26 Mayıs 2016 10:18

Termik santrallere nasıl ÇED verildiği ortaya çıktı!

ENKA'nın yapmak istediği termik santralle ilgili hazırlanan bilirkişi raporu ÇED raporlarının nasıl üstünkörü verildiğini gösteriyor.

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

Aliağa ile Foça arasında ENKA şirketi tarafından yapılmak istenen termik santralle ilgili bilirkişi keşfinin raporu açıklandı. Bilirkişiler, termik santral için verilen ÇED olumlu kararının şehircilik ilke ve esasları, çevre üzerindeki etkileri, arkeolojik değerler ve tarımsal potansiyele etkilerinin bilimsel bir yaklaşımla değerlendirmesi açısından yetersiz olduğuna karar verdi.

SANTRALİN LİSANSI İPTAL EDİLMİŞTİ

ENKA Şirketi tarafından 23 Aralık 2013 tarihinde projesinin geri çekildiği açıklanan, mahkemenin de lisansını iptal ettiği termik santral projesinde dava süreci devam ettiği için bilirkişi keşfi yapılmıştı. Menemen Belediye Başkanlığı, KMO İskenderun Çevre Koruma Derneği, Menemen Ziraat Odası, Foça Ziraat Odası, Foça İlçesi Zeytin Üreticileri Birliği ve yurttaşlar tarafından açılan davanın bilirkişi keşfi sonrası hazırlanan rapor yörede yapılmak istenen diğer termik santrallerle ilgili de dayanak olabilecek olgulara işaret etti.
40 sayfadan fazla olan bilirkişi raporunun sonuç kısmında dikkat çekilen konular yörede neden termik santral yapılamayacağının da özeti gibi.

HAVA İZLEME ÖLÇÜMLERİ YETERSİZ

Bölgenin hava kirliliğinin belirlenmesi için iki ay süresince, üç ayrı periyotta yapılan izleme ve ölçüm çalışmasının yeterli olmadığı sonucuna varan bilirkişiler, bu nedenle mevcut durumun gerçekçi bir şekilde ortaya konmadığı görüşüne vardılar.

KÜL DEPOLAMA ALANI VE İŞLETME RUHSATI DOSYADA YOK

Bilirkişi keşfi sırasında, kül depolama alanının şirket yetkilileri tarafından gösterilememesi olayı da bilirkişi raporunda belirtildi. Dosadaki belgeler içerisinde belediyeden alınmış "tehlikesiz atık depolama tesisi" ve "ÇED Gerekli Değildir" kararının yanı sıra, belediyeden alınması gereken işetme ruhsatının da olmadığına dikkat çekilen bilirkişi raporunda, uçucu külün kamyonlarla taşınmasının bölgenin trafiğine ek yük getireceğinin de dikkate alınmadığının altı çizildi.

SOĞUTMA SUYU, DENİZİ BİTİREBİLİR

Santralde kullanılacak soğutma suyunun bir hayli fazla olacağını ve bunun klorlanması, arıtılması ve soğutulmasının deşarj edileceği deniz için yaşamsal önemde olduğunu belirten bilirkişiler, "ÇED'de taahhüt edilen konuların yerine getirilememesi, en küçük bir dikkatsizlik çevrenin geri dönülemez biçimde tahribine neden olabilir. Arıtma tesisi veya soğutma sisteminde bir arıza veya kaza olması, denize klorlu sıcak suyun deşarjına neden olabilir. Bu kaza veya acil durumda ne gibi tedbir alınacağı ÇED'de bulunmamaktadır" denildi.

KÜLTÜR VARLIKLARI BÜTÜNCÜL KORUNMAMIŞ

Termik santralin kurulması düşünülen alanda bulunan kültür varlıklarının sadece parsel sınırlarını kapsayan bir koruma alanına karşı çıkan bilirkişiler alanın bütüncül bir koruma mantığı çerçevesinde korunması gerektiğine vurgu yaptılar. Bilirkişiler, ÇED Raporunu bu konuda da eksik buldular.
Bilirkişiler, ÇED Raporundan sonraki bir tarihte ilan edilmiş olmasına rağmen UNESCO'nun 2013 Dünya Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması Sözleşmesine göre Dünya Kültür Geçici Listesine alınan Foça ve Çandarlı Kalelerinin bölgede bulunmasının da önemli olduğunun altını çizdiler. ÇED Raporunun yürürlükteki imar planı kararlarını dikkate almadığı, yakın çevresinde bulunan dikili ve ekili tarım arazileri üzerindeki etkilerin değerlendirilmeği kaydedilen bilirkişi raporunda, termik santralin yapılması durumunda kültür varlıklarına kamusal erişimin kısıtlanacağı da dile getirildi.

