21 Eylül 2016 01:00

OHAL kaldırılsın

Erdoğan, 3 aylık OHAL'in uzayacağını söyledi. Gazetemize konuşan siyasi parti temsilcileri ise OHAL’in kaldırılmasını istedi.

Paylaş

Çağrı SARI
İstanbul

Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü halin (OHAL) uzayacağını söyledi. Gülen Cemaatinin her yere sızmasını OHAL’in uzatmasına gerekçe olarak gösteren Erdoğan, “Olağanüstü halin uzatılması bu sürece yardım edecek” dedi. Gazetemize konuşan siyasi parti temsilcileri OHAL'in kaldırılması gerektiğini dile getirdi.

Birleşmiş Milletler 71. Genel Kurul çalışmalarına katılmak için New York’ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaldığı otel çevresinde olağanüstü güvenlik önlemleri alındığı dikkat çekti. Geçtiğimiz yıllardaki uygulamaların aksine, Erdoğan ve beraberindeki heyetin kaldığı otelin bulunduğu sokak, resmi ve yetkili araçlar dışında trafiğe kapatıldı. 

Erdoğan Reuters ajansına mülakat verdi. Erdoğan açıklamalarında, ABD’nin Gülen’i barındırmaması, Gülen’in tüm etkinliklerinin dünya çapında yasaklanması gerektiğini söyledi. Washington yönetiminin Gülen’i ABD’de tutmak için ‘hiçbir bahanesi’ bulunmadığını söyleyen Erdoğan, “Eğer ABD bizim stratejik ortağımız ve NATO müttefikimiz ise, Gülen gibi bir teröristin örgüt yönetmesine izin vermemeli” dedi. 

Darbe girişiminin ardından ilan edilen 3 aylık olağanüstü halin uzatılabileceğini de dile getiren Erdoğan, “Bu üç ay, bir ay ya da daha uzun olabilir. Gülen’in adamları her yere sızdılar. Bu darbecileri belirleyip tutuklamayı sürdüreceğiz. Olağanüstü halin uzatılması bu sürece yardım edecek” dedi.

ERDOĞAN OHAL UYGULAMALARINI ÇOK SEVDİ

EMEK Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan: OHAL ilan edildiğinde hükümet yetkilileri uygulama süresinin kısa olacağına dair mesaj verirken iktidar yetkilisi olarak Erdoğan bu sürenin uzayacağının mesajını en başından vermişti. Reuters’a verdiği demeçte OHAL süresinin uzayacağına dair mesajının altını bir kez daha çizmiş oldu. Görünen o ki, Cumhurbaşkanı baskı rejiminin inşası sürecinde OHAL uygulamalarını pek sevmiş. Kamuda, üniversitelerde, fabrikalarda işten atmalar, ihraçlar, açığa almalar, gazete kapatma, gazetecileri cezaevine doldurma… Tutuklama, gözaltı, işkence, tüm muhalefeti susturma… İşletmelere, mal varlıklarına el koyma, holdinglere, belediyelere kayyım… Sokak gösterilerinin, mitinglerin, işçi eylemlerinin yasaklanması, kriminalize edilmesi, olmadı fiilen yapılamaz hale getirilmesi… Parlamentonun dolayısı ile yasama ve yürütme faaliyetlerinin işlemez hale getirilmesi... Kısaca bugün Cumhurbaşkanı önderliğinde uygulanan politikaların hakka, hukuka, adalete dayanan en ufak bir yanı yoktur. Ne yazık ki bu hukuksuzluğun ölçüsü olmadığı gibi, iktidar bakımından bir sorumluluğu da bulunmamaktadır. OHAL uygulamaları kapsamında resmen hukuksuzluk meşrulaştırılmaktadır. Yapılan uygulamaların Cemaat ile mücadele olmadığı açıktır. Bu yapılanmaya karşı bir mücadeleden söz edeceksek şayet, bunun tek yolu, hak ve özgürlüklerin güvenceye alınması, hukuk ve adalet sisteminin, kuvvetler ayrılığı ilkesinin, liyakat kurallarının işletilmesi gibi temel demokratik hakların kullanılmasının güvenceye alınmasıdır. AKP iktidarının yaptığı ise tam tersine, tek adam tek parti diktatörlüğüne dayanan siyasal rejimin yeniden inşası ve bu siyasal gericiliğe uygun olarak toplumsal hayatın dinci, gericilikle yeniden düzenlenmesi için OHAL uygulamalarıyla gerekli zemini hazırlamaktır. İktidarın bu yönelimi karşısında emek, demokrasi ve barış güçlerinin demokrasiyi kazanma mücadelesini birleştirmesi ve büyütmesi gerekiyor. 

