23 Şubat 2008 00:00

Teknoloji ve dokuma işçileri


1996 yılında Gaziantep Ünaldı’da, 20 bin dokuma işçisi ile birlikte bir ay süren grevimiz sonunda SSK, yıllık izin, ikramiye vb. kazanımları elde ettik. Dokuma işçileri olarak, geçen 10 yıllık zamanda Ünaldı’daki mekanik tezgahların bitirilmesi ve işyerlerinin OSB’ye kaydırılması sonucu daha modern makinelerle fabrikasyon sisteminde çalışmaya başladık. Eski sisteme göre çalışan işçiler olarak ilk etapta fabrika sisteminde uyum sorunu yaşasak da zaman içinde teknoloji yenilenmesi biz dokuma işçilerine cazip göründü. Ancak ilerleyen günlerde gördük ki bu teknoloji yenilenmesi biz işçileri rahatlatmak yerine, tam tersine daha çok çalışıp daha fazla yıpranmamıza neden oldu. Daha fazla üretim yaparak patronların kârını müthiş şekilde artırmıştır.
Bu teknolojik makinalarda ilk etapta her vardiyada 3 dokumacı çalışırken bu, zamanla 1 kişiye düşürülüp aynı zamanda makine devirleri de yüzde 15 yükseltilerek daha fazla üretim istenmiştir. Bu aynı zamanda sektörde işsizliği yüzde 50 artırdı. Bununla da yetinilmemiş, vasıflı elaman olarak çalışan dokumacıların yanına daha genç bu sektörde hiç deneyimi olmayan vasıfsız elaman alınıp, bunlar daha düşük ücretle çalıştırılıp vasıflı işçilerin ücretleri yerinde saymıştır. 3 yıldır çoğu işyerlerinde çok düşük zamla ve hiç zam vermeden, işçilere giriş çıkış yaptırıp daha düşük ücretlerle çalıştırdılar. Buna karşılık olarak Gaziantep’in teşvik priminin kalkması ve bu sektörde artık çok sayıda işsiz olmasını gösteriyor, aynı zamanda işçilere ücretsiz izin, zamanı gelmeden yıllık izin kullandırıyorlar. Ama işyerlerinin bayram, resmi tatil, pazar demeden çalıştırıp hafta içi ücretsiz izne gönderip mesai vermemesi de var. Dokuma işçilerinin sudan sebeplerle işten atılmalarına, işçinin tek dayanağı olan tazminatlarının verilmemesine; patron ve işletme yöneticilerinin, işyerine zamanla kendi eş, dost ve akrabalarını yerleştirip ‘Ben size iş verdim’ demesine işyerinde sessiz kalınıyor. Bununla da yetinmeyen patronlar, çalışan işçilerin yemekhane, lavabo ve makine başlarına kamera yerleştiriyor. Bu tabii ki biz işçilerde psikolojik etki yaratıyor, bizler kendimizi bir suçluymuş gibi hissedip patron ve yandaşları her an arkamızda zannediyoruz. Teknoloji yenilenmesi işverene daha fazla kâr sağlarken, işçiye ise kameradan izlenme daha az para olarak yansımıştır.
Bizim organize sanayi bölgesi halı dokuma işçileri olarak, yıllarca mücadele ederek elde ettiğimiz haklarımızı kaybetmemek için tıpkı 1996 yılında olduğu gibi birlik ve beraberlik içerisinde olmamız gerekiyor. Çünkü biz haklarımızı ancak örgütlü bir güç olduğumuz zaman elde edebiliriz. Bugün dokuma işçilerinin herhangi bir kurumu bulunmamaktadır. Burada yapılması gereken tek şey de dokuma işçilerinin haklarını arayacak bir sendikaya kavuşmalarıdır. Tüm halı dokuma işçilerine çağrımız, gelin hep beraber çalışma koşullarımızı iyileştirmek için birlik olalım!
G.Antep Organize Sanayi
Bölgesi’nden halı dokuma işçileri

Evrensel'i Takip Et