Kapı altında kalan hayat

Alpler Zirai Aletler Üretim Şirketi’ne bağlı hayvan çiftliğinde çalışan Ersin ailesi şirkete karşı 2 yıldır hukuk mücadelesi veriyor.
Bu mücadele çiftliğin dış kapısının Halil İbrahim Ersin’in sağ ayağı üzerine düşerek kırılmasıyla başladı. 10 yıldır çiftlikte çalışan Ersin ailesi gece gündüz çiftlik için çalışsalar da başlarına gelen ilk kazada kapının önüne konuldu. Yaşadıklarına isyan eden Ersin ailesi Çiftlik Sahibi Mustafa Özalper’e dava açtı.
HAYATI ALT ÜST OLDU
Hayatını alt üst eden o olay Ersin’in ifadelerine göre şöyle gelişti: 2 Şubat 2007 günü çiftliğe yem geldi. Dış kapıyı açmak isteyen Ersin’in açmak istediği kapı raydan çıktı. Kapının üzerine düşmesiyle yere yığılan Ersin acılar içinde kaldı. Ezilen ve iki yerinden bacağı kırılan Ersin, Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi altına alındı ve üç kez ameliyat edildi. Ersin,
hastaneden döndükten sonra Patronu Özalper çiftlikteki evden çeşitli baskılarla çıkarmaya çalıştı. Türlü baskılar rağmen Ersin ailesi 1.5 yıl boyunca evi terk etmedi. Tebligatla birlikte Ersin ailesi evden çıktı.
‘MAHKEMEYE VERMEYECEKTİM’
Yıllarca yanında çalıştıkları için patronu mahkemeye vermek istemediler. Huriye Ersin ; ‘Ekmek yediğimiz kapı, baba dedik, kardeş dedik’ diyor. Ersin, kocasının ilaçları bitiğinde, Mustafa Özalper’den ilaçları almasını istiyor fakat Özalpler ilaçları almıyor. Ersin’e ilaçları Serçe köyü muhtarı camide köylülerden topladığı parayla alıyor.
Kocasının yaşadığı kaza üzerine Huriye Ersin, yaptığı araştırma sonucu sigortasının yatırılmadığını öğrenir. Ersin, durumu çiftlik sorumlusuna sorduğunda ise ‘Git hakkını mahkemede ara’ denir kendisine. Huriye Ersin, bunun üzerine eşinin sakat kalması ve kendi sigortasının da yatırılmamasından dolayı patronuna dava açar. Huriye Ersin ‘Bıçak kemiğe dayandı. Özalper’i mahkemeye verdim’ diyor. Huriye Ersin, İş Mahkemesi’nde görülen sigorta davasını kazanır ve 3096 gün sigorta hakkını elde eder. Yargıtay’ın kararı bozduğu dava yeniden görülecek.
HAKİM RAPORU TEKRAR İSTEDİ
H.İbrahim Ersin’in, patronu Mustafa Özalper’e açtığı tazminat davası, hâlâ sürüyor. Ersin mahkeme salonuna gitmekte zorluk çekiyor. Mahkeme salonu 3. katta olduğundan yürümekte zorluk çeken Ersin mahkemeye gidemez. Hakimin, H. İbrahim Ersin’i görmek istemesi üzerine, ikinci mahkeme giriş katında ki salonda yapılır. Yürümekte güçlük çeken Ersin mahkemeye bir kere gidebilmiş. O da acılar içinde… Mahkeme başkanı tarafından heyet raporu istenir. Hastane sağlık durumu ile ilgili verdiği raporda Ersin’in yüzde 30 iş göremez durumda olduğunu söyler. Hakimin itirazı sonucu rapor yüzde 40 olarak değiştirilir. Hakim yeniden raporu ister. Bu sefer Ersin’e yüzde 41.5 iş göremez raporu verilir. Hakim, verilen raporu yeterli bulmadığı için H. İbrahim Ersin’i İstanbul Adli Tıp’a sevk eder.
‘TAKSİYİ AMBULANS YAPTIK’
Hakimin bu kararı üzerine Ersin ailesinin çileli yolculuğu başlar. Parası olmadığı için ambulansla İstanbul’a gelemeyen aile Renault steyşını ambulans yapar. Aracın arka koltuğu kaldırılarak ambulansa çevrilir ve Aydın’dan İstanbul’a çileli yolculuk başlar. Ersin, yolculuğu anlatırken; çok acı çektiğini, tuvalete gitmekte güçlük çektiğini anlatıyor. Yolculuk Ersin için adeta Çin işkencesine dönmüş, acılar ve iniltilerle yolculuğunu tamamlamış. Şu anda İstanbul’da aile dostlarının evinde misafir olarak kalıyorlar. 18 aylık raporla sigortadan aldıkları para da tükenmiş. Aracın tüp parasını borç harç bulabilmişler.
ADLİ TIPTAKİ KAYIT PARASINI ÖDEYEMEDİ
Ersin ailesi para kalmadığından İstanbul Adli Tıp’ta hasta kaydını, görevliye yalvar yakar yaptırabiliyor. Araç sahibi Ahmet Hüdaverdi Öz’e ise 1000 TL borçları var. Borçlarını tazminat davasını kazanırlarsa ödeyecekler.
Halil İbrahim Ersin tuvalet ihtiyacını kendisi gideremiyor. Bir çocuk gibi eşi altını bezliyor. Eşinin yardımı olmadan yemek dahi yiyemiyor. Ersin, ailesinin tek istediği açtıkları davaları kazanmak ve malulen emekli olmak. Aile şu anda Adli Tıp’ın vereceği raporu bekliyor.
(İstanbul/EVRENSEL)
Şenol Doğan