5 Mart 2009 01:00
Mesta işçi kıyımına devam ediyor
28 Şubat tarihli nüshamızda, çalışma koşullarını, patronlarının kriz fırsatçılığını aktardığımız organize bölgesinde kurulu olan Mesta Mermer Fabrikası işçileri, gazetemizi ziyaret ettiler. Gazetemizde çıkan haberden dolayı teşekkür eden 2 Mesta işçisi ayrıca, yeni bilgiler de vererek,
yeni işten atılmaların yaşandığını belirttiler.
İşten atılma korkusu yaşayan ve işten atılmaları durumunda tazminat alamayacakları endişesiyle isimlerini vermek istemeyen işçiler, fabrikadaki gelişmeler ve çalışma koşulları hakkında bilgi verdiler. İşçiler, Mesta 1 ve Mesta 2 adlı iki fabrika bulunduğunu, Mesta 1de çalışan içi sayısının 50 kişi olduğunu, ancak zamanla bu sayının 15e düşürülüp daha sonra da fabrikanın kapatıldığını dile getirdiler.
Mesta 1 isimli fabrikanın geçen hafta kapatıldığını ifade eden fabrika çalışanları, 15 yıllık bir fabrikaydı. 50 işçi arkadaşımız çalışıyordu. Zamanla bu sayıyı 15e düşürdüler ve en sonunda fabrikanın kapısına kilit vurdular. Şimdi bu 15 işçi arkadaşımızı da ücretsiz izne ayırdıklarını, bir süre sonra Mesta2 de işe başlatacaklarını söylüyorlar; oysa Mesta 2de de işçileri işten çıkarıyorlar. Nasıl iştir anlamadık ve büyük ihtimalle bu da yalandır dediler. 3 vardiya halinde tam kapasiteyle çalışan bir fabrikanın zarar etmesinin imkansız olduğunu dile getiren işçiler, elde edilen ürünün yüzde 80inin ithal edildiğini ve dünyada mermere ihtiyaç olduğunu kaydettiler.
SİGARA İÇEN İŞÇİLERE 20ŞER LİRA CEZA!
Sağlamlığı ve kalitesiyle inşaat sektörünün yanı sıra süs eşyası olarak da hayatın her alanında yer alan mermer, işçiliği bakımından da oldukça ağır koşullara sahip. Fayans, este (mermerin kesilmesi), mozaik, katrak, eskitme ve boncuk işleme bölümlerinin bulunduğu Mesta 2de 40 kişinin işten atıldığını söyleyen işçiler, 270 kişi çalışıyordu fabrikada, ancak krizle birlikte 40 kişi çıkarıldı. Duyumlarımıza göre daha çok işçi işten atılacakmış. Hedef, 270 olan işçi sayısını 105e düşürmekmiş bilgisini verdiler.
Öte yandan, işçilere iş bitiminde zorunlu mesai uygulanması başlatıldığını ifade eden işçiler, Bir taraftan işten çıkartılmalar yaşanırken öbür taraftan fazla mesai yapıyoruz. Bu demektir ki üretim oluyor ve ihracat da oluyor. Madem mesaiye kalıyoruz neden işçi arkadaşlarımızı çıkarttınız? Fazla mesai yerine onlar çalışsaydı olmaz mıydı? diyerek tepkilerini dile getirdiler. İşten atmanın çok basit ve küçük bahanelerle olduğunu ifade eden Mesta çalışanları, Bir gün işyerinde ilginç bir yazıyla karşılaştık. Yazıda şöyle deniyordu: İşyerinde cep telefonu taşımak ve sigara içmek yasaktır. Sigara içmeye çıkan 20 arkadaşımıza 20 lira para cezası uygulandı. Bu ve buna benzer nedenlerle işçiler işten atılıyor diyerek, işçilerin atılma korkusuyla her şeye boyun eğdiklerini vurguladılar.
İşçiler arasında ayrımın da oldukça fazla olduğunu kaydeden işçiler, yeni başlayan işçi ile fabrikanın kuruluşundan beri çalışan işçinin aynı maaşı aldığını ifade ederek, Bir operatör de aynı parayı alıyor, yeni başlayan vasıfsız bir işçi de! Operatörün işi daha zordur. Daha ağırdır. Derdimiz işçiden fazla almak değil ama hak ettiğimiz parayı almak istiyoruz dediler.
Bütün işçilerin asgari ücretle çalıştığını anlatan işçiler, çok eski olan işçilerin yılda ikişer maaş ikramiye aldıklarını, ancak krizle birlikte yeni işçilerin böyle bir hakkı kalmadığını ekleyerek, Aldığımız ikramiyeleri aylıklara bölerek bize veriyorlar. Ayda 70 lira demek oluyor o ikramiye de. Ancak çocuk yardımı şu bu yardımı derken 550 lira maaş alabiliyoruz. Ancak işveren asgari ücrete zam gelse bize zam yapmıyor. Çünkü biz 550 lira maaş alıyoruz ve işveren Zaten asgari ücretten fazla alıyorsunuz diyerek, yine kendisini haklı çıkarıyor dediler. (Elazığ/EVRENSEL)
ELKETRİK VE SUYU HER AN KESİLEBİLİR
Nasıl geçiniyorsunuz sorusuna işçilerden biri, 550 lira maaş alıyorum. Ancak 2 aydır krizden dolayı maaş alamıyorum. Alsam bile 250 lira kira. Bir kızım var 3. sınıfa gidiyor. Geçen gün okuldan para istediler -kitap parası hem de, sözde eğitim parasızdı, kitap yardımı yapılıyordu, o da ayrı bir konu. Mutfak masrafları faturalar derken paramız yetmiyor bile diyerek, birikmiş 6-7 elektrik ve su faturaları olduğunu, bunları ödeyemeyeceğini ve belki şimdi evinde elektriğin, suyun kesilmiş olabileceğini de sözlerine ekliyor. Geçim sıkıntısı çektiği için sürekli kredi kartlarından kullandığını ifade eden mermer işçisi, 7 bin lira borcum var. Maaşla geçinemediğim için kredi kartını kullandım. Eğer maaş alırsam yüzde sekseni borcumun faizine ancak yetiyor. Ne yapacağımı, nasıl geçineceğimi bilmiyorum. Ev sahibi kapıya dayanıyor, eşim sürekli muhatap olmak zorunda kalıyor. Dolayısıyla biz işçilerin aile içinde de huzuru kalmıyor. Sürekli bir tartışma yaşanıyor diyerek, patronların krizden etkilenmediğini, krizin yükünü işçilerin çektiğini söyledi.
Özkan Zülfikar
Evrensel'i Takip Et