4 Eylül 2008 00:00
HAYATIN İÇİNDEN
Yirmi birinci yüzyılın başında ülkelerin kaderini coğrafyaları belirliyor. Petrolün varsa ya da petrol taşımacılığının tam üzerinde oturuyorsan yandın. Ayıların savaşında ortada kaldığının resmidir.
Boğazlar bizim. Kimin geçip, kimin geçemeyeceği anlaşmalarla belirlenmiş. Ama kim takar. Silah kimdeyse güç onda. İşte NATO gemileri, başta ABD savaş gemileri, tüttüre tüttüre Karadenize geçiyor. 80 yıldır savaş görmemiş durgun sular, barış, istikrar emperyalizmin nefret ettiği durum. Kargaşa, karmaşa, imha yoluyla tüketim olacak ki bu çark dönsün. Siz bakmayın proje mroje diye sayıkladıklarına. Ortada BOP, GOP, BİP gibi kısaltılmış sloganların hepsi hikaye. Tek amaç, ülkesinin zenginliklerini uluslararası sermayenin kasasına aktarmayı küçük bir komisyon, küçük bir koltuk ve itibar (?) uğruna kabullenmiş insan müsveddelerini bulup başa getirmek ve ülkeyi posası çıkana kadar sömürmek.
Bu oyunu ilk algılayacak kitleler de hiç şüphesiz bu sömürünün bedelini ilk önce ödemeye başlayacak işçiler, emekçiler, yoksul halk kesimleri, orta direk. Fatura onların önüne küçülen ekmek, kaybedilen iş, azalan maaş, çoğalan ceza olarak gelecek. Kimine para, kimine sopa cezası. Hop ulan ne oluyoruz diye ayağa fırlayanlar etiketlenecek. Hatta anarşist, dinsiz, komünist filan sayılacak ki sussunlar. Daha alçak sesle söylenenlerin imdadına din yetişecek.
Yarabbi şükür.
Yahu İslam dini Mekkeli zenginlerin zulmünü lanetlemiyor mu? Ezileni koruyup, köleliği kaldırmıyor mu? Emperyalizm, kapitalizm, sömürü İslam dinine yakışıyor mu? Peygamberimiz gösterişten, şatafattan uzak durmuyor muydu? Hazreti Ömer yamalı hırka ile dolaşmıyor muydu? Şimdi gerçekten İslamın kurallarını, öğretilerini bilen biri ABDyi tutar mı? ABDnin Irakta, Afganistanda Müslümanları kadın, çoluk, çocuk demeden katletmesini içine sindirebilir mi? Derinlemesine sorular sormadan postu ABDye sermiş şıh, şeyh bozuntularının müridi olur mu?
İşin içinde dünya malı varsa, olur. Oluyor işte.
Bırakın bizi, Gürcülere ne demeli. Bu Gürcüler on yıllarca Sovyetler Birliği içinde yaşamadı mı? Hatta bir Gürcü olan Stalini devletin başında görevlendirmedi mi? Peki şimdi bu halkı sokaklarda Ülkede Rus askeri istemiyoruz diye bağırtan neden ne? Gürcistanın hücreleri ABD askerleri, ajanları, danışmanları tarafından istila edilmişken onları görmeyen gözleri kim karartmış?
Başta, uzaktan kumandalı renkli devrimciler.
Dolara boğulan basın. Nemalanan aydın bozuntuları ve bilumum devşirme.
Onlar henüz bu ABD ve Batının ne tür bir şey olduğunu bilmiyorlar. Hele bir borç almaya başlasınlar, okullarında bebelere süt tozu dağıtılsın, yer altı, yer üstü zenginliklerini satıp silaha yatırsınlar, görürler dünyanın kaç bucak olduğunu. Ülkeleri batar, devşirme dürzüler geldikleri yere kaçar, elde kala kala kuru bir toprak ve posası çıkmış yoksul bir halk kalır. O da işe yaramaz.
Bir de Karadeniz kalır.
Hırçın, karanlık, derin, yaşamsız, dep derin bir Karadeniz.
Arif Nacaroğlu
Evrensel'i Takip Et