Öğrencilerin direnişi sürüyor

Yunanistan’da özel okulların açılmasını yasaklayan anayasa maddesini değiştirerek eğitimde özelleştirmelerin yolunu açan tasarının yasalaşması, beklentilerin aksine, öğrencilerin direnişi bitirmelerine neden olmadı. Dün, başta Atina olmak üzere ülkenin dört bir yanında yasaya karşı gösteriler düzenlendi.
Gergin bir ortamda başlayan gösteriler, polisin provokasyonlarına sahne olurken Atina yönetimi ise öğrencilere yönelik saldırı ile suçlamalarının dozunu artırıyor. Ülke çapında 400’e yakın fakültedeki işgaller ise sürüyor. Başkentte dün yapılan eyleme, başta öğretim üyeleri ile öğretmenler olmak üzere işçi sendikaları ve bazı siyasi partiler de destek verdi.
Ülke genelinde eylem
Dünkü kitlesel öğrenci eylemlerinin Atina’daki adresi, başkentteki Propilya Meydanı oldu. Ülkenin dört bir yanında yapılan gösterilerde yasanın geri çekilmesi talep edilirken Atina’da da onbinlerce öğrenci, öğretmen, öğretim üyesi ile işçi ve emekçi, sabah saatlerinden itibaren Propilya Meydanı’nı doldurmaya başladı. Eylem öncesinde Üniversite Öğrenci Temsilcilikleri Yönetimleri, dağıttıkları bildirilerde hükümete, ülkede özel okulların açılmasını da kapsayan, bir dizi ‘reform’lar içeren yasa geri çekilmediği sürece eylem ile işgallerine devam edeceklerini açıkladı.
Diğer yandan eylemde yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekerken, emniyet güçlerinin verdiği bilgiye göre gösteride binlerce polis görev başındaydı. Yunan polisi, eylem öncesinde yaptığı açıklamada, “eylemin çatışmalara sahne olabileceği” sinyalini vermişti. Öğrenci ile öğretim üyeleri ise geçen hafta yapılan kitlesel eyleme saldıran polisin tutumunu kınadı. Öğrencilerin, haftalardır işgal altında bulunan okulların önünde önceki gün gösteriler yapması, Atina’nın tamamını felç ederken esnaf, satışların yüzde 92 oranında düştüğünü açıklayarak hükümetin soruna çözüm bulmasını istedi.
Muhalefet artıyor
Bu arada hükümetin söz konusu yasayı meclisten geçirmesi, ülkedeki muhalefeti daha da artırdı. Öğrencilerin parasız eğitim talebini ön plana çıkarması, işçi ve emekçilerden de destek almalarına neden oluyor. Bu destekle öğrenciler ve eğitimciler, yasanın iptalini talep ediyor ve bu gerçekleşinceye değin eylemlerini sürdüreceklerini belirtiyorlar.
Hükümetin yasası, “özel okulların açılmasından üniversite özerkliğinin göstermelik bir duruma getirilmesine, okuma süresinin sınırlandırılmasından öğrenci alımını denetlemeye ve dekan seçimi ile seçilmiş öğrenci konseylerinin sahip olduğu hakların kısıtlanmasına” kadar bir dizi gasp maddeleri içeriyor.
Nitekim hafta içinde ülkenin en büyük üniversitesi olan Politeknik Üniversitesi yönetiminin oybirliğiyle aldığı; “yasanın hemen geri çekilmesi” kararı ve “yasanın pratikte uygulanamayacağını” ilan etmesi, sorunun hükümetin planladığı şekilde kapanmayacağını gösterdi. Üniversite yönetimlerinin aldığı kararlar şu şekilde sıralanabilir:

Kişi ya da yönetim olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak.

Yönetim kararları alarak mevcut altyapıyla yasanın öngördüğü yaptırımların uygulanabilir olmadığını göstermek ve uygulamayı dondurmak.

Eylemleri devam ettirmek.
Atina saldırılara hız verdi
Öte yandan yeni yasa ile ilgili sorunun, yasanın mecliste kabul edilmesiyle bitmediğinin farkında olan Atina yönetimi, son günlerde saldırgan politikalarına hız verdi.
Halka, yasanın uygulanmaması durumunda “hukuki yaptırımların devreye gireceği” açıklamasıyla gözdağı veren yönetim, geçen hafta yapılan ve yine kitlesel bir katılıma sahne olan son eylemlerde, 60’ın üzerinde öğrenciyi tutukladı ve öğrencilerin ağır suçlamalarla savcılıklara çıkarılmasını sağladı. Tepkileri “maskeli provokatörlerin ve okul dışı unsurların” işi olarak savunan hükümet, bugün tüm öğrencileri, “provokatör” tanımı içine alarak cepheyi genişletmiş bulunuyor.
Bu arada son olaylar sonrasında bakanlığın, gündemine plastik mermilerin kullanılması başta olmak üzere bir dizi şiddet içeren uygulamaları alacağı haberleri ve yorumları yapılıyor.
KKE ve Sinaspismos hedefte
Eylemleri açıkça destekleyen Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ve Sinaspismos Partisi de özellikle son günlerde hükümetin ve ana muhalefete bağlı milletvekillerinin hedefi oluyor. Özellikle Kamu Düzeni Bakanı, söz konusu partileri kastederek “teröre ve kamu düzeninin bozulmasına neden olduklarını ve yasadışı olayları desteklediklerini” iddia etti. Diğer yandan eski Kamu Düzeni Bakanı olan PASOK Milletvekili Teodoros Pangalos ise eylemleri “azınlık guruplarının yaptığını ve aşırı sol partilerin demokrasiyi kabullenmemiş olduklarını” ileri sürdü. Pangalos’un bu açıklaması, kendi partisi içinde dahi tepkilere neden oldu.
Diğer yandan Atina hükümetinin, “eğitimin parasız olmaya devam edeceği ve özel okulların açılmasıyla kamuya bağlı üniversitelerin kalite oranının yükseleceği” iddiaları da ülkede yapılan araştırmalarla çürütüldü. Araştırmalar, öğrenci ailelerinin 2004-2005 yılları arası eğitim masrafları olarak toplam 4 milyar 371 milyon 330 bin Avro harcadığını ortaya koydu. Devletin, eğitime bütçeden ayırdığı oran ise 7 milyar 278 milyon Avro dolayında. Bu rakam, Yunanistan GSMH’nin yüzde 3.5’ini oluşturuyor. (Atina/EVRENSEL)
Seyit Aldoğan