Genç işçiler: Yürütülen bu savaş bizim savaşımız değil!

Hasret Gültekin KOZAN
İzmir

Dikili'de düzenlenen 13. Gençlik Yaz Kampı’na katılan genç işçilerle savaş ve barışın onlar için ne ifade ettiğini konuştuk. Savaşın kendilerini olduğu kadar bütün ülkeyi olumsuz etkileyeceğini vurgulayan genç işçiler, barış için mücadele yürüteceklerini bildirdiler.
Meslek Lisesi’nden mezun olan Ferhat Fırat, yazın tarım işçiliği yaparken kışın inşaatlarda çalışıyor. Devletin ülkeyi iç savaşa sürüklediğini ifade eden Fırat, bu politikalara işçilerin kanmaması gerektiğini söyledi. Egemenlerin işçileri bölerek savaş politikalarına onları alet etmek istediğini belirten Fırat, “Biz işçilerin mücadele etmesi, örgütlenmesi lazım. Savaşacaksak, barış için savaşacağız. Barışı daim kılmak için mücadele edeceğiz” diye konuştu.

‘BARIŞIN YOLLARINI ARAMALIYIZ’
Nakış işçisi Masum Baş, savaşın kimler arasında olursa olsun işçi ve emekçilerin zararına olduğunu belirtti. Savaşta ölecek olanların yoksul emekçi halk olacağını dile getiren Baş, her koşulda barışın savunulması gerektiğini düşünüyor. Ekmekleri için birlikte mücadele edebildiklerini ifade eden Baş, “Farklı siyasi görüşlerde olsak dahi barış için de ortak mücadele etmenin yollarını aramalıyız” dedi.
Engelli bir genç olan Bülent Kot, işyerlerinin engelli kontenjanlarında çalışmak için çaba sarf ettiğini ifade etti. Koşulların zor olduğunu anlatan Kot, işçiler olarak silahların susmasını istediklerini dile getirdi. Bu topraklar üzerinde kardeşçe yaşamak istediklerini kaydeden Kot, bunu sağlamak için mücadele edeceklerini söyledi.

‘BİZLER SAVAŞTA ÖLMEYECEĞİZ!’
Tekstil işçisi Yusuf Savaş ise, içeride ve dışarıda savaşa hayır diyen bir işçi. Türk, Kürt, Alevi, Çerkes, her kesimden işçilerin aynı fabrika ve atölyelerde bir araya gelerek çalıştığını, en güzel barışın bu tablo olduğunu belirten Savaş, şöyle devam etti: “Bu savaşın bizim savaşımız olmadığı bütün işçilere anlatmamız ve bunun için çalışmalar yürütmemiz gerekiyor. Yönetenlerin çocukları yalılarda, villalarda otururken, askerden kaçmak için çürük raporu veya bedelli askerden yararlanırken bizler savaşta ölemeyiz.”
Ali Eyli, çalıştığı atölyede iktidar partisine oy veren genç işçilerin dahi bu savaşın neden körüklendiğini çok açık bir şekilde gördüğünü ifade etti. Eyli, işçi arkadaşlarıyla yaptığı tartışmalarda ve sohbetlerde fark etmiş ki gençler geçmiş yıllara göre savaş konusunda daha temkinli ve daha kontrollü hareket ediyor. Milliyetçilik damarının eskiye nazaran köreldiğini aktaran Eyli, barışın geleceği umudunu taşıyor.

Serkan Bulut, AKP’nin tek başına iktidar olamaması sonucu ülkeyi savaşa götürmeye çalıştığını belirtti. Kapitalizmin olduğu her yerde savaşların yaşandığını ifade eden Bulut,  kalıcı barışı inşa edebilmek için, sistemi değiştirme mücadelesini yükselmeleri gerektiğini bildirdi.