29 Eylül 2009 00:00
Yargı Başbuğu yargılayabilir mi?
GÜNÜN YAZILARI
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Oya Baydar, Baskın Oran, Cengiz Algan, Ahmet İnsel, Aydın Engin, Mithat Sancar, Mebuse Tekay, Sezgin Tanrıkulu ve Ufuk Urasın imzasıyla savcılığa sunulan suç duyurusu, Başbuğun yaptığı siyasi içerikli açıklamaları nedeniyle beş yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmasını öngörüyor. Suç duyurusunda, Başbuğun 21-22 Eylülde yaptığı siyasi nitelikte konuşmalarla yetki alanının dışına çıktığı ve Askeri Ceza Kanununa göre suç işlediği belirtildi. Başbuğ, söz konusu tarihlerde Mardindeki bir sınır karakoluna bayram ziyaretinde bulunmuş ve ülke gündemine dair açıklamalar yapmıştı.
Bugüne kadar birçok kere ülke gündemine dair kameralar karşısına geçerek ülke gündemine dair açıklamalar yapan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, geçtiğimiz hafta da gündeme ilişkin açıklamalar yapmak üzere kürsüdeydi. Başbuğ bu kez, açıklama yapmak için Mardinde sıfır noktasında bulunan bir sınır karakolu olan Sınırtepeyi tercih etmişti. Başbuğun burada yaptığı konuşma yargıya taşındı. Suç duyurusu dilekçesinde Başbuğun, yaptığı açıklamalar nedeniyle Askeri Ceza Kanununun 148. maddesinin C bendinde göre Siyasi amaçla nutuk söyleyen, demeç veren, yazı yazan ve telkinde bulunanlar(...) Fiil daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde 1 aydan 5 yıla kadar cezalandırılırlar(...) hükmünü ihlal ettiği belirtildi. Şimdi, suç duyurusunun ardından sürecin nasıl işleyeceği ve Anayasaya göre hukuk karşısında herkesin eşit olduğu ilkesine uyulup uyulmayacağı merak ediliyor.
İMTİYAZLI VATANDAŞLIK VAR MI?
Suç duyurusunda bulunanlar adına dilekçeyi İstanbul Cumhuriyet Savcılığına sunduktan sonra adliye önünde açıklama yapan İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, bu ülkede imtiyazlık vatandaşlığın olup olmadığını, bürokrasinin ve devlet memurlarının görev ve yetkileri dışına çıkması durumundu cezalandırılıp cezalandırılmayacağını görmek istediklerini söyledi. Orgeneral Başbuğun, Askeri Ceza Kanununun 148/C. maddesine göre siyasi faaliyette bulunmak suçunu işlediğini söyleyen Uras, Bu ülkenin Genelkurmay başkanı da olsa bir tür ceza muafiyeti olmaması gerektiğini düşünüyoruz dedi.
AYDIN ENGİN:BAŞBUĞ SUÇ İŞLEDİ
Konuyla ilgili gazetemize konuşan Gazeteci Aydın Engin ise Orgeneral Başbuğun daha önce de Askeri Ceza Kanununun 148inci maddesinin C bendinde belirtilen suçu işlediğini belirterek, Ancak Mardin konuşmasında yasada tanımlanan suçu artık tartışma götürmez bir açıklıkla işledi dedi. Suç duyurusunda bulunan bizler, yasalar önünde herkesin, sivil ya da üniformalı; rütbesi, konumu ne olursa olsun her yurttaşın eşit olması gerektiğine inanıyoruz diyen Engin, Başbuğun konuşmasının ardından günler geçmiş olmasına rağmen yasaları uygulamakla yükümlü olanların parmağını dahi kımıldatmadığını söyledi. Engin, Böyle olunca bizler İş yine yurttaşa düşüyor düşüncesi ve bilinci ile bu dilekçeyi hazırlayıp suç duyurusunda bulunduk dedi. Suç duyurusunun sonuçlarına ilişkin çok beklentileri olmadığını dile getiren Engin, Biz bir suç duyurusunda bulunduk ve yargı erkinin yurttaşların bu başvurusu uyarınca harekete geçmesini istiyoruz. Sonucu hep birlikte göreceğiz dedi. Engin, Sanıyorum savcılık başvuruyu Genelkurmay Askeri Savcılığına aktaracaktır. O zaman da askeri yargının ne kadar bağımsız olduğunu ya da olabileceğini hep birlikte test etme olanağına kavuşacağız şeklinde konuştu.
Aydın Engin, konuya ilişkin yasa maddesinin çok açık olduğunu belirterek, Yasada, Askeri şahıslar siyasal konularda demeç veremezler, verirlerse cezalandırılırlar deniyor. Bu 1930da Mustafa Kemal döneminde ve Mustafa Kemalin isteği ile Askeri Ceza Yasasına girmiş bir maddedir dedi.
NE DEMİŞTİ?
Başbuğ, 21 Eylülde Mardinde yaptığı konuşmada, askerin hassasiyetlerini anlatmıştı. Başbuğ operasyonların durdurulması taleplerine ilişkin Bu çeşit düşüncelere nasıl ılımlı bakılabilir? demişti. Operasyonları durdurma yetkisi hükümette olmasına rağmen operasyonların dağdakiler etkisiz hale getirilinceye kadar süreceğini söyleyen Başbuğ, anadil tartışmalarına ilişkin de Anayasanın 2. maddesi açık: Türkçe resmi dil demişti. Başbuğ, Kürtçe eğitim diye bir sorun var mı? Ben olduğu kanaatinde değilim. (...) Anadil anneden babadan öğrenilir. Ana babaya, Kürtçe öğretme diyen mi var? gibi ifadeler kullanmıştı. Başbuğ, konuşmasında ayrıca Bu bölgedeki insanlarımız ağalardan çekti. Zamanın ağalarından çeken insanlarımız şimdi maalesef siyaset ve terör ağalarından mustarip demişti. Başbuğ ayrıca, birçok vatandaşın kendisine Komutanım bölünecek miyiz diye sorduğunu öne sürmüş ve Ben onlara; ciddiye almayın, açık oturumları dinlemeyin, seyretmeyin şu televizyonları diyorum demişti.
ASKERİN SİYASET YAPMASI YASAK
Suç duyurusunda bulunanlardan biri olan Diyarbakır eski Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu, gazetemiz Evrensele yaptığı açıklamada, Genelkurmayın siyasete dahil olması yanlıştır. Askerin siyaset yapması yasayla yasaklanmıştır dedi. Türkiyede Genelkurmayın siyasetin üstünde tutulduğuna dikkat çeken Tanrıkulu, Anayasayı ihlal eden milletvekilleri ve Başbakanın bile yangılandığını; fakat Genelkurmay başkanının yargılanamadığını söyledi. 1980 Anayasasına göre Başbuğun yargılanması için Genelkurmayın izin vermesi gerektiğini ifade eden Tanrıkulu, böyle bir uygulamanın dünyanın hiçbir yerinde olmadığını belirtti.
(İstanbul/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et