15 Şubat 2008 00:00
Örgütlü güç yenilmez
GÜNÜN YAZILARI
Gebzede şu anda grevde olan Acerer Döküm, Oleyis üyeleri, direnişte olan Arçelik işçilerini ve ismini belirtemediğim, grev ve direnişte olan bütün işçi kardeşlerimi, arkadaşlarımı selamlıyorum. Bu haklı davamızda başarılı olmalarını temenni ederek, her türlü destekte yanlarında olacağımızı bir kez daha belirterek, kapitalist sistemin acımasızlığını da büyük bir öfkeyle kınıyorum.
Sizlere iki şeyden bahsetmek istiyorum. Birinci olarak iyi olandan başlamak istiyorum; çünkü biz işçi sınıfı iyi haber duymaya pek alışkın değiliz. Bizler Gebzede Petrol-İş Sendikası çatısı altında diğer fabrikalardan arkadaşlarla bir araya gelerek Gebzede bir işçi tiyatrosu ve işçi korosu oluşturduk. Bu tiyatro ve koroda tamamen daha önce bu konularla ilgili hiçbir eğitim almamış ve tamamı fabrikalarda çalışan işçi arkadaşlarımız yer almakta. Tüm bunları yaparken amacımızın, işçi sınıfının; hayatını, var ettiklerini ve istersek kültür ve sanatı da en iyi şekilde bizlerin yapabileceğinin farkına bir kere daha varmasını sağlamak olduğunu belirterek, tiyatromuzu ilerleyen zaman içerisinde sahneleyeceğimizi ve işçi koromuzu 1 Mayısta meydanlarda sahneye çıkartarak başarımızı tüm işçi kardeşlerimizle paylaşacağımızı da buradan tüm işçi sınıfına duyurmak istiyorum.
Bir diğer konu ise bizleri ve geleceğimizi yakından ilgilendiren, gelecek kuşakların tüm işçi sınıfını utanarak anmalarına sebep olacak bir yasanın yürürlüğe girmesine sayılı günler kalmasına rağmen, üzerimize atılan ölü toprağını atamayarak bu yasanın yürürlüğe girmesini beklememiz... Peki yürürlüğe girecek ve işçi sınıfının yıkımı anlamına gelen bu yasa neleri değiştirecek? Emeklilik yaşını kadınlarda ve erkeklerde kademeli olarak 2048 yılında 65e çıkartacak. Prim gün sayısını kadınlarda 5 binden 7 bine, erkeklerde ise 7 binden 9 bine çıkartacak. Emeklilik maaşları yüzde 23 ile yüzde 33 oranında düşürülecek. Aylık geliri 139 YTLden fazla olan tüm işçi ve emekçiler, 73 ile 475 YTL arasında genel sağlık sigortası primi ödeyecek. Primi ödemeyenlere sağlık hizmeti verilmeyecek. Yeni anne olan kadın işçilere 6 aya kadar ödenen emzirme yardımı 1 aya düşürülecek. Ağır işlerde çalışan ve yıprandıkları için erken emekli edilen işçilerin hakları ortadan kaldırılacak. Daha sayamadığım birçok hakkımız gasp ediliyor, peki bizler ne yapıyoruz?.. Bedeller ödenerek kazanılan bu haklarımızın elimizden alınmasına seyirci mi kalacağız? Geleceğimizin karanlıklara gömülmesine ve yok edilmesine göz mü yumacağız? Yarın çocuklarımız bizlere bunların hesabını sormayacak mı, sorduklarında ne cevap vereceğiz? Bizler bu düzeni böyle mi aldık ki bizden sonrakilere de böyle bırakalım! Bu gidiş iyi değildir. İşçi, emekçi ve halk yararına değildir. Emeğin sömürülmesidir. Karşı durmazsak, engel olmazsak, her geçen gün daha da kötüye gidecektir. Çocuklarımızı daha kötü günler beklemektedir. Bu gidiş durdurulabilir. Bu gidişi durduracak gücümüz vardır, bu gidişi halk yararına çevirecek kaynaklarımız vardır. Var olan emek yanlısı örgütlere, sendikalara üye olarak, çevremizdeki insanları bunlara teşvik ederek bu düzenin tekerine bir çomak da bizler sokabiliriz. Bu hak gasplarına dur diyebiliriz.
Ayrıca bunu da iyi bilmeliyiz ki Genel Sağlık Sigortasına karşı çıkmazsak, bu yasayı geri çektiremezsek, ardından tüm işçi sınıfının tek umudu olan iş güvencesi olan kıdem tazminatı yasası gündeme gelecek ve elimizden alınacak. Bütün bu hak gaspları sadece Türkiyede değil tabii ki tüm dünyada gerçekleşmekte, buna bir örnek verecek olursak; Fransa da sadece öğrencileri ilgilendiren ve geçici olan bir yasa gündeme geldiğinde, bütün öğrenci ve işçi sendikaları ayaklanarak bu yasayı geri çektirmişlerdir. Şimdi buradan soruyorum; arkadaşlar, bizler istersek aleyhimize çıkartılan bu yasaları geri çektiremez miyiz? Tabii ki çektiririz. 15-16 Haziran bunun bir örneğidir.
Örgütlü güç yenilmez.
Örgütlüysek her şeyiz örgütsüzsek hiçbir şey, diyor ve bütün işçi sınıfını selamlıyorum.
İbrahim Karataş-Cambro Özay Plastik İşyeri Baştemsilcisi (Gebze)
Evrensel'i Takip Et