11 Ekim 2009 00:00

Fiji’de darbe karşı-darbe ve (karşı-)darbe karşıtlığı -2

Fiji’de 1987’deki ve 2000’deki toplam dört darbeden üçü, Hintli başbakanlara ya da Hintliler’in çokça yer aldığı yönetimlere karşı yapıldı. 2000’deki darbenin başı olan Tuğamiral Bainimarama (d.1954), Milliyetçi Başbakan Qarase’yi 2006’da yeni bir darbeyle yönetimden aldı. Qarase, sürgüne gönderildi. Gerekçeler boy boy: Yönetimin ırkçı ve rüşvetçi olması; Fiji Hintlileri’ne yönelik ayrımcılık; 2000’deki karşı-darbeyi düzenleyen Bainimarama ve yandaşlarına verilen yargılanmama sözünün tutulmama olasılığı; sivilimsi darbecilere yönelik olarak hazırlanan genel af tasarısı; sivilimsi darbecilere yumuşak davranılması ve onların erken salıverilmesi; hükümetin, kamuya ait olan Fiji kumsallarını Fijili haramilere vererek kumsallarda işletmeleri bulunan Fiji Hintlileri’ni bunların kiracısına çeviren peşkeş tasarısını Meclis’ten geçirmek istemesi. Bainimarama, özellikle bu son tasarının geri çekilmesi istedi; yönetim, kabul etmedi. Bainimarama, Fijili bir İsacı olmasına karşın, Fiji ırkçılığına karşı olması ve Fiji Hintlileri’nin haklarını korumak adına verdiği savaşımla tanınıyor. Bainimarama’nın iktidarı almasıyla, devlet görevlerinde bulunan Fiji Hintlileri’nin sayısı arttırıldı. Öte yandan, Bainimarama’yı eleştirenler, kendisinin de bir karşı-darbeci olarak yargılanması gerektiğini ileri sürüyor. Yine de, Tuğamiral, çok sevilgen (popüler). Örneğin, o, yurtdışındayken hükümet onu görevden aldırıyor; ama ordu, buna kesinlikle karşı çıkıyor; bunun üzerine görevden alma kararı geri çekiliyor. Chaudry, 2000’deki sivil darbeden sonra da muhalefet önderi olarak siyasal yaşamını sürdürdü. Milliyetçi başbakan Qarase’nin kendisine yönelik uydurma yolsuzluk iddialarına karşı kerelerce iftira ve tazminat davaları açıp kazandı. Chaudry, sivil darbecilerin affedilmesini eleştirirken, buna karşılık, kendisine, 1978’de bir yayaya çarpıp kaçarken yakalanıp suçlu bulunup yalnızca 3 gün sonra serbest bırakılması anımsatılıyor. 2007’de başbakan olan Bainimarama, Chaudry’yi Akçalama (Finans) Bakanı yaptı; Chaudry, 2008’de bu görevden ayrıldı; o zamandan beri, Bainimarama’yı buyurganlıkla (diktatörlük) suçluyor. Bainimarama, 1998’den beri Fiji Genelkurmay Başkanı, 2007’den beri başbakan ve 2006-2007 arasında generk (devlet) başkan vekilliği de yaptı. Getirdiği yeni yasalarla, Fijililik’i bir üstkimlik yapmaya ve göçmen olmayanları ‘itaukei’ (Fijililer’in kendi dillerinde kendilerine verdikleri ad), Fiji Hintlileri’ni ise ‘Hint kökenli Fijili’ olarak adlandırmayı yaygınlaştırmaya çalışıyor. Bainimarama’nın diğer yasalaştırma çalışmaları içinde, Kilise ile Generk’in ayrılması; bundan sonra olabilecek darbelerin toplumsal nedenlerinin ve koşullarının ortadan kaldırılması; ordunun güçlü konumunun seçimler sonrasında da sürdürülmesi; tüm okullarda Fijice ve Hintçe’nin öğretilmesi; generk marşının Fijice, Hintçe ve İngilizce olmak üzere üç dilde yazılması ve Meclis’teki budunsal tabanlı koltuk düzeninin kaldırılması var. Bainimarama’nın bu çabalarını Katolik Kilisesi ve FEP desteklerken, Fijili İsacılar’ın çoğunluğunun bağlı olduğu Yöntemci (Methodist) Kilise, karşı çıkıyor. Bainimarama’nın bu çalışmaları, birçok ilerici tarafından övgüyle karşılanmakla birlikte, katılımcı olmayıp tepeden inmeci olduğu için eleştiriliyor. Fijililer’in yaklaşık yarısı bu çabaları desteklerken, diğerleri desteklemiyor. Bainimarama’nın önerilerinin ilerleyen yıllarda Anayasa’da yer alması bekleniyor. Nisan 2009’da Yargıtay, 2006’daki darbeyi hukuksuz buluyor; bunun üzerine, Bainimarama, başbakanlık görevinden ayrılıyor. Bir gün sonra, generk başkanı, Anayasa’yı kaldırdığını ve Yargıtay’ı görevden aldığını açıklayıp Bainimarama’yı yeniden başbakan olarak atıyor. Kimileri, generk başkanının Anayasa’yı kaldırmasını, yeni bir darbe olarak değerlendiriyor. Nisan 2009’da ilan edilen OHAL’le Fiji gazetelerine sıkıdenetim (sansür) ve özsıkıdenetim geldi. Kimi yabancı gazetecilerin görüldüleri (vize) iptal edildi ve sınırdışı edildiler. Nisan 2009 gelişmeleri nedeniyle, Pasifik Adaları Forumu, Fiji’nin üyeliğini askıya aldı; BM, Avustralya ve Yeni Zelanda, Bainimarama’yı sert bir biçimde kınadı. Yeni Bainimarama yönetimi (2009), seçimlerin 2014’te yapılacağını açıkladı. Bu seçimlerde, Hintliler için ayrı koltuk olmayacak; tüm oylar, eşit olacak. Bainimarama, iyi niyetli olsa bile, önerileri ve bunların üstünden yapacağı değişikliklerle yeni darbelere ve karşı-darbelere zemin hazırlayacak; çünkü katılımcı bir karar alma süreci olmadıkça, değişiklikler kalıcı olamayacak. Fiji Emek Partisi ise, bir Hintli partisi havasından sıyrılmak için daha çok çaba göstermek durumunda. Fijililer’le Hintliler arasında, işsizlikte büyük fark var. Toplamda Hintliler’de işsizlik oranı yüzde 7 iken; Fijililer’de yüzde 9.8. Aradaki fark, kentlerde daha da açılıyor: yüzde 13.8’e yüzde 10.5. Yüksek işsizlik oranı, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, milliyetçiliği besliyor. Bainimarama siyasalarının başarısı, her şeyden önce, insanların aç açık bırakılmamasına bağlı. Yoksa en özgürlükçü anayasa bile karın doyurmuyor sonuçta. (bitti)
Dr. Ulaş Başar Gezgin

Evrensel'i Takip Et