1 Eylül 2015 16:47

1 Eylül’de kadın ve LGBTİ’lerden çağrı: Barıştan yana taraf olalım

7 Haziran seçiminden bu yana çatışmalı ortam sürerken, kadınlar da barışta ısrarcı olduklarını her alanda vurguluyor. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde de Türkiye’nin dört bir yanından kadın ve LGBTİ örgütleri İstanbul ve Ankara’da barış çağrısı yaptı.

1 Eylül’de kadın ve LGBTİ’lerden çağrı: Barıştan yana  taraf olalım

Duygu AYBER
İstanbul

7 Haziran seçiminden bu yana çatışmalı ortam sürerken, kadınlar da barışta ısrarcı olduklarını her alanda vurguluyor. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde de Türkiye’nin dört bir yanından kadın ve LGBTİ örgütleri İstanbul ve Ankara’da barış çağrısı yaptı. 
Savaşa karşı ortak barış deklarasyonu hazırlayan 113 kadın ve LGBTİ örgütü, dün İstanbul’da Taksim Hill Otel’de yaptığı basın toplantısıyla açıkladı. Savaşa karşı barış deklerasyonu ile savaş ve çatışmalı ortamı kabul etmeyeceklerini ilan eden kadın ve LGBTİ örgütleri, silahlı, silahsız tüm taraflara “artık durun” dedi. Toplantıda “Yaşamın tarafındayız, barışta ısrarcıyız” yazılı pankart açıldı. 

‘DİYALOG VE MÜZAKERELER BAŞLASIN’

Barış için Kadın Girişimi ve LGBTİ örgütleri adına ortak deklarasyonunu okuyan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’ndan Çiğdem Hacısoftaoğlu, seçimin ardından kadınların iradesinin bombalar, yangınlar ve misilleme saldırılarla hiçe sayıldığını ifade etti. “Biz kadınlar ölümün değil, yaşamın tarafındayız. Silahları susturun” diyen Hacısoftaoğlu, diyalog ve müzakerelerin başlaması gerektiğinin altını çizdi.

Barış deklerasyonunun okunmasının ardından söz alan TTB Kadın Komisyonu’ndan Şahika Yüksel, önümüzdeki haftasonu İstanbul’dan kalkacak “barış otobüsleri” ile bölge illerine giderek çeşitli eylemler yapacaklarının bilgisini verdi. Yüksel, ayrıca TTB Kadın Komisyonu’nun kadınların yaşadığı cinsel travmalar ile ilgili çalışmalar yapacaklarını söyledi.

‘SAVAŞ KADINA ŞİDDETİ ARTTIRIYOR’

Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği’nden Zelal Ayman, operasyonlar ve çatışmalı ortamdan kaynaklı kadına yönelik şiddetin de giderek arttığına vurgu yaptı. Özel harekatçılar tarafından öldürüldükten sonra cesedine iskence yapılan ve çıplak bedeni sergilenen kadın gerilla Ekin Wan’ı hatırlatan Ayman, “Şiddet ne kadar artarsa kadınlara yönelik şiddetin de o kadar arttığına bir örnektir. Bu yüzden deklarasyonumuzda da vurguladığımız gibi çatışmasızlık sürecine yeniden dönülmesini talep ediyoruz.” dedi. 

KA.DER Başkanı Gönül Karahanoğlu ise, “Barış için bir aradayız. Akan kanın bir an önce durmasını istiyoruz. Ortaya konan milli iradenin hiçe sayılarak savaş ortamı yaratılmasına karşı çıkıyoruz.” diye konuştu.

‘YÜZÜMÜZÜ BARIŞA DÖNELİM’

Kadıköy Kent Konseyi ve Kadınlara Hukuki Destek Merkezi’nden Çiğdem Aydın da, savaş ortamının sonlanması için müzakerelere başlanılması gerektiğine vurgu yaptı. Deklerasyonu 113 kadın örgütünün ötesinde yüzlerce kadının savaşın bitmesi için bir haykırış olarak tanımlayan Aydın, “Hepimiz yüzümüzü barışa dönmeliyiz” dedi.

Musa Çitil’in Tümgeneral olarak Diyarbakır’a jandarma komutanı olarak atanmasını hatırlatan İstanbul Feminist Kolektif’ten Filiz Karakuş da, “Musa Çitil, 90’larda 2 kez tecavüzden yargılanan bir isim. Onun rütbelendirilerek atanması bu savaşın nasıl yürütüleceğini de gösteriyor” dedi. Karakuş, “Savaşın aynı zamanda kadınlar üzerinde baskının da artması anlamına geliyor. Bizim ‘18 bin lira veremedim’ diyen asker annesine de söyleyecek sözümüz, ona da barış çağrımız var” diye konuştu. 
Kadın ve LGBTİ örgütlerinin barış için ortak deklarasyonu Ankara’da ise Otel Tunalı’da basın toplantısıyla gerçekleşti.

Evrensel'i Takip Et