30 Eylül 2009 00:00

Devletten sadece ‘kuru’ bina

Eğitim Sen’in açıkladığı 2009-2010 Eğitim-Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu başlıklı raporda, eğitimde yaşanan sıkıntılar, öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin durumuna dair istatistiki verilere yer verildi.

Paylaş

Eğitim Sen’in açıkladığı 2009-2010 Eğitim-Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu başlıklı raporda, eğitimde yaşanan sıkıntılar, öğrencilerin ve eğitim emekçilerinin durumuna dair istatistiki verilere yer verildi.
Raporun içeriğinde belirtilen sorunların başında gelen eğitimin durumu, istenen aidatlar, yardım paraları, işsizlik ve çocukların geleceğine dair kaygılar, velilerin de en çok tartıştıkları gündemlerden biri haline geldi.
Kocaeli’nin Derince ilçesi Yenikent Mahallesi’nde de son günlerde okullardan istenen yüksek rakamlar velilerin tepkisini çekiyor. Mahalledeki okullardan Mevlana İlköğretim Okulu’nda birinci sınıflardan 150 lira, Alparslan İlköğretim Okulu’nda ise 250 lira isteniyor. Veliler ise devlet okullarından bu kadar para istenmesini eleştiriyor.
SADECE BİNA...
Mahallede yaşayan Semra Duman’ın kızı Mevlana İlköğretim Okulu 1. sınıf öğrencisi, paranın veli toplantısında projeksiyon makinesi, dolap, perde, kitap seti için istendiğini söylüyor.
Para vermeyi düşünmediklerini belirten Duman, “Devlet okulunda neden bu kadar para istendiğini soruyoruz; ‘Devlet bize kuru bina verdi, içini biz dolduracağız’ diyorlar” şeklinde konuştu.
Üç çocuk annesi Gül Ateş’in iki çocuğu Mevlana İlköğretim’e gidiyor. Oğlunun sınıfından televizyon ve VCD istediklerini belirten Ateş, “Labora tuvar eksikliklerini, top paralarını bile bizden istiyorlar” diye konuştu.
4 BİN 500 LİRA TOPLANDI
Birsen Giriş de ikinci sınıfa giden kızı için geçen sene para istediklerini belirtiyor. Sınıftan yaklaşık 4 bin 500 lira para toplandığını söyleyen Giriş, 800 lira dolap, 1200 lira projeksiyon, masa ve örtülerin buradan alındığını belirtti. “Evimiz kira değil ama sadece eşim çalışıyor. Biz üç taksit yaparak ödeyebildik ancak. ‘Parayı vermek zorunda değilsiniz’ diyorlar ama çocuğumuz için vermek zorunda kalıyoruz” diye konuştu.
Gönül Kaya’nın kızı da bu sene birinci sınıfa başladı. Kayıt parasının, aidat parasının zorunlu olmadığını söyledikleri halde para toplanmasından şikayetçi olan Kaya, kağıtları bile çocuklardan topladıklarını söyledi. Kaya, para toplamak için okulda sünnet düğünü bile yapıldığını sözlerine ekledi.
TEMİZLİĞİ VELİLER YAPIYOR
Kızı ve oğlu aynı okulda okuyan Sakine Omurtag, sınıfların toz içinde olduğunu belirterek, “Bir bayan çalışıyor, onun parasını da bizden aldıklarıyla ödüyorlar. O da her yere yetişemiyor. Sınıf temizliğine veliler gidiyor” diye konuştu.


BÜTÜN OKULLAR AYNI
Veysel Kaplan (Eğitim Sen Kocaeli Şube Başkanı): Kocaeli’nde adı geçen okullarda yaşananlar, sadece oralarla sınırlı değil. Türkiye’nin genelinde olduğu gibi Kocaeli’nde pek çok okulda para toplanıyor. İş öyle bir hale geldi ki, eğitimin asli unsurları olan öğrenci, öğretmen ve veliler birbirine cephe alır, düşmanlaşır oldular. Veli toplantılarında, törenlerde sürekli para talep edilmesi nedeniyle pek çok veli, para vermediği için çocuğunun rencide edileceği korkusu yaşıyor. Sendikaların öğrencilerle ve velilerle buluşarak eğitimde ticarileştirme uygulamalarına karşı mücadele etmeleri tek yoldur.
(Kocaeli/EVRENSEL)


