17 Şubat 2009 01:00

ALBATROS


Türkiye Cumhuriyetinin Ermeni yurttaşları yine acı işinde.
Büyüklerin çözemediği sorunu çocuklara havale etmek, üstelik onları dehşet verici bir olayla tanıştırmak, asla Kabul edilemeyecek bir tavır.
Anladığım kadarı ile Ecevit-Bahçeli Hükümetinin oluşturduğu Ermeni Soykırımına ilişkin en üst inkarcı kurul, Erdoğan Hükümeti altında da çalışmalarını sürdürüyor.
Ya da bu konu doğrudan artık militarizmin kapsam alanı dahilinde. Genelkurmay sitesinde de konuya ilişkin bir bölüm olduğuna gore, bu tartışmada doğrudan bir “taraf” olma durumu sözkonusu. İlkokul eğitimi de anlaşılan kapsam alanı içinde artık.
Bu konuyu daha ayrıntılı bir biçimde ele alacağım. Ama şimdi öncelikle Ermeni yurttaşların çığlığına yer vermek istiyorum. Onlar çocuklarının bu programdan muaf tutulmalarını istiyorlar.
Peki, ya Ermeni kökenli olmayan yurttaşlar? Bizim çocuklarımız? Onlara “zehir vermek” serbest mi?
Umut ederim sonunda akıl ve vicdan egemen olur.
“Sayın Başbakan’a Açık Mektup
Özü: Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarını konu alan “Sarı Gelin - Ermeni Sorununun İç Yüzü Belgeseli” DVD’lerinin ilköğretim okullarında gösterilmesinin engellenmesi isteği.
Sayın Başbakanımız, 2008 yılı Temmuz ayında ilköğretim okullarına dağıtılan söz konusu belgeselle ilgili DVD’lerin, Mili Eğitim Bakanlığı’nın genelgesi gereğince , öğrencilere izletilmesi ve sonuç raporlarının 27 Şubat 2009 Cuma mesai bitimine kadar il müdürlüklerinin kültür bölümüne gönderilmesi istenmektedir. Söz konusu belgeselin konuyu ele alış şekillerine bakıldığında, tarihi konularda bilgi sağlamak yerine şiddet ve ayrımcılık söylemlerini körükleyerek kin ve nefret duygularını geliştireceği, sonuç olarak toplumda zaten var olan Ermeni düşmanlığını artıracağı kesindir.
Bildiğiniz gibi, Ermeni adı yıllardan beri Türkiye’de kötünün adı ve pek çok kötülüğün de nedeni olarak kullanılmaktadır. “Ben Ermeni’yim” diyen bir yazara, “estağfurullah” diyen gençle ilgili anlatılanlar, yakıştırılmış bir fıkra değil, acı bir gerçektir. Abdullah Öcalan’nın Ermeni olduğu, dağ kadrosu devlet yetkililerince isim isim bilinen PKK’nın Ermeni olduğu yalanı profesör unvanlı bilim adamları ve eski politikacı yazarlar tarafından sık sık tekrarlanmaktadır. “Kürt meselesi yoktur Ermeni meselesi vardır” sözü kimseye yabancı değildir. Son olarak Cumhurbaşkanımızı suçlamak amacıyla “annesi Ermenidir” diyen parlamenter de sosyal demokrat bir partinin üyesidir. Bu şartlar altında söz konusu belgeselin, henüz ilköğretim çağındaki çocuklara izlettirilmesinin yukarıda sözü edilen yanlış değer yargılarını gelecek nesillere aktarmaktan başka bir yararı olmayacaktır.
Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanmış olup, 1915 olaylarında Ermenilerin suçlu olduğunu kanıtlamak amaçlı olduğu açık DVD’lerle çocuklarımızın beynine Ermeni düşmanlığını işlemenin, Ermeniler karşı duyulan kin ve nefreti artırmanın Genelkurmayın ya da Milli Eğitimin hangi amacına hizmet edeceğini anlayamıyoruz. Eğer bu çalışma Dünya devlet ve milletlerini ikna etmek amacını taşıyorsa, söz konusu DVD’lerin Türkiye’de değil, başka ülkelerde gösterilmesi gerekir. Eğer bu girişim, 24 Nisan öncesi diaspora Ermenileri ya da Ermenistan yönetimine karşı bir hamle ise, bu hamlenin yarardan çok zarar vereceği açıktır. Yok, eğer amaç Türkiye Ermenilerini sindirmek, korkutmak ise bu gerçekten Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmayan, hukuk devleti olmakla bağdaşmayan bir tutum olacaktır. Bizler bu ülkede -bazı kesimlerce ileri sürüldüğü gibi- emanet ya da sığınmacı değil bu topraklarda asırlardan beri yaşayan bir halk ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız.
Sayın Başbakanımız, bu uygulamada en büyük zararı devlet okullarında veya özel ilköğretim okullarında Türk arkadaşları ile birlikte öğretim gören Ermeni öğrenciler görecektir. Kalabalık bir sınıfta, bu şekilde suçlanmanın, bir anda bütün bakışların kendisine dönmesinin çocuk psikolojisinde ne gibi yaralar açacağını ve kalıcı hasarlar bırakacağını yaşamayan bilemez. Başka ülkelerin çocuklarının yaşadığı acılara karşı gösterdiği
niz yüksek insani hassasiyeti kendi ülkenizin vatandaşı olan çocukların sıkıntıları karşısında da göstermenizi bekliyoruz. Yine aynı şekilde, bu belgeselin öğrencilerinin tamamı Ermeni olan Ermeni azınlık ilköğretim okullarında gösterilmesinin bu öğrencilerde eziklik, suçluluk ve dışlanmışlık duygusu yaratacağı da açıktır. İlköğretim çağındaki çocukların atalarının hain, soydaşlarının iftiracı olduğunu anlatan bir belgeseli izlemek zorunda bırakılması hem çağdaş insan ve azınlık haklarına hem de çocuk haklarına aykırıdır.
Sayın Başbakanımız, yukarıda belirtilen nedenlerle söz konusu DVD’lerin ilköğretim okullarında gösterilmesine engel olmanızı bekliyoruz. Eğer hükümet ve genelkurmay başkanlığı olarak bu DVD’lerin gösterilmesinde Türk toplumu için önemli bir yarar görüyorsanız, en azından Ermeni çocuklarının bu DVD’leri izlerken duyacakları eziklik, suçluluk ve dışlanmışlıktan kurtarılması için Ermeni azınlık ilköğretim okullarında bu DVD’lerin gösterilmesinin engellenmesini, devlet okullarında okuyan Ermeni öğrencilerin DVD’yi izlemekten muaf tutulmalarını önemle rica ederiz.”
www.hyetert.com




Ragıp Zarakolu

Evrensel'i Takip Et