20 Şubat 2007 01:00

ARA SIRA


Yıllardır Avrupa ve Afrika gazetelerinde “Gappellari Fuad Dayı’nın Maceraları” başlığı altında, Kıbrıs Şivesi’ni kullanarak mizahi yazılar yazmaktayım...
27-30 Ocak tarihleri arasında, Afrika gazetesinde yayınlanan mizahi yazılarımda, Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanı Cemal Bulutoğluları’nın bana göre yanlış olan bazı icraatlarını ve projelerini eleştirdim. Bilindiği gibi o tarihlerde, LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları, yerel bir televizyon kanalına, Lefkoşa’daki iki büyük akarsuyunu kapatıp üzerilerine yol ve yürüyüş parkuru yapacağını söylemişti.
Söz konusu yazılarım nedeniyle, 29 Ocak Pazartesi günü, LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları şahsımı telefonla arayarak ağza alınmayacak küfürler sarf etti ve Afrika gazetesindeki yazılarımı durduracağı yönünde tehditlerde bulundu... LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları ile aramda geçen telefon konuşmalarını Afrika gazetesinde bilahare yayınladım...
31 Ocak Çarşamba akşamı, 20.30-21.00 saatleri arasında, rahatsız olan eşime ilaç almak için, Lefkoşa’nın “Metropol Süpermarket” bölgesinde arabamla seyir halindeyken, arabamın şoför mahallinin camında bir patlama sesi duyuldu; bilahare arabamın altına sert bir cisim çarptı... Arabamın içerisinde benimle birlikte eşim ve 7 yaşında kızım bulunuyordu... Ne olduğunu anlamak için arabayı hemen yol kenarına park ettim ve aşağıya indim... Arabamın şoför mahallinin camına yumurta atılmıştı...
Bu olayın hemen akabinde yumurta ve sert cisim atan şahısları aramaya başladım fakat ortalıkta kimseler gözükmüyordu... Arabamı park ettiğim yerin hemen yanındaki yarım inşaatın üst kısmında ayak sesleri duydum fakat inşaat karanlık olduğu için kimseyi göremedim...
Bu olaydan bir-iki dakika sonra arabama binip 30-40 metre ilerideki nöbetçi eczanenin karşısında durdum ve eşime ilaç almak için eczaneye girdim... İlaçları alıp arabama geri geldiğim zaman, eşimi panik içerisinde buldum... Eşime ne olduğunu sorduğum zaman, içerisinin dışarıdan gözükmeyen beyaz renkli bir arabanın içerisindeki bazı kişilerin arabamızın etrafında dolaşıp eşime kötü kötü baktıklarını öğrendim... Bu olayın akabinde eşim bana söz konusu arabanın yolun tam karşısında park edili olduğunu söyledi... Eşimin anlattıklarından sonra, yolun tam karşı tarafında, trafik kurallarına ters bir istikamette durmakta olan, yan ve arka camları arabanın içerisini göstermeyen, beyaz renkli arabanın plakasını yazmaya çalıştım... Arabanın plakasını yazmaya çalıştığım sırada, arabanın ön ve arka kapıları aniden açıldı ve içerisinden 20-25 yaşlarında iki genç büyük bir hışımla dışarıya çıkıp, arabamın olduğu yöne doğru birkaç adım attıktan sonra, tekrardan süratle arabalarına girdiler... Arabadan inen gençlerden bir tanesinin yüzünü tespit ettim...
Bu olaydan hemen sonra arabamı yol içerisinde süratle yarım daire çizdirip, söz konusu arabanın tam karşısına aldım ve arabamın uzun farlarını yaktım... Uzun farları yaktığımı gören arabanın içerisindeki şahıslar, tümü birden başlarını arkaya doğru çevirip gizlendiler... Benim arabamla söz konusu şahısların kullandığı arabanın arasında 3-5 metrelik bir mesafe vardı... Uzun farları 2-3 dakika arabaya doğru tuttum fakat arabanın içerisindeki şahıslar yüzlerini ısrarla gizlediler...
