25 Şubat 2008 00:00

YÖK türban kararını bugün verecek


YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, başörtüsünün yükseköğretimde serbest bırakılmasını öngören 5735 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un onaylanmasının ardından, bugün bir toplantı yapacaklarını, “YÖK’ün duruşunu açıklayacaklarını” bildirdi.
YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. İzzet Özgenç’in konuyla ilgili çalışma yürüttüğünü söyleyen Özcan, yarın bir toplantı yapacaklarını ve çalışmaya son şeklini vereceklerini ifade etti. “Verilecek kararın üniversitelere yazıyla mı iletileceği yoksa basın açıklamasının yeterli olup olmayacağı” yönündeki soruya Özcan, “Şu anda onu bilmiyorum. Belki web sayfamıza da koyarız, belki diğerleri gibi yaparız. Öbürlerini hem üniversitelere duyurduk, hem de web sayfasına koyduk” yanıtını verdi.
Bazı rektörlerin “Yükseköğretim Kanunu’nun ek 17. maddesinde düzenleme yapılmadan Anayasa değişikliğinin başörtüsünü üniversitelerde serbest bırakmayacağını, bu nedenle kanun düzenlenmeden üniversitelerde başörtüsüne izin vermeyecekleri” yönünde açıklama yaptıklarının anımsatılması üzerine Özcan, “Rektörler bugüne kadar her zaman sağduyulu hareket etmişlerdir. Bu olayda da yine sağduyulu hareket edeceklerini düşünüyoruz” diye konuştu.
CHP, mahkemeye götürüyor
CHP, Anayasa değişikliğine ilişkin iptal başvurusunu 27 Şubat Çarşamba günü Anayasa Mahkemesi’ne yapacak.
CHP Grup Başkan Vekili Hakkı Suha Okay, konuyla ilgili olarak, ANKA’ya yaptığı açıklamada, çalışmalarına son şeklini verdiklerini ve konuyu 27 Şubat Çarşamba günü Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını söyledi. Söz konusu Anayasa değişikliğinin “yok hükmünde” sayılması gerektiğini ifade eden Suha Okay, kendilerine DSP’nin yanı sıra Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç’in de destek verdiğini söyledi. CHP, dilekçesinde söz konusu düzenlemenin Anayasa’nın “değiştirilmesi teklif dahi edilemez” maddelerine aykırı olduğunu belirtti. Dilekçeden satır başları şöyle: ““-Değişiklik teklifi ile Anayasa’nın değiştirilemez hükümleri arasında olan Cumhuriyetin nitelikleri içinde sayılan laiklik ilkesi değiştirilmek istenmektedir.
l5735 sayılı Yasayı Anayasa Mahkemesi şekil ve usul yönünden denetleyecektir. Anayasa’da; mahkemenin değişiklikleri şekil bakımından denetlemesinin milletvekillerinin öneri verme çoğunluğu ile son oylama çoğunluğuna uyulup uyulmadığı koşuluyla sınırlandırıldığı yönünde görüşler olsa da bu sınırlama Anayasa’nın değiştirilmesi mümkün olan hükümler bakımından geçerlidir.
Eğer değiştirilmesi teklif yasağına giren bir teklif yapılmışsa, Anayasa Mahkemesi’nin öncelikle bunu tespit etme yetkisi ve görevi vardır. Aksi halde değiştirilmesi teklif edilemez yasağının bir anlamı kalmayacaktır. Anayasa Mahkemesi, 1975 ve 1976 tarihlerinde bunu açıkça belirtmiş ve değiştirilmesi teklif edilmeme yasağı yönünden denetim yetkisine sahip olduğunu vurgulamıştır. Bu değişikliğin Anayasa Mahkemesi’nin içtihadını aşmak için yapıldığı açıkça görülmektedir.
-Anayasa Mahkemesi’nin içtihadını aşmak için yapılan bir değişiklik, kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır. Çünkü bu ayrım üstünlük sıralaması anlamına gelmez. Üstünlük Anayasa’da iken, parlamentonun üstünlüğünü ilan etmesi yoluna girilirse, bu durum çoğunluk diktatörlüğüne gidileceği endişesi yaratmaktadır
  • Yapılan Anayasa değişikliği, Anayasa’nın 1, 2, 4, 6, 12/2, 13, 14/1, 24/son, 90, 138, 148, 153 ve 174. maddelerine aykırıdır.
    -Değişiklik, Anayasa’nın 2. maddesinde esasları belirtilen Cumhuriyet, laiklik, sosyal hukuk devleti ve demokratik olma ilkelerini ihlal eden, içini boşaltan ve işlevsiz hale getiren niteliktedir.
  • Sorun belli bir siyasi kadronun siyasi ve dini sembolleri kamu yönetimine ve işlevsel mekanlara-kamusal alana taşımak istemesinden kaynaklanmaktadır. Böyle bir sürecin, laiklik ilkesine temelde aykırı olmasının yanında, toplumsal bölünmeyi ve kutuplaşmayı yaratması kaçınılmazdır.” (HABER MERKEZİ)
  • Evrensel'i Takip Et