18 Mart 2007 01:00
Ya işsizlik ya kölelik imzası
GÜNÜN YAZILARI
İşçilerin kazanılmış haklarını gasp etmek için, patronlar tarafından her gün yeni bir taktik geliştiriliyor. Mecidiyeköyde bulunan Üçler Konfeksiyon fabrikası patronu, işçilerinin haklarını ellerinden almak için ilginç bir yöntem geliştirdi. İşçilere boy, kilo, ayakkabı numarası gibi kişisel soruların bulunduğu kağıtlar imzalatan patron, bu kağıtların arasına işçilerin bütün haklarını aldığını belirttiği ibraname kağıdını da sıkıştırmayı ihmal etmedi.
Uygulamanın nedenini soran işçilere, İlerde SSKdan yardım alacaksınız, bu bilgileri onlar istiyor cevabını veren patron, durumu fark ederek, haklarını aldığına dair ibarenin olduğu kağıdı imzalamak istemeyen işçiyi de şu sözlerle tehdit ediyor: O zaman in aşağıda asgari ücretle çalış ya da işi terk et tehdidinde bulunuyor.
Açıklama bilgilerinin ve tarih yerlerinin boş bırakıldığı ibranamede, Çalışmaya başladığım tarihten bugüne kadar geçen çalışma sürem içindeki bütün ücretlerimi ve her türlü sosyal hakkım ile hafta ve genel tatil günlerine ait ücretlerimi, ayrıca yapmış olduğum fazla mesai ücretlerim ile yıllık izin ücretlerimi ve ayrılış esnasında hak etmiş olduğum yukarıda belirtilen istihkaklarımı eksiksiz olarak aldım ifadeleri yer alıyor.
Aralarında 10 ile 21 yıl arasında çalışmış işçilerin bulunduğu Üçler Konfeksiyonda toplam 70 kişi çalışıyor. Ortalama aylık ücret ise 800 YTL ile 1.200 YTL arasında. Patron kendi yöntemiyle bu kağıtları 65 kişiye imzalatmış durumda. İşin farkına varıp imzalamayan 5 işçi ise asgari ücretle çalışma önerisi yüzünden işten ayrılmak zorunda kaldıklarını söylüyor. Kıdem tazminatları ve içeride kalan ücretleri dahi verilmeden işten ayrılan işçiler, uzun yıllar emek verdikleri işyerinden bu şekilde ayrılmalarının bütün yaşamlarını altüst ettiğini belirtiyor. İşçiler, çalışma saatlerinin 08.30-19.00 olduğu Üçler Konfeksiyonda fazla çalışma ücretlerinin de verilmediğini dile getiriyorlar.
Baban imzalamadı sen çık
Patronun kendisini garantiye almak için bu uygulamayı yaptığını düşünen Nusret Ataş, ayrıca işçiye karşı yükümlülüklerinden de kurtulmayı amaçladığını ifade ediyor. Fabrikanın 12 yıllık işçisi olan Ataş, kağıtları imzalamayıp işten ayrılmak zorunda kalanlardan. Çalışma koşullarının ağırlığından bahseden Ataş, sözlerini şöyle sürdürüyor: 15 kişi bir günde bin parça ürün çıkartıyor. İstenilen sayı sürekli artıyor. Ustabaşı devamlı tepemizde. Konuşmak yasak. Bir şey söylenecekse, ustabaşına söylenmeli. Yoksa ikaz alıyorsunuz. Zaten her tarafta kamera var. Elektrik kesintisi olduğu zaman bunun telafisi için ekstra çalışıyoruz. Bu kadar emeğin karşılığı ise imzalarla ortadan kaldırılmak isteniyor. Bunu kabul edemeyiz.
16 yaşındaki kızının da yanında sigortasız bir şekilde çalıştığını aktaran Kökçe, patronun kızına, Baban imza atmıyorsa sen de gelme diyerek işten attığını dile getiriyor. Haklarını alabilmek için mahkemeye başvurduklarını ifade eden Kökçe, patronlarının kanun dışı davrandığını kaydediyor.
Noter üzerinden savaş
İdris Kurt ise işçilere imzalatılan kağıtların kendilerinde olduğunu belirterek, Bu belgeleri noterde tasdik ettirip işten ayrılmamızın nedenini açıkladık. Patron da bizim ayrıldığımız gün noter getirip, çalışmıyorlar diye rapor tutturmuş. Bu nedenle de tazminatsız çıkış gösterdi. Maaşlarımızı dahi vermedi. Biz imzalatılmak istenen kağıtlarla birlikte mahkemeye başvurduk. Haklarımızı istiyoruz, bunu da alacağız diyor. (İstanbul/EVRENSEL)
Erkan Araz
Evrensel'i Takip Et