmak için gidiyor buluşma yerine. Amcaoğlu kadının saçlarından çekiyor, yere atıyor, ağzını bağlıyor ve tecavüz ediyor. Kadın bu tecavüzü de saklıyor. Sakladıkça bu sefer tehditle tecavüz devam ediyor. Bu tecavüzler sonrası kadın hamile kalıyor. Bize tam olarak 9 buçuk haftalık hamile iken geliyor. Neyse ki yasal süre dolmamış henüz. Kocasının askerden dönmesine az bir sürenin kaldığını ve hamile olduğu anlaşılırsa infaz edileceğini söylüyor, ki bunun çok örneğini gördük yıllarca.

Hemen harekete geçiyoruz. Kürtaj için devlet hastanelerine gidiyoruz. Devlet hastaneleri kocanın imzasını istiyor. Durumu doktorlara anlattığımız halde, kadından koca imzası istememiz halinde katledileceğini söylediğimiz halde doktorlar yanaşmıyorlar kürtaj yapmaya. En sonunda insaflı bir doktor buluyoruz ve kadının kürtajı gerçekleşiyor. Kocası döndükten sonra amcaoğlu kadının etrafında dolaşmamaya başlıyor çünkü kadın dernekte öğrendiği bireysel korunma teknikleri ve polise şikayet etme hakkı ile adamı tehdit ediyor. Maalesef şikayet etme, savcılığa suç duyurusunda bulunma kadın için hayatının mahvolması anlamına geliyor. Kocasını seviyor ve ailesi ile birlikte tecavüzsüz ve tacizsiz bir yaşam talep ediyor. Kadın amcaoğlundan çok fazla korkuyordu, aynı zamanda akrabalarından ve kocasından. Biz de bu durumu ihbar edemedik çünkü kadının hayati güvenliği her şeyden önce gelir. Tecavüz eden kişi tecavüz ettiğiyle kaldı birçok tecavüzcü gibi.

 

ARAMIZDAKİ BAĞI KOPARMAK İSTİYORLAR

Sessiz kalmak zorunda kalmak... Saklamak zorunda olmak... Taciz ve tecavüz ile karşılaşınca toplum tarafından yargılanma korkusu... Öldürülme korkusu... Başka bir yaşam kurma fikrinin bile oluşamaması... Şiddet ortamından kaçamamak... Sessizlik hali biz kadınların en büyük sorunlarından biri... Daha doğrusu sessizleştirilme... Kadına yönelik ayrımcılık, şiddet, cinsiyet eşitsizliği konularında binlerce çalışma yaptığımız Van Kadın Derneği (VAKAD) aniden kapatıldı. Derneğin parasına ve tüm mallarına el konuldu. Para veya sahip olduğu mallar değil uykularımızı kaçıran, VAKAD’ın dernek merkezinde 13 yıllık başvuran bilgileri, basın arşivlerimiz, toplantı notlarımız, 2 binden fazla kitap, daha yeni bastırdığımız ‘Birlikte Başardık’ adlı kitabımız, derneğin kalemleri/ defterleri/ dosyaları, bilgisayara kayıtlı etkinlik fotoğraflarımız, anılarımız ve 13 yılda birlikte yaşadığımız her şeyin kanıtları yok edilecek.

Anayasa Mahkemesine açtığımız davayı kazansak bile sahip olduğumuz bunca şey imha edildikten sonra telafisi olamayacak. Ayrıca tazminat hakkımız da KHK ile engellenmiş durumda.

VAKAD kadınlara hukuksal, sosyal, psikolojik, ekonomik ve medikal danışmanlık hizmeti vermekteydi. Her sene ortalama 300 kadına danışmanlık hizmeti vermekteydik. Bu kapatma ile danışmanlık hizmeti verdiğimiz boşanma, velayet, istismar davaları devam eden kadınlarla aramızdaki bağ kopmuş oluyor.

VAKAD bağımsız feminist, antimilitarist ve antifaşist bir dernektir. Geçmişini tırnakları ile ören ve gelecek çalışmalarını planlamış bir kuruluş olarak VAKAD’ın geçmişte yaptığı her çalışmanın belgelerini imha ederek, kütüphanesi dahil tüm birikimine el koyarak bizi yok etmeye çalışmak ve OHAL bahane edilerek kadın örgütlerini sessizleştirmek kadının insan haklarına vurulmuş bir darbedir. VAKAD olarak burada yine tekrar edelim. Bu utanç sizin, onur bizimdir. Yılmayacağız.

HANGİ ÇALIŞMALAR YARIDA KALDI?

-            VAKAD yıllardır kadın cinayeti ve intiharları davalarını gündeme getirmekteydi, ayrıca davaları takip ediyorduk. Üç sene boyunca yılmadan takip ettiğimiz Eylem Pesen’i katleden koca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Eğer biz takip etmeseydik ağır tahrik indirimi alacaktı.

-            VAKAD kadınlara Kadının İnsan Hakları Eğitimleri, Finansal Okuryazarlık Eğitimleri, Liderlik eğitimleri vermekteydi. Bu eğitimlerle haklar konusunda farkındalık ve kadınlar arası dayanışma amaçlanmaktaydı. Bu kapatma ile kadınların bilinçlenmelerinin önüne geçilmiş oldu.

-            VAKAD yıllardır okullarda, camilerde, evlerde, Kur’an kurslarında ve kendisine ait mekanlarda kadınlara ‘cinsellik, zorla ve erken yaşta evlendirme, hijyen, kanser, kadın sağlığı, üreme sağlığı, çocuklarla iletişim, madde bağımlılığı, kadın hakları, anayasal haklarımız, kadına yönelik şiddet, şiddete karşı stratejilerimiz, doğurganlık hakları, gıda kullanımı, çocuk beslenmesi’ ve benzer kadınları ilgilendiren konularda seminerler vermekteydi. Ayda ortalama olarak 9 seminer düzenlemekteydik. Bu faaliyetimizden de ortalama 200 kadın faydalanmaktaydı.

-            VAKAD kadınlara okuma yazma kursu vermekteydi. Son 2 yılda 50’den fazla kadın VAKAD’ın açmış olduğu okuma yazma kurslarından faydalanıyordu.

-            VAKAD mülteci kadınlara yönelik haftada 3 gün dil kursu veriyordu. Bu durdurma ile 40 kadın bu kurstan faydalanamaz hale geldi.

-            VAKAD 30 çocuğa okul öncesi eğitim veriyordu. Hem de UNICEF, Van Milli Eğitim Müdürlüğü, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı işbirliği ile bu eğitimi veriyordu. Bu çalışma da durmuş oldu. 5-6 yaş aralığındaki 30 çocuk bu eğitimden eğitim öğretim döneminin ortasında mahrum kalmış oldu.

-          Ayrıca VAKAD’ın Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ile 2017 Ocak ayında başlayacak olan ve 30 ay sürecek bir çalışması olacaktı. 92 köyde VAKAD çalışma yapacaktı ve 8000 kadın ve 1200 çocuğa ulaşacaktı.

-         

ÖNCEKİ HABER

Ankara Dışkapı Hastanesinde hekime şiddet

SONRAKİ HABER

Öğrencilerin kaldığı pansiyonun çatısı uçtu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...