3 Şubat 2007 01:00

Almanya’da göçmenlere seçim hakkı gündemde değil


Büyük gazetelerce birkaç haftadır, Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkiye kökenli göçmenler, Türkiye’de önümüzdeki sonbaharda yapılacak genel seçimlere yönlendirilerek Ankara’ya, bu olanağı tanıması için baskı yapılırken Almanya, göçmenlere yerel düzeyde seçme ve seçilme hakkının tanınmasına yanaşmıyor.
Köln’de AKP’ye yakınlığıyla bilinen “Avrupa Türk Demokratları Birliği” (UETD) tarafından gerçekleştirilen toplantıda bir konuşma yapan Federal İçişleri Bakanı Wolfgang Schauble, şu anda AB dışındaki ülkelerden gelen göçmenlere yerel düzeyde seçme ve seçilme hakkı verilmesinin gündemde olmadığını söyledi.
Schauble yaptığı konuşmada ayrıca, “AB dışından gelen göçmenlere yerel seçimlerde oy hakkı verilmesine karşıyım. Şu anki yasal düzenlemeler de bu yönde. Sosyal alanda birçok eşitliğin sağlanması söz konusu iken, politik alanda bu geçerli değil. Bence seçme seçilme hakkı için en doğru yol, vatandaşlığa geçmektir. Bu yapıldığı takdirde birçok sorun da çözülecektir. Bunu söylerken, çifte vatandaşlığa karşı olduğumu da belirtmem gerekiyor” dedi.
Ancak Schauble’in, bu açıklamalarına karşın 2005 yılında CDU/CSU-SPD arasında imzalanan koalisyon hükümeti anlaşmasında, “göçmenlere yerel düzeyde seçme ve seçilme hakkı verilmesi” konusu da yer alıyordu.
Nasıl bir uyum?
“Entegrasyon: Almanya için bir şans” başlığıyla düzenlenen toplantıda, UETD Başkanı Fevzi Cebe ise Türk anne-babaların çocuklarına Almanca öğretmek için gerekli çabayı gösterdiğini söylerken Schauble, sürekli “entegrasyon açıkları”ndan söz ederek uyumun önündeki engellerin kaldırılmasını istedi. Ancak bu engellerin nasıl kaldırılacağı konusuna girme ihtiyacı duymadı.
Yasal bir düzenleme ile göçmenlere yerel düzeyde seçme ve seçilme hakkının verilmesine açıktan karşı çıkan Schauble, diğer taraftan ise “Bence entegrasyon, asimilasyon değil bulunduğu yere ait olmaktır. Bundan dolayı göçmenlere yaşadıkları ülkeye ait olma duygusunu vermemiz gerekiyor. Bunun için de Almanca çok önemli. Şunu açık bir şekilde söylemem gerekiyor ki entegrasyon açığı, Türkiye’den gelen göçmenlerde çok daha fazla. Bunun başlıca nedenlerinden biri de görücü usulü evliliktir. Türkiye kökenli göçmen gençlerin yüzde 40-50’si eşini Türkiye’den getiriyor” dedi.
‘Muhatap aranıyor’
Açıklamasında, entegrasyon konusunda geçen yıl “Uyum Zirvesi” ve “İslam Konferansı” yapıldığını hatırlatan Schauble, bunların bir sürecin başı olduğunu ifade ederek başlıca hedeflerinin, Müslümanları temsil konusunda bir muhatap yaratmak olduğunu söyledi.
Almanya’da, devlet ile din arasındaki ilişkinin Fransa’dan farklı olduğunu söyleyen Schauble, “Bizde devlet ile din arasında bir muhatap vardır. Bu da kiliselerdir. Bugün Protestan ve Katolik kiliseler bu ilişkiyi sağlıyorlar. Aynı şey İslam için de geçerli olmalı. Ancak şu anda muhatap alabileceğimiz bir kurum yok. Konferans sürecinin başlıca hedeflerinden birisi, bu muhatabı yaratmaktır” dedi.
Toplantıya DİTİB, İslam Konseyi, Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi, Milli Görüş, MÜSİAD, ATİB gibi örgütlerin temsilcileri de katıldı. (Köln/EVRENSEL)
Toplantıdan Notlar...
Dorint Hotel’de yapılan toplantıya katılanların çoğu, UETD’nin bölge dernekleri, taraftarlar ve örgüt temsilcileriyle işverenlerden oluşuyordu.
Toplantının sponsorluğunu Türkiyem, Kabel Power Corporation, Ave/ana, Çakırlar ve Maray firmaları yaptı.
  • UETD Başkanı Cebe, uyumsuzluğun nedeni olarak sadece İslam’ın gösterilmesinin doğru olmadığını söyleyerek Türkiye’den gelen Hıristiyanların da uyum sorunu çektiğini dile getirdi.
  • Hukuk fakültesini bitiren türbanlı bir kadın, türbanından ötürü mahkemelerde görev alamadığını söyleyerek bunun, bir haksızlık olduğunu dile getirdi.
    Schauble’nin türbanlı kadına yanıtı, “Devlet dairelerinde belirlenen kurallara uymanız gerekiyor. Eğer uymayacaksanız, o zaman yanlış mesleği tercih ettiniz” dedi.
    Bu arada söz alan CDU’lu eyalet milletvekili, türbanlıların eyalette savcı olabileceğini söyledi. Salondakiler bunu alkışlarla karşıladı.
  • UETD Başkanı Cebe, sürekli uyum ve entegrasyondan dem vurarak Almancanın çok önemli olduğunu söylerken, arkadaki panoda Türkçe ve İngilizce “Avrupa’daki Türk lobisi” yazısı duruyordu.
    YİMPAŞ mağduru toplantıya alınmadı
    İslami holdinglerce dolandırılan onbinlerce insanın sembolü haline gelen Hanefi Doğan, Schauble’ye bir mektup vermek üzere otele geldi. Lobiye kadar giren Hanefi Doğan’ın afiş açmasına ve salona girmesine izin verilmedi. Doğan da otelin önünde, üzerinde “Başbakan Angela Merkel. Katil Milli Görüş, İslam holdingleri ve cami hırsızları. Lütfen bunlardan hesap sorun, 1 milyon Türk’e yardım edin. SPD bizi yüzüstü bıraktı” yazısının olduğu afişle fotoğraf çektirdi. Toplantıda, bir holding mağdurunun konuyla ilgili yönelttiği soruya Schauble yanıt vermedi.
    Yücel Özdemir
  • Evrensel'i Takip Et