Bir süre sonra arabamı hareket ettirdiğimde, söz konusu araba bizi takibe başladı...
Bu durumu fark edince, olayın meydana geldiği bölgedeki Trafik ışıklarına yakın bir yerde, arabamı kaldırımın üzerine çıkarttım... Bizi takibe alan araba, Trafik ışıklarında yeşil ışık yanmasına rağmen, geçmeyip yol içerisinde durakladı... Biraz sonra kırmızı ışık yandı... 2-3 dakikalık bir bekleyişten sonra, tekrardan yeşil ışık yanınca bizi takip eden araba hareket etti... Ben de, arabayı kaldırımdan aşağı indirerek, 20-25 metre uzaktan arabayı takibe aldım... Bu esnada olay hakkında Afrika gazetesindeki arkadaşlarımı telefonla haberdar ettim ve LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları’nın bir-iki gün önce bana yönelttiği tehditleri hatırlattım... Gazetedeki arkadaşlarım konu hakkında LTB Belediye Başkanı Cemal Bulutoğluları’nı telefonla arayıp durumu anlatmış, bana yönelttiği tehditleri hatırlatmış... Cemal Bulutoğluları, konu hakkında aynen şu imalı sözleri söyledi: “Biliyorsunuz, pek çok taraftarım var Lefkoşa’da... Gazetede benim hakkımdaki o yazıları okuyup da birinin kafası mı kızdı acaba?”
(Not: LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları’nın bu sözleri 01.02.2007 tarihli Afrika gazetesinde “Afrika’dan Mektup” köşesinde yayınlandı ve bugüne dek LTB Başkanı Cemal Bulutoğluları’ndan bu sözleri yalanlayıcı herhangi bir açıklama gelmedi…)
Evime gittiğim zaman ilk işim Yenişehir Polis Karakolu’nu aramak oldu... Polis yetkilileri ifade vermek için beni karakola çağırdılar... Yaklaşık bir saat ifade verdim... Ben ifade verirken Polis, plakasını tespit ettiğim arabanın kime ait olduğunu ve sahibinin nerede ikamet ettiğini saptadı... İfadem bittikten sonra, karakoldan ayrılacağım sırada, karakolun giriş kapısında, 15-20 yaşlarında biri kız biri erkek, iki gençle karşılaştım... Karşılaştığım gençlerin bana manalı-manalı bakmalarından şüphelendim ve karakolun önündeki arabaları kontrol etmeye başladım... Beni ve eşimi taciz eden kişilerin arabası karakolun park yerindeydi... Araç plakası, arabanın rengi, polise verdiğim ifadedeki gibiydi... Fakat bir fazlalık vardı: Arabanın arka camında A3 boyutunda, eğreti bir şekilde yapıştırılmış, beyaz bir kağıtta “Satılıktır. Tel:........” yazıyordu... Halbuki ben, olayın meydana geldiği sırada, arabanın plakasını not ettiğim zaman, arabanın arka camında böyle bir şey yoktu...
Bu arada, saldırı olayından bir gün sonra, Afrika gazetesini bir genç ziyaret etmiş... Söz konusu genç, 1 Şubat 2007 tarihli Afrika gazetesinde plaka numarası yayınlanan arabanın kendisine ait olduğunu ama böyle bir olaydan haberi ve bağlantısı olmadığını söylemiş... Bu arada, benim polise verdiğim ifademdeki suçlamaların aynılarını bana yöneltmiş... Yani, ben onları takip ve taciz etmişim... Bu durum üzerine, olay hakkında yüzleşebileceğimi söylememe rağmen, söz konusu genç hiçbir şekilde benimle temasa geçmemiştir...
Bir gün sonra ise, söz konusu arabanın sahibi genç şahıs, babasıyla birlikte, Afrika gazetesini yeniden ziyaret edip, aynı iddiaları söyledikten sonra, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı “Sahil Güvenlik”te çalıştığını ve bu iddialardan sonra zor durumda kaldığını ve beni mahkemeye vereceğini söylemiş...
Hüseyin Çakmak

Evrensel'i Takip Et