DURUM

Hürriyet gazetesinin internet sayfalarında “Sizce Türk askeri Kuzey Irak’a girsin mi” sorusu sorularak bir anket yapıldı. Anket sonuçları daha sonra yayınlandı ve ortaya şöyle bir tablo çıktı; ankete 302 bin 135 kişi katıldı. Katılanların yüzde 34’ü, yani 103 bin 715 kişi “girelim” şeklinde görüş belirtti. Yüzde 58.8’i ise, yani 177 bin 522 kişi ”hayır girmeyelim sakıncalı olur” dedi. 20 bin 898 kişi ise sorunun diplomasiyle çözülmesini istedi. Sonuçta ankete katılanların ezici bir çoğunluğu Kuzey Irak’a girilmemesi yönünde görüş belirtmiş oldu.
Anketin ne kadar sağlıklı olduğu elbette tartışılabilir. Ama yine de anketin genel bir eğilimi ifade etmekte güçlü bir fikir verdiğini vurgulamak gerekir. Bilindiği gibi Kuzey Irak’ın Kürt özerk bölgesi, oradaki PKK varlığı gerekçe gösterilerek, yöneticiler ve bazı gerici çevreler tarafından “Türkiye’deki terör hareketlerinin en büyük dayanağı” olarak yansıtılıyor. “Kandil’i basma” sloganı bu çevrelerde oldukça popüler ve neredeyse Türkiye’deki Kürt sorununun çözümü, kuzey Irak’a yapılacak bir askeri harekatta görülüyor.
Oysa hatırlanacağı gibi geçmişte aynı gerekçe ile bu bölgeye pek çok “sefer” düzenlendi ve bunların herhangi bir etkisinin olmadığı görüldü. Sorunun dışta değil içte olduğu, bir terör sorunu olmayıp ezilen bir halkın ulusal hakları sorunu olduğu açık seçik görüldü. Bütün bunlar dikkate alındığında ankete katılanların “Kuzey Irak’a yapılacak bir harekata” karşı görüş bildirmeleri, halkın arasındaki genel eğilimi göstermesi bakımından büyük bir önem taşımaktadır. Milliyetçi dalganın yaygınlaştığı bir dönemde böyle bir sonucun çıkması da ayrıca önemlidir.
Siyasi gericiliğin her dönemde halkın önüne sorun olarak attığı, halkın dikkatini kendi gerçek sorunlarından başka yere çekmek için üzerinde oynadığı pek çok mesele bulunmaktadır. İç ve dış gelişmelere göre bunlar “Kıbrıs, Ermeni, Kuzey Irak, Yunanistan, Batı Trakya Türkleri vb. gibi sorunlar” olabilmektedir. Bu sorunlar şovenizmi, ırkçılığı, faşist zorbalığı güçlendirmek, bunlara halk arasında dayanak bulabilmek için sık sık işlenmekte, halk gerici politikalara dayanak olması için diğer uluslara karşı kışkırtılmak istenmektedir. Bugün Kuzey Irak’ta yaşayan Kürtler de bir askeri harekatla korkutularak, ulusal haklarından vazgeçirilmeye çalışılmaktadır. Askeri harekat tartışmalarının asıl hedefi de aslında budur. Ancak bu politika saldırgan, faşist bir politikadır ve halkları birbirine karşı düşman etmeyi amaçlamaktadır.
Ancak halk engin bir sağ duyuya sahiptir ve gerçekleri görmektedir. Böyle olduğu Dink cinayetinin ardından bir kez daha görülmüştü. Hürriyet anketinin de, düzenleyenlerin amaçlarına ters olarak olumsuz çıkması, yani halkın düşmanlık ve kışkırtmalara kapılmamasını göstermesi bakımından taşıdığı önem, verdiği mesaj göz ardı edilmemelidir.
Ahmet Yaşaroğlu