17 Mayıs 2012 08:17

Kainatı bile fethedebiliriz

Bu yazıda 4 lise öğrencisinin örgütlü ve örgütsüz hayatlarına dair kesintilere yer vereceğiz. Mehmet, Mete, Cangül ve İbrahim. Dördü de Beyoğlu İ.T.O T.M.L öğrencisi. Lise, 1 Mayıs’a “Köle değil meslek liseliyiz pankartıyla katıldı. Biz de arkadaşlarla Emek Gençliği’ne neden katıldıklarını ve

Kainatı bile fethedebiliriz
Paylaş
İmran Kurt

Bu yazıda 4 lise öğrencisinin örgütlü ve örgütsüz hayatlarına dair kesintilere yer vereceğiz. Mehmet, Mete, Cangül ve İbrahim. Dördü de Beyoğlu İ.T.O T.M.L öğrencisi. Lise, 1 Mayıs’a “Köle değil meslek liseliyiz pankartıyla katıldı. Biz de arkadaşlarla Emek Gençliği’ne neden katıldıklarını ve hayatlarını konuştuk.

YAŞAMAKTAN BAŞKA BİR AMCIMIZ YOKTU

Emek Gençliği’yle tanışmadan önce yaşamaktan başka bir amacının olmadığını söylüyor Mete, futbolla yakından ilgileniyor ve bundan önceki hayatının ev, okul ve antrenman arasında geçtiğini söylüyor. Mehmet ise önceden de örgütlü olduğunu söylüyor, ama ülkü ocaklarına gidip geldiğinin vurgusunu yapıyor. Hayatın gözlerine önüne serdiği eşitsizlik ve adaletsizlikler, insanların yaşadıkları sıkıntılar onu ülkü ocaklarından koparıp daha başka maceralara doğru itiyor ve yolu bir yerde Emek Gençliği’yle kesişiyor. İbrahim’e ise ailesi adaletli olmayı, insan hakkının ve emeğe saygı duyması gerektiği konusunda öğütler veriyor. Ama bunu söyleyen ailesi ile ailesinin siyasi düşüncesinin çelişkide olduğunu fark ediyor ve arayış içerisine giriyor. Kitaplar okuyor, siyasi insanlarla sohbetler ediyor. Cangül ise yine “kendi benimsemiş olduğum fikirlerim vardı” diyor ve bu fikirleri sadece kendi içinde tuttuğunu belirtiyor. Ardına ekleyiveriyor Türkiye’deki sorunlar üzerine araştırmalar yaptığını ve çeşitli kitaplar okuduğunu.

KİMİ PİKNİKTE, KİMİ ARKADAŞI ARACILIĞIYLA

Sohbet Emek Gençliği’yle yollarının nasıl kesiştiğine geliyor. Cangül Emek Gençliği’ni daima duyduğunu, ancak yollarının kesiştiği yerin Beyoğlu’nda düzenlenen ‘Sınav kalksın hayat bize kalsın’ pikniğinde kesiştiğini ve oradaki yoldaşlık duygusundan çok etkilendiğini belirtiyor. Mete: “yaşamaktan başka da amaçlarım olması gerektiğini fark ettiğimde arayış içerisine girdim” derken, bir arkadaşının vesile olduğunu söylüyor tanışmasına. Mehmet, ülkü ocaklarından koptuktan sonra bir tesadüf eseri tanımış Emek Gençliği’ni ve aradığı yerin burası olduğunu fark edince de kaptırıvermiş kendini.

‘ÖRGÜTLENECEKSEM İŞÇİ SINIFININ PARTİSİNDE ÖRGÜTLENMELİYİM’

Muhabbet neden Emek Gençliği’nde örgütlendiklerine geliyor. Mete: “daha önce hiçbir yerde örgütlenmemiştim, eğer örgütleneceksem bu işçi sınıfının partisi olmalıydı” diyor ve 2 gün sonra da kendini Emek Gençliği’nde buluyor. İbrahim daha önce başka bir yapıda örgütlü olduğunu söylüyor. Ancak zamanla düşüncelerinin kendisine uymadığını belirtirken, nedenini ise işçilerin ve emeğin yanında olmaması olarak belirtiyor. Cangül; Emek Gençliği’nin işçinin, emekçinin yanında olmasının onu etkilediğini söylüyor. Gençleri sağ-sol diye bölen değil de ortak bir noktada talepleri doğrultusunda örgütlemeye çalışması onu etkileyen unsurlardan. Ve sözlerini sadece Türk değil, Kürt halkının da talepleri için mücadele etmesi, yani tüm insanlığın sorunlarıyla ilgilenmesinin Emek Gençliği’ne katılmasının kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. Mehmet: “kendine sol, sosyalist, komünist diyen birçok örgüt var. Ama buralara giden yol işçi sınıfından geçiyor ve bu yapıların hiçbiri sınıfı örgütlemeye yönelik bir çalışma içerisinde değiller, Emek Partisi ve Emek Gençliği burada farkını ortaya koyuyor” diyor. Cangül gibi Mehmet’i de Emek Gençliği’nin talepleri olan her genci birleştirmeye yönelik hamlesini yerinde buluyor.

VER ELİNİ 1 MAYIS VE 6 MAYIS

Dört isminde örgütlenme dönemleri hareketli zamanlara denk düşüyor ve hemen 1 Mayıs ve 6 Mayıs çalışmalarına katılıyorlar, okullarında bunu örgütleyen konuma geliyorlar. Mehmet okul olarak pankartla katıldıklarını belirtirken en can yakıcı sorunları olan stajları pankartlarına yansıttıklarını belirtiyor. Kendi tabiriyle 1 Mayıs’a giden yolda kıçı yere oturmamış. Ve stantlar açıp, bildiriler dağıttıklarını ekliyor. Aynı zamanda birçok insanla da okullarında yüz yüze sohbetler ettiklerini belirtiyor. Cangül koşuşturmacalı bir dönem olduğunu belirtirken, sadece kendi okulumuz değil, Kurtuluş Lisesi’nden arkadaşlarla da sürekli irtibat halinde olduklarını söylüyor. İyi planlar yaptıklarını, gazeteler, bildiriler dağıttıklarını belirtiyor. 6 Mayıs için ise ‘Fırtınanın Çocukları’ belgeselini göstermişler. Mete de bu çalışmalara katıldığını belirtirken, 6 Mayıs geçmesine rağmen hala bir şeyler yapma konusunda ısrarcı olduğunu belirtiyor. Ve bitiriyor “gerçeğin gücünün farkına varıp hareket edersek eğer; Kainatı bile fethedebiliriz.”

ÖNCEKİ HABER

Geniş zamanlarımız yok bizim matem tutmaya

SONRAKİ HABER

Sizden öğretmen olmaz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...