OKULA ULAŞMAK ÖYLE KOLAY MI?
Okul yolu çile dolu... Bursa’da, bedensel engelli torununu her gün tekerlekli sandalye ile okula taşıyan 74 yaşındaki dede için okul yolu zorlu. Baba Aziz Aras’ın, bir fabrikanın gece vardiyasında çalışıyor olmasından dolayı ilköğretim 7. Sınıf Öğrencisi Engin’in okula ulaşımı, dede Ali Aras tarafından sağlanıyor. Dersin başlamasına 1 saat kala Engin Aras’ı tekerlekli sandalyeye oturtarak yola çıkan Ali Aras, yaklaşık 1.5 kilometrelik yolculuğun belli bölümlerinde torunuyla birlikte zaman zaman büyük tehlikeler geçiriyor.
ADETA CAMBAZLIK YAPIYORLAR!
Bursa-İstanbul kara yoluna gelen dede ile torun, yakınlardaki üst geçitte bedensel engelliler için bir rampa ya da asansör bulunmamasından dolayı adeta cambazlık yaparak, karşıya geçmeye çalışıyor. Dede-torunun, olası bir trafik kazasında yaşanabilecek ölüm tehlikesini bile hiçe sayarak her gün yaptığı bu zorlu yolculuk, görenleri şaşırtıyor.
KAZA TEHLİKESİ ATLATTILAR
Her okula gönderişinde oğlunun döneceği anı büyük bir merak ve heyecanla beklediğini dile getiren anne Meryem Aras ise oğlu ile dedesinin, okul yolculuğunda daha önce birkaç kez trafik kazası tehlikesi atlattıklarını vurguladı. (BURSA)


YA TEMİZLİK YA DA PARASI VELİDEN...
Deniz Çetin - Songül Duman - Cemil Demirhan
Milyonlarca öğrenci geçtiğimiz hafta ders başı yaptı. Böylece veliler için de zor günler başlamış oldu. Okulun ilk gününden son gününe kadar bir öğrenci için yıllık 2 bin TL’yi aşan eğitim masrafları velileri kara kara düşündürüyor. Tabi buna ÖSS ve SBS için yapılan harcamalar dahil değil. Her yıl velilerin belini daha fazla büken eğitim harcamaları için İzmir’in Atatürk ve Naldöken Mahallelerinde yaşayan velilerin dertlerine kulak verdik. Çeşitli adlar altında alınan paralardan bıkıp usanan veliler, temizlik parasının dahi kendilerinden alındığını söylüyor. Veliler parayı veremezlerse temizliğin kendilerine yaptırıldığını dile getiriyor.
TEMİZLİK YAPILMIYOR
Çocuğunu okula bıraktıktan sonra dertlerini anlatmak için soluğu yanımızda alan Arzu Genç, yeterli temizlik yapılmamasından şikayetçi. Genç bu şikayetini şu sözleriyle dile getiriyor: Okulda temizlik de yapılmıyor veliler para veremedikleri için. Anlamıyorum devlet okulunda bunları neden veliler yapmak zorunda kalıyor. diyor.
SINIFLARI VELİLER TEMİZLİYOR
Naciye Güllü üç çocuğunun olduğunu ve evlerine sadece asgari ücretin girdiğini söylüyor. Güllü “Liseyi okusunlar bizim için iyi, üniversiteyi hiç düşünmüyoruz bile. Aidat yok diyorlar ama tek tek ailelerden topluyorlar. Devlet okulunda para da toplanmaması gerekiyor. Temizlik için para veremeyen anne gidip sınıfı temizlemek zorunda kalıyor” diyerek sözlerini tamamlıyor.
GÜYA KAYIT PARASI YOK
Kızını bu yıl anaokuluna gönderen Hafize Nurçay “Devlet okulu olduğu halde velilerden para topluyorlar. ‘Ana sınıfı öğretmenlerinin maaşını ödüyoruz’ diyorlar. Mesela benim ablam kirada oturuyor, çocuğun masraflarıyla birlikte geçinemeyecek noktaya geliyor” dedi.
Döndü Söylemez ise “Hükümet kayıt parasını kaldırdığını söylüyor ama müdürler zorla bağış topluyor. Fotokopi parası, servis ve yemek parası derken bir sürü masraf çıkıyor” diyor.
VERGİYLE KALDIRIM TAŞI YAPIYORLAR!
İki çocuğunun okula gittiğini söyleyen İbrahim Abi “Başbakan ‘kayıt paralarını toplatmayacağız’ diyor, müdürler de bize böyle bir belge göndermiyorlar diyor. Kime nasıl inanacağız bilmiyorum kardeşim. Müdüre de giderlerini ‘nasıl toplarsan topla’ diyor bakanlık. Benim bordromda 1200 lira gözüküyor ama elime geçen 800 lira. Nereye gidiyor bu para vergi ve sigortaya gidiyor. Vergi dediğin eğitimi, sağlığı parasız yapmak için toplanır ama bizde vergiler kaldırım taşları için toplanıyor. Bunlar kaldırım taşı döşemekten başka bir şey bilmiyorlar mı?” diye sözlerini bitiriyor. (İzmir/EVRENSEL)
Barış Kara
ÖNCEKİ HABER

Ramazan ayı, demokratlığın turnusol kağıdıdır

SONRAKİ HABER

Günay’a göre iş işten geçti!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...