2 Ekim 2009 00:00
ÖRGÜTLÜ BASIN
Benim çocukluğumda çikolatalar ağızda donmuş yağ tadı bırakırdı. Çikolata gibi kokmazdı. İlkokulda dört yılımı geçirdiğim Oltuda, babamın yılda birkaç kere Erzurumdan getirdiği çikolatanın tadı ise işte o mahalle bakkalında satılanlara hiç benzemezdi. Günümüz ürünlerindeki ağız tadını bulurduk şehrin çikolatasında!
***
Okuduğum bir öyküde, dükkanın önünde duran kız çocuğu, camekanın ardındaki çikolatalara imrenerek bakıyordu. İçeriden babasıyla birlikte çıkan şımarık oğlan, yediği çikolatanın yaldızlı parlak kağıdını kaldırıma fırlatıyor; kız çocuğu da el ayak çekildikten sonra o kağıdı yerden alıp, yalayarak çikolatanın tadını anlamaya çalışıyordu. Sonra o yaldızlı parlak kağıdı top yaparak havaya atıp tutuyor, hoplaya zıplaya evine gitmek için uzaklaşıyordu.
***
Kimileri çikolata, kimileri çukulata derdi ona
Bayramlarda kapı kapı dolaşan çocuklara verilmek ve onları sevindirmek için biraz ucuzundan da olsa evlerde bulundurulur. Çocuklar bazen birer tane alır, bazen avuçlar Alana da kızılmaz, almayana da!
Bayramların bizim geleneğimizde hâlâ özel bir yeri var. Büyükler mutlaka ziyaret edilir Gidilemese bile telefonla aranır.
Günümüzde, cep telefonuyla mesaj göndererek arkadaşları, büyükleri hatırlama yöntemi de buna eklendi.
Başka tatillerle birleşip uzadığında, çalışan bireylerden oluşan ailelerin bunu sayfiye yerlerinde dinlenme amaçlı kullanması, büyükler tarafından geleneklere saygı kalmadı diye eleştirilse bile, o saygı ve sevgi geleneği varlığını sürdürür.
Bayramlarda, kırgınlıkların giderilmesi gerektiği bilinci de yayılır. Ama ev ziyaretlerindeki sohbetlerde dedikodudan da vazgeçilmez.
***
Bunların hepsi kültürümüzün birer parçasıdır.
Sıradan insanlar, bayramların sevgi, saygı ve barışmaya vesile olacağına kendini inandırmaya da eğilimlidir.
Aslında gelenekleri bozanların, o gelenekleri topluma dikte ettirenler olduğunu biraz gözlemle anlayabilmek mümkün.
Kapitalist olup emeğimizi satışa çıkardığımız işyerlerinde de bayram kutlaması yapılır, mesajlar gönderilir. Masalara şekerlikler konur.
Geçen bayram, TMSF idaresindeki Olay gazete ve televizyonu işyerlerinde çikolata dağıtma geleneği hatırlandı. 12 sendika üyesi de çikolata kutularını almadı.
Kıyameti kopardı işyerinin amirleri.
Bu çikolata nasıl alınmaz?..
İşyerinde birlik ve beraberliği, huzuru bozmak mı istiyorsunuz?..
Bayram ertesi 12 sendika üyesinin iş akdi feshedildi.
Ne çikolatanın tadı kaldı, ne bayramın!
Dargınlıkları gideren bayram, kırgınlıklara vesile oldu!
Geleneksel bayram vecibeleri arasına işten atma kültürü de eklendi büyüklerimiz tarafından!
Bizim telefonlarımız bayram kutlamak ya da sevgi ve saygıyı ifade etmek için değil, işe dönüşleri sağlamak için çalıştı.
***
Bu bayram sonrası gelişmeler ağzımda donmuş yağ tadı bıraktı.
Farkında mısınız ey Müslümanlar; kapitalizmin esiri olmuşsunuz, bayramların bile tadını kaçırıyorsunuz!
Marx, hepinizi iliğinize kadar tahlil etmiş; tüm ulvi değerleri kendi ellerinizle, icraatlarınızla buharlaştırıyorsunuz, yok ediyorsunuz!..
ERCAN İPEKÇİ
Evrensel'i Takip Et