10 Ağustos 2015 12:11

Ercüment Akdeniz

Dün İstanbul Bakırköy Halk Pazar’ında Barış Blok’unun düzenlediği miting, savaş politikalarına karşı son yılların en geniş birlik zeminini yakaladı. Bu birlik tablosu, Blok’a katılan kurum temsilcilerine ayrı bir moral vermiş görünüyor. Mitingi düzenleyen örgüt temsilcileri, bundan sonraki sürece ilişkin önemli mesajlar verdiler. Fakat ona geçmeden önce biraz mitingin katılımı üzerinde duralım.

MEYDANDAKİ KALABALIK
Hemen belirtelim ki mitinge katılan kalabalık oldukça coşkulu olmasına rağmen meydan hınca hınç dolmadı. Peki neden? 

Birincisi, Diyarbakır’da olduğu gibi miting alanlarına bomba konacağı endişesi insanları etkilemiş görünüyor. İkincisi, Ağustos ayında ve üstelik kısa zaman içerisinde böylesi bir mitingi örgütlemek hiç de kolay değil. Üçüncü olarak da Blok bileşenlerinin kitle içinde yeterli çalışmayı örgütleyemediğini bir kenara not etmek gerekiyor. Barışı kazanmak, konuşmalara da yansıdığı gibi hiç de kolay değil. Bu nedenle daha güçlü kitle çalışmalarına ihtiyaç olduğu kesin. Blok içinde bu sonucu çıkarmaktan geri duracak bir yapının çıkacağını da sanmıyorum. 

BOMBADAN MEDET UMANLAR
Gelelim kara çalıcılara... Sosyal medyada, daha henüz miting başlarken çekilmiş fotoğrafları yayınlayanlar her zamanki gibi kara propaganda peşindeler. O fotoğraflardan birinin eklendiği aşağıdaki tweet Melik Gökçek’e ait:

‘HDP İSTANBULDA BARIŞ (!) MİTİNGİ YAPTI...MAHŞERİ KALABALIK VARDI (!).GÖRÜN HALİNİZİ,MİLLET SİZİ LANETLİYOR...’
 

Diyarbakır’da HDP mitinginde, Suruç’ta basın açıklaması yapan gençlerin içinde patlayan IŞİD bombalarına ilişkin tek laf var mı bu efendilerde? Yok. Olmasını beklemekte saflık olur zaten. Kendince “teröre” karşı bolca laf boca edenler, ne gariptir ki IŞİD terörünün yarattığı puslu havadan medet umar haldeler.

Mitinge katılan Kürt yurttaşlardan birine, Hakkari’deki özel harekatçılara ait olduğu söylenen o görüntüleri sordum. Verdiği cevaptan şu çıkıyor; bölge insanı o görüntülere bakınca ‘90’lı yıllardan çok IŞİD’i hatırlıyor! Gökçek’in attığı bir diğer tweete bakalım, Kürtlerin ne düşüneceğini varın siz düşünün; 

‘SANKİ SÖYLEDİKLERİ YANLIŞ...NE DEMIŞ ÖZEL HAREKÂTÇI?DEMİŞ KI;"Bu devlet size ne kötülük yaptı?"...DOĞRU SÖYLEMIŞ...”

NOTLAR, MESAJLAR 
Miting öncesi İstanbul’u dolaşan anons araçlarında çalınan şarkılar önemli bir senteze işaretti. Kürtçe şarkıların yanında CHP’nin seçim döneminde kullandığı Edip Akbayram, Zülfü Livaneli ve Selda Bağcan şarkıları da vardı zira. 

Mitinge saatler kala CHP’nin kürsüyü kullanmayacağı haberi geldi. Koalisyon görüşmelerindeki hassasiyetin buna neden olduğu anlaşılıyor. Her ne olursa olsun CHP temsilcilerinin kürsüyü kullanmamaları doğru değildi. 

Blok adına Profesör Gençay Gürsoy’un okuduğu açıklama metni de basında ne yazık ki pek görünür olmadı. Bu konuda daha itinalı davranmakta sanırım fayda var. Sonuçta doğaldır ki; bütün gözler Demirtaş’ın konuşmasına odaklandı. Demirtaş’ın AKP’ye “IŞİD terörüyle aranıza mesafe koyun” çağrısı hem çarpıcıydı hem de coşkuyla karşılandı. Yine de Demirtaş’ın konuşması seçim konuşması olmaktan uzak durmalıydı.

Yaptığımız röportajlarda dile gelen mesajlara gelince; 

* DİSK ve KESK temsilcileri 2015 bütçesine neden savaş bütçesi dediklerinin şimdi daha iyi anlaşılığını söylediler. Yani AKP bütçeyi hazırlarken bir savaş hesabı yapıyordu! 

* CHP temsilcileri mitingden memnun. Karar dışında getirilen bayrak, flama vb sembollere ilişkin daha fazla itina istiyorlar.

* İmralı heyetinde yer alan Pervin Buldan özetle; silahların susması için Öcalan üzerindeki tecritin kalkması gerektiğini söyledi.

*İÜ’de geniş birlikle seçimleri kazanan ama Cumhurbaşkanı tarafından atanmayan rektör adayı Raşit Tükel, barış için toplumsal alanda da birliğin kaçınılmaz olduğunu söyledi.

* EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan işçi sınıfı ve emekçilerin barış mücadelesine daha güçlü katılması gerektiğini söyleyerek sendikalara çağrı yaptı.

* HDP İstanbul milletvekili Ali Kenanoğlu son günlerde Alevi kurum başkanlarına yapılan silahlı saldırların manidar olduğunu söyledi. Kenanoğlu, mezhep çatışmalarının da savaş politikalarının bir parçası olarak devreye sokulduğunu ifade etti.

* Gazeteci Celal Başlangıç psikolojik üstünlüğün sanıldığının aksine; AKP ve savaş isteyen güçlerde değil barış güçlerinde olduğunu söyledi. Başlangıç, ‘90’lı yıllar tartışmasına da değinerek bugünkü demokratik muhalefetin ‘90’lardan daha güçlü olduğunu belirtti.

Bir barış buluşmasından akıllarda kalan özet buydu. AKP’nin savaş politikalarına karşı barışı inşa edenlerin yolu hem zorlu hem umutlu görünüyor...

Evrensel'i Takip Et