21 Mart 2008 00:00

İşsizler kervanına katıldılar


Taşı toprağı altındır diyerek büyük umutlarla İstanbul’a göç eden aileler umduklarını bulamıyorlar. Şehre adım atmalarıyla başlıyor yaşam kavgası. Kimisi üç kuruşa sigortasız bir tekstil atölyesinde işe başlıyor kimi de günübirlik işlerde çalışıyor. Büyük bir bölümü ise kahveleri dolduran işsizler kervanına katılıyor. Tıpkı 45–50 bin nüfusu ile en fazla göç alan Bağcılar ilçesinin Kemalpaşa mahallesinde yaşayanlar gibi. Kemalpaşa’da bulunan Ordu İli Üç Pınar Köyü Derneği yöneticileri ve üyeleriyle mahallenin sorunlarını konuştuk. Dernek üyeleri yaşadıklarını aktarırken mahalle halkı ise sorunlarının göz ardı edildiğini söylüyorlar.
3 kuruşa güvencesiz çalışıyoruz
Ordu İli Üç Pınar Köyü Derneği Yöneticisi Recai Tündür 17 yılını geçirdiği Kemalpaşa Mahallesi’nde yaşanan sorunları anlattı. En büyük sorunun işsizlik olduğunu ifade eden Tündür, çalışanların ise tekstil atölyelerinde sigortasız 3 kuruşa çalıştıklarını kaydetti.
Dernek üyelerinin yüzde yetmişinin gündelik işlerde çalıştığını söyleyen Tündür, ellerine geçen paranın sağlık güvenceleri olmadığı için hastanelere ya da ev kirasına gittiğini aktardı. İşverenlerin insanları 500 YTL’ye hiçbir güvenceleri olmadan çalıştırdıklarını anlatan Tündür, yaşananlardan devleti sorumlu tutuyor.
Paran yoksa öl diyorlar
İşsiz olan gençler arasında uyuşturucu kullanımının yaygınlaştığını belirten Tündür, “Mahallemizi görüyorsunuz, araba park etmeye yer yok. Okullar yetersiz .Çocuklarımız 60 kişilik sınıflarda ders yapıyorlar” dedi. Büyük bir fabrikada çalışan Tündür, SSGSS eylemlerine katıldığını, yasanın çıkarılması durumunda sağılığın tamamen paralı hale getirileceğini söylüyor. Yoksul halka, “Paran yoksa öl” denildiğini ifade eden Tündür, emekliliği ortadan kaldıran bu yasanın Meclis’ten geçebileceğine inanmadığını sözlerine ekledi. Tündür hükümet iş bırakma eyleminden sonra bunun kolay olmadığını anladığını kaydetti.
Sorunlarımız göz ardı ediliyor
30 senedir Kemalpaşa Mahallesi’nde oturduklarını dile getiren Yılmaz Fırat, belediyenin mahalledeki ulaşım sorununa bir çözüm getirmediğini, gitmek istedikleri yerlere 15-20 dakika yürümek zorunda kaldıklarını kaydetti. Mahalledeki Tavukçu Deresi’nin üstünün kapatılacağı söylenmesine rağmen önlem alınmadığını aktaran Salim Bulut, “Yağmur yağdığı zaman dere civarında bulunan evler hep sular altında kalıyor. Yazık değil mi bize” dedi. Sorunların anlatmakla bitmeyeceğini söyleyen Bulut, “Mahallede okul yetersiz, çocuklarımız 50-60 kişilik sınıflarda okutuluyor. Devletin ve belediyenin bu sorunları görmesi gerekiyor artık” şeklinde konuştu.
İşçilerin hakları gasp ediliyor
Evinin kendisine ait olduğunu belirten Fevzi Aslan ise iş güç olmayınca durumun değişmediğini, akşamları aç yattıklarını belirtiyor. Var olan sorunların halka yüklendiğine değinen Aslan, “Şimdi de AKP’yi kapatacağız diyorlar. Yine AKP’yi kurtardılar. Zaten yapılan anketlere bakılırsa AKP fazla oy alacak gibi” diyor. Aslan, milli gelirdeki artışın halka yansımadığına değinerek “Hükümet insanları kandırmaktan vazgeçsin” dedi.
İktidar köylüyü yoksullaştırdı
Servis şoförlüğü yapan Hüseyin Öztürk de mahalledeki işsizlik sorunundan yakınıyor. Kemalpaşa’da insanların gidebilecekleri bir yer olmadığını söyleyen Öztürk, gençlerin kahve köşelerinde zaman öldürdüklerini, bunun nedenininse işsizlik olduğunu vurguladı.
Cemal Çıtal ise günübirlik işlerde çalışarak yaşamlarını sürdüklerini ifade etti. 480 YTL kira ödediğini belirten Çıtal sözlerine şu şekilde devam etti: “Yan gelirimiz fındıktı. Erdoğan, Zapsu’yla beraber çökertti. Gübre fiyatları da 800 bin liraya çıktı. 2006’da gübre 200 bin liraydı. Bu iktidar köylüyü yoksullaştırdı. Hükümetin milli gelirin arttığı yönündeki söylemleri ise palavra. (İstanbul\EVRENSEL)
Ersal Aşudu

Evrensel'i Takip Et