Mersin serbest bölgede kural yok

Serbest Bölgede çalışan binlerce kadından biri olan Meliha Başbuğ bölgenin kadınlar için daha da çekilmez olduğunu söylüyor. Mesaiye kalmak istemedikleri için maaşlarının düşürüldüğünü, kadın olmalarından kaynaklı çeşitli rahatsızlıklar geçirdiklerini hastaneye gitmek için izin istediklerinde ise 1 günlük izne ücretlerinden 3 günlük kesinti yapıldığını belirten Başbuğ, “Maaşlarımız geç ödeniyor. Bundan dolayı kiramızı geç ödüyoruz, borçlarımızı zamanında ödeyemediğimizden faizlerle uğraşıyoruz. Aldığımız parayı nereye yettireceğimizi bilemiyoruz. Kadın işçiler hastalandığında hasta olduklarına inanmıyorlar, bayılana kadar çalıştırıyorlar” dedi. Sigortalarının olmasına rağmen sağlık haklarından yararlanamadıklarını söyleyen Başbuğ, “Devletin verdiği Asgari Geçim İndirimini patronlar vermiyor. 60-70 saat mesaiye kaldığımız halde bunu 27 saat mesaiye kalmışız gibi gösteriyorlar” diye konuştu.  

Bölgede çalışan binlerce işçiden biri olan Ahmet, bölgedeki kuralsız ve esnek çalışma koşullarından şikayetçi. O da diğer arkadaşları gibi aynı zor koşullarda çalışıyor. Çalışma bakanlığından gelen müfettişlerin hiçbir yaptırım uygulamadıklarını belirten Ahmet, “Müfettişler geldiği zaman sigortasız çalışan işçiler fabrikalardan uzaklaştırılıyor. Onların karşısına patronlara yakın işçileri çıkartıp tembihlettikleri sözleri söyletiyorlar” dedi.

‘YA SUSUN, YA ÇEKİP GİDİN’

Daha önce hakları için greve çıktıklarını söyleyen Sinan Demir, bu yüzden greve katılan birçok işçinin halen Serbest Bölgeye alınmadığını ve iş bulamaz hale geldiğini belirtti. Maaşlarının geç ödendiğini, mesailerinin kesintiye uğratıldığını ve yemeklerin çok kötü olduğunu söyleyen Demir, “Yıllardır usta olarak çalışıyorum ama maaşım 800 lira. Sesini çıkartanın maaşını düşürüyorlar. Bu duruma itiraz ettiğimizde ‘ya sesinizi kısarsınız, ya da çekip gidersiniz’ diye patronlardan tepki alıyoruz” dedi. “Gerekirse haklarımız için bir daha greve çıkarız” diyen Demir, kölelik koşullarında tazminat haklarının olmadığını söyledi.

Doğru düzgün haklarını alamadıklarını söyleyen Mehmet ise bölgede işten atılan işçilerden biri. İşten atılmasının nedenini şu sözlerle söylüyor: “Herhangi bir işyerinde işe başladığımızda ya 6 ay sonra, ya da 1 yıl sonra sigortamız yapılıyor. Zorla fazla mesaiye kalma dayatılıyor. Buna karşı çıktığım için işten atıldım ben” dedi. Ortalama 12 saat çalıştıklarını, bunun bazen 14–15 saati bulduğunu söyleyen Mehmet, “Bütün işçiler bu düzene karşı bir şeyler yapmalı. Bu patronların zulmü nereye kadar sürecek” sorusunu herkesin kendisine sormasını söyledi.

‘LAVABOYA İZİNSİZ GİDEMİYORUZ’

Bayram Mahmutoğlu ise 40 yıllık işçi olduğunu, yaklaşık 3 yıldır bölgede çalıştığını söyledi. Bölgede sendikalaşmanın olmayacağını düşünen, nedenini ise işçilerin uzun çalışma saatlerinden kaynaklı hiçbir şey düşünmeye fırsat bulamadığını ve aynı zamanda işçilerin sindirildiğini dile getiren Mahmutoğlu, “İşçiler izinsiz lavaboya bile gidemiyor. Birçok arkadaşımız patron yalakası konumunda. Korkudan seslerini bile çıkartamıyorlar. Söz konusu patronun kazanacağı 3 kuruş olunca işçiler iliklerine kadar sömürülüyor. Patronların dini, imanı, şerefi, haysiyeti para olmuş. Onlardan bir şey bekleyemeyiz. Bizim bir araya gelip, sorunlarımızı konuşmamız lazım. Çünkü patronlar bizi ‘daha fazla nasıl sömürürüm’ diye kendi dernekleri etrafında toplanıp tartışıyorlar. Bizlerin de birlik olup mücadele etmemiz gerekiyor” dedi. (Mersin/EVRENSEL)