ÇEVRESEL ETKİSİ SADECE KURULACAK PARSELE Mİ?

Bilirkişilerin dikkat çektikleri bir diğer konu ise ÇED Raporunda termik santralin kurulacağı alanlara ilişkin çevresel etki değerlendirmesinin yapıldığı alanın sadece tesisin kurulduğu parselle sınırlandırılması. Bilirkişiler, bölgedeki Kozbeyli ve Yeni Foça kentsel sit alanlarının, arkeolojik sit alanlarının ve bölgenin turizm potansiyelinin dikkate alınmadığını belirttiler. Bilirkişiler raporun sonuç bölümünde, projeyi uygun bulmadıklarını şu ifadelerle dile getirdiler; "... Nihai ÇED Raporunun ve buna bağlı olarak Çevre Şehircilik Bakanlığının 05.05.2010 tarihli ÇED olumlu kararının; şehircilik ilke ve esasları açısından, doğal ve yapılı çevre üzerindeki etki ve etkileşimler ile arkeolojik-tarihsel değerler ve tarımsal potansiyele olan etkilerinin bilimsel bir yaklaşımla değerlendirilmesi açısından yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır".
Davanın avukatı Diler Bosut Güven, raporun birçok gerçeğe dikkat çektiğini belirterek bölgede kurulması planlanan diğer termik santraller için de emsal teşkil edebileceğini söyledi. Güven, "İDÇ'nin termik santrali ENKA'nın hemen sınır komşusu. Orada yazılan hususların bu termik santral için de geçerli olması gerekiyor" dedi.

DAHA NELER NELER...

Bilirkişi raporunun sonuç kısmında yer alan hususlardan bazıları şunlar;
- Tesisin yakın çevresindeki yerleşim alanları üzerinde yaratacağı etkiler analiz edilmemiştir.
- Atık su deniz deşarjının konut alanlarının çok yakınında gerçekleştirilmesinin, konut alanlarının kıyı kullanımını olumsuz etkileme durumu... değerlendirilmemiştir.
- Termik santralin yakın ve uzak çevresinde yer alan doğal sit alanları, arkeolojik ve kentsel sit alanları, Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi, tarım ve mera üzerindeki olası etkilerinin yeterince incelenmediği...
- Termik santralin çevresinde bulunan ve yaşları 40-60 arasında olan zeytin ağaçlarının termik santralden etkileneceği kesindir. Bu ağaçların ... kanunların ilgili maddelerince taşınması veya kesilmesinin mümkün olmadığı...
- ... Tarım İl Müdürlüğü'nün proje alanının tümüne tarım dışı kullanım yönünde olumlu görüş vermediği belirlenmiştir.

BİLİRKİŞİ HEYETİNDE YER ALAN İSİMLER:

Prof. Dr. Ayşegül Pala (Dokuz Eylül Ünv. Çevre Mühendisliği Bölümü Öğrt. Üyesi)
Prof. Dr. Gürcan Polat (Ege Ünv. Edebiyat Fak. Arkeoloji Bölümü)
Yrd. Doç. Dr. Ayşegül Altınörs (Dokuz Eylül Mimarlık Fak. Şehir ve Bölge Planlama Öğrt. Üyesi)
Yrd. Doç. Şakir Çakmak (Ege Ünv. Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi)
Prof. Dr. Mustafa Bolca (Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi)
Bilirkişi heyetindeki Prof. Dr. Ayşegül Pala, daha önce Aliağa - Foça arasındaki cüruflarla ilgili açılan davada TÜBİTAK raporunda yer alan "tehlikeli atık" ibaresinin "tehlikesiz atık" olarak değiştirildiği raporda imzası olan isimlerden biri. EGEÇEP, Pala ve diğer bilirkişiler hakkında "gerçeğe aykırı bilirkişi raporu düzenlemek"ten suç duyurusunda bulunmuştu.

ÖNCEKİ HABER

‘Aşıkların başkenti’nin kırmızı hali: İstanbul Kırmızısı

SONRAKİ HABER

Cumhuriyet Muhabiri Canan Coşkun’un davası görüldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...