20 Mart 2007 01:00

MEDİPOLİTİK


Beşinci gözden geçirmeye ilişkin Niyet Mektubu, IMF’ye 27 Kasım 2006 tarihinde verilmişti.
Anayasa Mahkemesi henüz Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Kanunu’yla ilgili davayı karara bağlamamıştı. Doğal olarak 1 Ocak 2007’de yürürlüğe girmesi bekleniyordu.
Niyet Mektubu’nda ise ilginç bir taahhüt vardı;
“Sağlık harcamalarının kontrol altında tutulmasına ilişkin esnekliğimizi artırmak amacıyla, Sosyal Güvenlik Kurumu’na tıbbi tedavi ve ilaçlardaki katkı paylarını değiştirme yetkisi veren yasa tasarısı, kasım ayı sonuna kadar TBMM’ye sunulacaktır. Söz konusu tasarının aralık sonuna kadar yasalaşması beklenmektedir (yapısal performans kriteri).”
Hükümet, SSGSS daha yürürlüğe girmeden hazırlığa başlamıştı. IMF’ye, hastaların hizmet alırken ödeyeceği katkı paylarının artırılacağı sözü veriliyordu.
Ama işler beklendiği gibi yürümedi. Anayasa Mahkemesi, 15 Aralık 2006 günü SSGSS’yi çökerten kısmi iptal kararını verdi. Yasa da ister istemez 2007’nin Temmuzu’na ertelendi.
Ertelemeyle birlikte gözler, uluslararası kurumlara döndü. Onlar bu duruma ne diyecekler, hükümete ne “tavsiye”de bulunacaklardı?
Gerek IMF’den gerek Dünya Bankası’ndan gelen ilk açıklamalar muğlaktı. “Reform” konusundaki ısrarlarını vurguluyorlar ama net bir tarih vermiyorlardı.
Anlaşılan, her iki kurum da Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler öncesinde siyasi iktidarı sıkıştırmak istemiyordu.
***
IMF heyeti, geçtiğimiz günlerde bu kez Madde IV Görüşmeleri için Türkiye’ye geldi.
Madde IV Görüşmeleri, IMF’nin Ana Sözleşmesi gereği bütün üye ülkelerle düzenli aralıklarla yapılıyor. Görüşmelerde, ülkelerin orta ve uzun vadeli ekonomi politikaları inceleniyor.
IMF heyeti, görüşmeler sonrasında üye ülkenin yetkililerine kısa bir değerlendirme notu sunuyor. Daha sonra hazırlanan rapor ise IMF İcra Direktörleri Kurulu’nda görüşülüyor.
İşte bu değerlendirme notu, geçtiğimiz günlerde açıklandı.
Başında IMF Avrupa Bölümü Direktör Yardımcısı Susan Schadler’in bulunduğu heyetin değerlendirmeleri, on üç başlık altında toplanmış.
Öncelikle Türkiye’nin 2001 yılından bu yana sergilediği etkileyici makro-ekonomik performans övülüyor. Bu arada yakın dönemde, ekonomik koşulların daha az elverişli olduğu bir döneme girildiğine dikkat çekiliyor.
Değerlendirme notunun “Yapısal Reformların Derinleştirilmesi” başlıklı bölümünde önemli tespitler var.
Yedinci maddede, “seçimin hemen sonrasındaki dönem”in yeni bir yapısal reform gündeminin ortaya konması için fırsat teşkil etmesi isteniyor.
Sekizinci madde ise SSGSS’ye ayrılmış;
“Reform gündeminin en temel unsurlarından biri, sosyal güvenlik reformunun yeniden hayata geçirilmesi olmalıdır. Anayasa Mahkemesi, 2006 yılında kabul edilen Sosyal Güvenlik Kanunu’nun önemli maddelerini iptal etmiştir. Ancak söz konusu reform, emeklilik ve sağlık sistemlerinde ileride büyük açıklar oluşmasının engellenmesi ve büyümeyi artırıcı diğer reformlar için gereken mali kaynağın oluşturulması için hayati önem taşımaktadır. Reform kapsamında öngörülmüş olan tasarrufları yaratabilecek revize bir kanunun, erken bir vakitte kabul edilmesi tavsiye edilmektedir. Aynı zamanda sosyal güvenlik katkı paylarının tahsilatını ve sağlık harcamalarının maliyet etkinliğini artıracak ek idari düzenlemelerin yapılması da dikkate alınmalıdır.”
Anlaşılan IMF’nin acelesi var.
IMF’yle seçmenler arasında sıkışan hükümetin ne yapacağı ise hâlâ belli değil.
Osman Öztürk

Evrensel'i Takip Et