TÜRKİYE KANUN KILIĞINA GİRMİŞ KARARLARLA YÖNETİLİYOR

HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Parti Meclisi toplantısı öncesi yaptığı konuşmada, kayyım atamasını hayata geçiren siyasi iktidarın kendileri nezdinde 15 Temmuz’daki darbecilerden farkı olmadığını ifade etti. 15 Temmuz’un ardından yaşanan süreci “karşı darbe” olarak tanımlayan Yüksekdağ, şunları söyledi: “Bugünkü siyasi iktidar, Türkiye’de düğümlenen sorunları çözmek yerine yeni düğümler yaratmaktadır. Kutuplaştırma politikası da bugün artık zirveye ulaşmıştır. Bugün AKP ve Saray’a biat edenler, bir de ona biat etmeyip muhalefet edenler var. Bizler bu özgürlük safını oluşturuyoruz. Bu özgürlük safı çok büyük saldırılarla karşı karşıya ama direniş tutumumuz bu saldırılar karşısındaki gücümüzü oluşturuyor. Bugün OHAL ve KHK’lerle, kanun kılığına girmiş kararlarla yönetilen bir ülkeye dönüştü. Bugün Türkiye’de artık demokrasiden bahsetmek mümkün değil. Biz kanun kılığına girmiş kararlarınızı tanımıyoruz.” 

OHAL REJİMİNİ SÜREKLİLEŞTİRME EĞİLİMİNDELER

ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş: Bu sürpriz değil bizim açımızdan. Cumhurbaşkanının niyeti belli ve çok önceden de bu niyetini ifade etmişti. Zaten darbe girişimini lütuf olarak gören bir anlayışa sahip. Cemaate karşı operasyon, darbe korkusu ve benzeri bir algı yönetimi etrafında OHAL rejimini uzatma eğiliminde olacaklarını ve hatta OHAL rejimini süreklileştirme eğiliminde olacakları belliydi. Bizim OHAL’e izin vermememiz lazım. OHAL artık kaldırılmalıdır. OHAL uzadıkça yarattığı mağduriyetler giderek artmaktadır, büyümektedir. Cerattepe’de bunu gördük yaşadık, oradaydık, mahkemeye katıldık. Mahkemedeki atmosfer OHAL rejimini net bir biçimde gösteren örneklerden biriydi. O nedenle OHAL rejimi ile yönetilen bir Türkiye’yi kabul edemeyiz. OHAL uygulamasına bir an evvel son verilmeli ve demokrasinin önü açılmalı. 

TÜRKİYE’NİN DEMOKRASİ İLE TAÇLANDIRILMASI GEREKİR

CHP Grup Başkan Vekili Levent Gök: OHAL ilan edildiği zaman hükümet çevreleri, OHAL’in en kısa zamanda sonuçlandırılacağını, uzatılmayacağını  ifade etmişti. Hatta sayın bakan 45 gün içerisinde kaldırılabileceğini söylemişti. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, 15 Temmuz gecesi bütün partilerin net bir duruş sergilemesi ve halkımızın da cansiperane müdahalesi ile darbe girişiminin engellenmiş olması karşısında OHAL’e gerek olmadığını olağan yöntemlerle bu süreci aşabileceğini kaydetmiştik. Bu görüşümüzü muhafaza ediyoruz. Bu konuda OHAL’in uzatılması değil, Olağanüstü halden, olağan hele dönük çabaların sergilenmesi gerekir. Bu nedenle Türkiye’nin normalleşmesi, bu normalleşen Türkiye’nin  demokrasi ile taçlandırılması gerekir. Biz dolayısıyla OHAL’in uzatılmasına sıcak bakmayız. 

ÖNCEKİ HABER

Sendika görevden aldı patron işten attı

SONRAKİ HABER

Erdoğan, Ukrayna lideri Poroşenko ile görüştü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa