4 Mart 2007 01:00

ÖZGÜRLÜK


Cazibe kışkırtıcılığını bir dönem 141/142’ye büründürmüştü. Cazibe tutkunun yönlendirici yoldaşıdır, duyguları bazen şiddete bürünerek harekete geçirir, çaktırmadan düşünceyi ele geçirir; kışkırtıcılığının esiri olmuş, öyle düşünenleri düşünce alanında toplumsallaşan histerinin kahredici girdabına sürükler. Zamanı dolar, kışkırtıcı olan kanıksanır; insanoğludur bu, tutkuyla peşine düşeceği başka kışkırtıcılığı düşler. Öyle oldu, cazibe kışkırtılığını 159’a büründürdü. Sonra 301 kışkırtıcılığı doruğa taşıdı. Başarılı, başarılı olduğu ölçüde tutkuyu tehlikeli serüvenlerin coşkusuna katan bir kışkırtıcılıktı bu yeni dalga.
Cazibe varlığını düşünceyi cezalar evrenine sokan anlayışta buluyor, evrenselliğini bu anlayışın süregelmesinde arıyor; kışkırtıcılığını da düşünceyle cezalar arasındaki tükenmemesi istenen tuzakları çeşitlendiren yeni kurgularla yeniliyor.
Kenan Evren bir söz etmiş, düşüncesini belirtmiş. Düşünceyi ceza alanında her an yeniden üreten cazibeye kapılanlar 301’in kışkırtıcılığını tehlikeli bulmuş olsalar gerek, kışkırtıcılığı farklı kurgularda arıyorlar. Kimileri Kenan Evren’in düşüncesini 302 cezalandırsın diyor, kimileri kışkırtıcılığı 305’te buluyor. 301’in kışkırtıcılığı Kenen Evren’den söz edildiğinde tehlikeli olmalı, kimse onu anımsamıyor.
301’den 305’e yol gider.
Muğla Başsavcısı Kenan Evren’in sözlerini incelemeye almış, ilgili birimlere talimat verilmiş, araştırılıyormuş. Ne araştırılıyor? Kenan Evren’in sözlerinde suç unsuru bulunursa gereği yapılacakmış. Gereği denen şey ceza davası açılması.
Kim olursa olsun birisi hakkında düşüncesi nedeniyle inceleme başlatıldığında kendime sorarım: ‘Savcı, varlığını düşünceyi ceza alanına sokarak üreten cazibenin somut olaydaki kışkırtıcığını hukuken değerlendiren faaliyetin yürütücüsü müdür ?’
Cazibenin kışkırtıcılığında Kenan Evren’in sözlerini gündeme taşıyanlara söyleyeyim: O, yeni bir şey söylemiyor; eyalet sistemi öneriyor, her eyalete geniş yetkiler taşıyan genel vali atansın istiyor. Olağanüstü Hal Valiliği’ni kalıcı bir sisteme dönüştürüyor. Niye hakkında ceza davası açılsın ki? Şimdi önerdiği sistemi bir zamanlar uyguladı; o dönemin ardından öldürülenlerin, işkence görenlerin, kayıpların tarihi kaldı. Uyguladı, yargılanmadı. Söyledi, sözleri nedeniyle yargılanacak!
Kenan Evren artık Genelkurmay başkanı, darbenin dokunulmaz reisi, devlet başkanı, cumhurbaşkanı değil. O, kanlı bir geçmişin tarihini ruhunda taşıyarak şimdilerde resim yapan bir sanatçı.
Herkes biliyor, hakkında ceza davası açılmayacak. Düşünceyi ceza alanına sokan cazibenin kışkırtıcılığı kurgulanmaya kalkışılmasın. Cazibe kendi kışkırtıcılığını kendi biçimlendirir.
Cazibenin kışkırtıcığı; 301’den 305’e yol gider… Şarkı olur, yaşamın gerçekliği olmuyor.
Çala kalem eskizlerle kışkırtıcılığın tasarımı çizilemez ki! Cazibenin kışkırtıcılığına tutkuyla bağlanmış olanlar; siz cazibeyi yönlendiremezsiniz, o kendi tasarlayacağı kışkırtıcılığıyla sizi toplumsal histerinin girdabına sokmasını bilir.
Yücel Sayman

Evrensel'i Takip Et