13 Mart 2011 13:45

2. Erdoğan hükümeti yoksullaştırdı

DİSK-AR, Sanayide Reel Birim Ücretler ve İstihdam 2010 yılı raporunu açıkladı. Kurumun TÜİK Sanayi üretim endeksi, TÜİK Sanayi işgücü girdi endeksleri ve TÜİK Tüketici Fiyat Endeksi üzerinde yaptığı hesaplamalara göre sanayide brüt reel birim ücretler kriz öncesine göre yüzde 8.24 oranında düştü.

Sanayi istihdamında da 2007 yılı rakamlarına ulaşılamadı. Raporda, üretimin sanayi sektöründe 3 yıl öncesi rakamları yakalarken, istihdamın kriz öncesi rakamlara ulaşılamamasının en önemli nedenlerden birinin işten çıkartılan işçilerin geri alınmaması ve işverenlerin aynı işi mevcut kadrosu üzerinden daha yoğun ve esnek çalışma ile gerçekleştirmeyi tercih etmesi olduğu yorumunda bulunuldu. 2007 yılında sanayide çalışan her 100 kişiye karşın 2010 yılında 95 kişinin bulunduğu belirlendi.

Rapora göre istihdam kaybı ara malı imalatında yüzde 4.66, dayanıklı tüketim malı imalatında yüzde 5.11, enerjide yüzde 6.98, sermaye malı imalatında yüzde 9.35 düzeyinde. Tekstil sektöründe ise istihdam kaybı yüzde 16.15 iken, motorlu taşıt üretiminde yüzde 9.32, diğer ulaşım araçları imalatında yüzde 12.26, bilgisayar, elektronik ve optik ürünlerin imalatında yüzde 15.60, tütün imalatında yüzde 20.42 oldu.

VERİMLİLİK ARTTI, ÜCRETLER DÜŞTÜ

Son 3 yıllık süreçte reel birim ücretlerde ciddi kayıpların yaşandığının ifade edildiği raporda, 2008 yılında reel birim ücretlerde yaşanan gerilemeye, 2009 yılında kısmi ve sınırlı bir toparlanmanın eşlik ettiği, ancak 2010 yılında reel birim ücretlerde gerilemenin sürdüğüne dikkat çekildi.

Rapora göre İşçi başına üretkenlik 3 yıllık süre zarfında yüzde 7.53 düzeyinde yükseliş kaydetti. Aynı dönem için sanayide verimlilik, aramalı imalatında yüzde 7.27, dayanıklı tüketim malları imalatında yüzde 17.89, dayanıksız tüketim malı imalatında yüzde 6.56, enerji sektöründe 14.57, sermaye malı imalatında 1.55 oldu. Reel birim ücretlerin gerilediği 2010 yılı içinse bu oran yüzde 8.19 olarak gerçekleşti.

Buna karşın, son 3 yıllık dönemde sanayide reel birim ücretlerin en fazla gerilediği sektörlerin başında yüzde 35 ile ağaç ve ağaç ürünleri, yüzde 34 ile elektrik gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı, yüzde 33 ile diğer imalatlar, yüzde 18.5 ile tekstil sektörü geldi. Otomotivde reel birim ücretlerde gerileme yüzde 13.4’ü buldu.

Rapora göre reel birim ücretler 2010 yılında da, bir önceki yıla göre düşüş gösterdi. Buna göre enerji sektöründe yüzde 11.6, sermaye malı imalatında yüzde 12.17 oranında yaşanan gerileme, toplam sanayi sektöründe reel birim ücretleri geriye çekti. Ücretlerde düşüş, tütün ürünleri imalatında yüzde 21, fabrikasyon metal ürünleri imalatında yüzde 5.21, bilgisayar, elektronik ve optik ürünleri imalatı yüzde 12 oldu. Otomotiv sektöründe ise 2010 yılı için reel birim ücretler yüzde 14.89 geriledi. (EKONOMİ SERVİSİ)


VERİMLİLİĞİ SÖMÜRÜ ARTIRDI

Verimlilik artışının teknolojik yeniliklerden daha çok, işin yoğunlaştırılmasının, fazla mesailerin, uzun çalışma sürelerinin ve esneklik uygulamalarının (birkaç kişinin işini tek kişinin yapmasının) bir sonucu olduğunun belirtildiği raporda, emekçilerin yoğun çalışma sürelerine karşın, düşük ücretlerle çalışmak zorunda bırakıldığı, halkın sefalete itilmesi üzerinden, yaratılan zenginliğin, halka geri dönmediği ifade edildi. Raporda “Büyük bedeller ödenerek yaratılan toplumsal servetin adil bir biçimde dağıtılması, emeklilerin, kadınların, gençlerin, işçilerin aileleri ile birlikte insan onuruna yaraşır bir biçimde yaşayabilecekleri, insancıl bir çalışma rejimine duyulan ihtiyaç her geçen gün daha fazla artmaktadır. İş cinayetlerinin, hak gasplarının gölgesinde, Türkiye dünya genelinde sendikal haklar ve özgürlüklerin en fazla kısıtlandığı ülkelerden biri durumundadır. Birileri sürekli zenginleşirken, diğerlerinin yoksullaştığı bir sistem ile övünülecek bir şey yoktur. Esnekliğin bu denli yaygınlaştığı, istihdamın yarısının kayıtdışında olduğu, reel ücretlerin gerilediği, işsizliğin astronomik rakamlara ulaştığı bu süreçte, krizin etkileri ile mücadele diye akıllarda kalan şirketlere aktarılan kaynak hariç, somut hiçbir şey yoktur” görüşlerine yer verildi.

Evrensel'i Takip Et