15 Şubat 2008 00:00
özgürlük için baş koyanlar ve baş bağlayanlar
Üniversitelerde türban serbest bırakılırsa başı açık kızlarımız her hangi bir baskıya uğrar mı, toplum gerilir mi, türban bir özgürlük mücadelesi midir?
Şüphesiz türbanı insan hakları ihlali ve özgürlük mücadelesi olarak görenlerle, türbanı dinin bir gereği sayanlar bu soruya olumsuz cevap vereceklerdir: Ne alaka! Önce bir tespit yapalım:
Tarih boyunca din adına yapılan savaşların ve içtihatların tümü kanlı ve acımasız olmuştur. (Sanırım bu konuda en iyi din şudur demek yanlış olacaktır) Öyleyse Her koyun kendi bacağından asılır sözünden yola çıkarak kendimize bakalım. Şimdilik üniversite ve türbanı bir kenara bırakarak, yazımızın sonunda sorumuza tekrar dönmek suretiyle, Ddin adına yapıldığını söylediğimiz ve kanlı ve acımasız olduğunu belirttiğimiz olaylara kronolojik olarak kısaca bir bakalım:
Kerbelada Hz. Hüseyinin kellesi kesildi, Enel Hak diyen Hallac-ı Mansurun uzuvları kesildi ve asılarak bedeni teşhir edildi, ikrarından dönmeyen Nesiminin derisi yüzülerek öldürüldü, Şeyh Bedreddin esnafın önünde çırılçıplak soyularak asıldı, yoldaşları çarmıha gerilerek öldürüldü ve şehir içinde gezdirildi, Alevi halkının en büyük önderlerinden Pir Sultan Abdal, Osmanlı zulmüne boyun eğmediği için taşlandı ve sonra asılarak öldürüldü, İzmir Menemende askerlik görevini yaparken 24 yaşında olan Kubilayın başı kesilip bir sopaya takılarak sokak sokak gezdirildi, Sivasta, Çorumda, Maraşta gerici yobazlar uydurdukları yalanlarla ilerici, devrimci ve Alevi vatandaşları katletti, Abdi İpekçi, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Çetin Emeç, Uğur Mumcu ve daha bir çok aydın, gazeteci hain tuzaklar kurularak öldürüldü. Van 100. Yıl Üniversitesinde Mehmet Şirin Tekin adlı öğrenci oruç tutmadığı için bıçaklanarak öldürüldü, Sivasta 37 can, yazar, sanatçı Madımak otelinde diri diri yakıldı, 1995te Gazi Mahallesinde bir kahvenin taranması sonucu çıkan olaylarda onlarca insan katledildi. Trabzonda bir papaz öldürüldü, Malatyada Hıristiyanlıkla ilgili kitaplar basan yayınevi saldırıya uğradı 3 kişi boğazı kesilerek öldürüldü, 19 Ocak 2007 tarihinde gazeteci yazar Hrant Dink kendi çıkardığı Agos Gazetesinin önünde öldürüldü.
Şimdi sorumuzu tekrar soralım:
Üniversitelerde türban serbest bırakılırsa başı açık kızlarımız her hangi bir baskıya uğrar mı, toplum gerilir mi, türban bir özgürlük mücadelesi midir?
Türbanı dinin bir gereği olarak savunanların ne yapmak istedikleri ortada ve biliyoruz, öyleyse türbanı bir özgürlük mücadelesi ve bir insan hakları ihlali olarak görenlere sormak lazım: Bu memlekette kaç kişi başına türban giymediği için emniyet soruşturmalarından geçti, fişlendi, günlerce işkence gördü, sakat bırakıldı, cezaevine atıldı, idam edildi, sokak ortasında vuruldu, saçından sürüklendi, tecavüz edildi, hamile iken tekmelendi, şişlendi...
Veli Bayrak [[email protected]]
Evrensel'i Takip Et