2 Mayıs 2012 13:45

Trakyalı genç kadınlardan Fethiye notları

Funda Güzelad - Başak Özer

Trakya’dan Fethiye’ye uzanan bir kadın yolculuğuydu bu. Fethiye’ye olan mesafemiz hiç bu kadar yakın olmamıştı aslında.. bir çok ilden, ilçeden.dilden,milliyetten kadınların o salonda olup çok şey söylemek istedikleri bir davaydı Fethiye davası, Fethiye davamız..Hiç tanımadığımız görmediğimiz bir kadını, aslında ne kadar iyi tanıdığımızı ve ona ne kadar yakın olduğumuzu gördüğümüz dava, davamız..

Öyle ya, saatlerce oturup yol üstünde umut dolu güneşe bakışların davası Fethiye..Kararlılık, dayanışma, kızgınlık, öfke,isyan, mücadele davası Fethiye..

Trakya Üniversitesi ve Kırklareli üniversitesinden Fethiye’ye yapılan yolculukları sorduk genç kadın arkadaşlarımıza. Fethiye genç bir kadın için ne ifade ediyordu?

Dosya kapandığında, mahkeme bittiğinde, oradan ayrıldığımızda kapanabilecek bir dava mıydı sahi?

Dilan Akpolat - Kırklareli Üniversitesi, Felsefe 2. Sınıf Öğrencisi

Biz yüreklerimizi elimize alıp Kırklareli den,  yaklaşık 15 saatlik bir yoldan bu davaya destek olmak için geldik, yüreklerimizde umut vardı ama davanın sonucunu duyunca yıkıldık, gözlerimizden akan yaşları tutamadık yüreğimiz sızladı çünkü bu bir insanlık ayıbıydı nasıl serbest bırakılabilirler… Beynimiz durdu, her şey bu kadar açıkken nasıl böyle bir sonuç çıkabilir ki, böyle bir toplumda böyle bir adalet sisteminin içinde yaşamaktan utanıyorum ama herkes bilsin ki Fethiye davası burada bitmedi bitmeyecek…

Nermin Köksal - Kırklareli Üniversitesi Felsefe, 2. Sınıf Öğrencisi

Birbirini tanımayan yüzlerce kadınla birlikte bu davaya dahil olmak benim için çok önemliydi. Bu tür davalar biz sessiz kaldığımız sürece ört pas edilmeye devam edilecek. Biz kadınlarsa dayanışma içerisinde olduğumuz müddetçe susmayacağız ve sesimizi duyurmaktan vazgeçmeyeceğiz.

Özlem Urhan - Trakya Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği 1. Sınıf Öğrencisi

Fethiye davası benim için bir kadının davası olmaktan çıktı, biz kadınların her gün uğradığı tacizin, tecavüzün, şiddetin sadece mücadele dolu, dayanışma dolu bir davanın sembolü Fethiye..beraat kararını duyduğumda ve polis bize orada müdahale ettiğinde anladım ki kadına uygulanan adalet yok ortada. Erkek egemen sistemin kadınlara yönelik şiddetine bir kez daha tanık olduğumuz davaydı. Ancak suçlular ellerini kollarını sallaya sallaya çıktılar aramızdalar, bu da beni bir kadın olarak korkutmakta.

Leyla Aydın - Kırklareli Üniversitesi Edebiyat 3. Sınıf Öğrencisi

Fethiye davası, bu ülke adaleti için kocaman kara bir lekedir. Kazanan haksızlık olmuştur. Fark ettik ki  kadın olmak suç, hayata dahil olmak suç… Oysa unutuyorlar kadın aynı zamanda annedir. Anne olmak suç mudur? Hani cennet annelerin ayakları  altında idi?
Her şeye rağmen elbette haykırmaya da devam edeceğiz Tacizi de tecavüzü de şiddeti de unutmayacağız, unutturmayacağız. Ta ki sağır kulaklar bizi duyana kadar… 

Gamze Güler - Kırklareli Üniversitesi Felsefe 2. Sınıf Öğrencisi

Bu davanın sonucu hepimiz için kahredici olmasına rağmen,bir kadın olarak bu davanın bittiğine inanmıyorum. Haksız olanın kazandığı,kadının küçük görülüp suça teşvik edici bulunduğu bir ortamda haklıdan; kadından yanayım.

Bu suça ortak olan yargının adalet adı altında yaptıkları hiç bir zaman yerini bulamaz. Adalet dedikleri yandaş yardımıyla haksız olanın haklı görülmesi,  suçsuz olanın suçlu bulunması değildir. Adalet kadınları ezip geçmek değildir. Adalet yerini bulana kadar susmuyoruz.

Hilal Temel - Trakya Üniversitesi Çalışma Ekonomisi 1.Sınıf Öğrencisi

Genç bir kadın olarak Fethiye davası ve bu dava gibi biz kadınların çok sık maruz bırakıldığı tecavüz, taciz, şiddet davalarına karşı dava önlerinde nefretimizi, kinimizi aynı zamanda da mücadele ettiğimizi, burada olduğumuzu göstermek çok önemli. Biz kadınlar hep vardık, var olmaya devam edeceğiz, ancak tecavüzcülerin beraat kararını duyduğumda ‘tecavüz artık yasallaşmıştır’ dedim ve gözlerimin dolmasına engel olamadım. İçeride sözde ’adalet’ yerini bulmuştu çünkü. Ama bu dava biz kadınlar için asla böyle bitemez, bitmedi, bitmeyecek. Biz kadınlar tecavüzcülerin değil, kadınların yargılandığı mahkemelere, özgürce gezemediğimiz sokaklara, tacize tecavüze uğradığımız iş yerlerine karşıyız. Fethiye davası, biz kadınların birliğinin, mücadelesinin dayanışmasının bir örneğidir. Bizler kendi alanlarımızda kadına yönelik bu şiddet son bulsun diye her zaman mücadeleye devam edeceğiz.

Evrensel'i Takip Et