Örgütlenme önündeki engeller kalksın

ANAYASA değişikliği tartışmaları, işçilerin ve sendikacıların uzun zamandır dile getirdikleri Sendikalar, Grev ve Lokavt Kanunu’ndaki değişiklik tartışmalarını geride bıraktı. Türk-İş, DİSK ve Hak-İş ile işçi sendikalarının, işveren sendikası TİSK’in ve Çalışma Bakanlığı yetkililerinin katıldığı üç Danışma Kurulu toplantısında anlaşma sağlanamamıştı. Çalışma Bakanlığı, “Gidin aranızda anlaşın gelin” diyerek, yasayı, işçi sendikalarıyla işveren sendikası arasında olmayacak bir anlaşma şartına bağlamıştı. Toplantının yapıldığı günden beri bu konuda bir ilerleme olmadı. Ülkenin ilk gündemlerinden biri olan anayasa değişikliği konusunda sendikalar ne düşünüyor?
Kocaeli’nde DİSK ve Türk-İş’e bağlı sendikalar, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’na dair değişiklik önerilerini şöyle ifade ettiler.
İŞYERİ SÖZLEŞMESİ
Belediye-İş Kocaeli 2 No’lu Şube Başkanı Osman Şar, taşeronlaştırmanın düşük ücret, ağır çalışma koşulları ve sendikasızlığı dayattığını ifade ederek, “Örgütlenme önündeki yasal engellerden dolayı, sendikalarımızın örgütlenmek için attıkları her adım işten çıkarmaları beraberinde getiriyor. Bu uygulamalar karşısında ‘iş güvencesi kurumu’ yetersiz kalmakta, işverenler için caydırıcı olamamaktadır. Uluslararası standartlara uygun sadece tazminat değil işe iadeyi öngören iş güvencesi yasalaştırılmalıdır” dedi. Şar, Sendikalar Kanunu’na dair talepleri şöyle ifade etti: “İşletme toplu iş sözleşmesi değil işyeri toplu iş sözleşmesi yapılmalı, grev yasakları tamamen kaldırılmalıdır. İşkollarının belirlenmesinde siyasi irade etkin olmamalı, toplusözleşme prosedürü kısaltılmalı, noter onaylı üyelik kaldırılmalı.”
YETKİ DAVASI 2 YIL
Birleşik Metal-İş Kocaeli Şube Yöneticisi Hakan Akyol ise Sendikalar Yasası’ndaki mevcut düzenlemelerin örgütlenme önünde engel olduğunu belirterek, “Mesela işyeri barajı önümüzde büyük bir engel. Oysa bir referandumla iki saatte çözülebilecek bir meseleyken davalarla birlikte aylarca uzayabiliyor. Noter şartı ise tam bir çağ dışılık. Çok büyük miktarlarda para masrafı işçilerin örgütlenmesinin önünde engel. Yeni örgütlenilen işyerlerinde yetki itiraz davaları da çok uzun sürüyor. Bir işyerinde yetki almak için iki yıl yargıda uğraşmak gerekiyor. Bu yüzden örgütlenme önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor” dedi. Grev yasaklarının da kalkmasını isteyen Akyol, Anayasa’da yer alan sendika hakkı yasasının uygulanmasına engel olanların cezalandırılmasını istedi.
BÜROKRASİ AZALMALI
Sendikalar Kanunu’nda sendikal bürokrasiyi azaltacak bazı ‘radikal’ öneriler sunan TEKSİF Kocaeli Şube Başkanı Mustafa Karataş, sendika yöneticiliğinin üst üste iki dönemle sınırlandırılması gerektiğini ifade etti. Karataş, sendika şube seçimlerinde delege sisteminin kalkması gerektiğini belirterek, “Seçimlerde doğrudan üye oy kullansın. Üye delegenin istediğinden farklı bir yönetim isteyebilir. Yönetimler lider sultasından çıksın” diye konuştu. Karataş, işyerlerinde yapılan toplusözleşmeden herkesin yararlanmasını; taşeron, kapsam dışı uygulamalarına son verilmesini istedi.
NOTER ŞARTI
Genel-İş Şube Başkanı Gürol Güçlü ise noter şartının kaldırılmasının çok önemli olduğunu belirterek, “İşçilerin parasını notere vermek istemiyoruz. Bir sendikadan bizim sendikamıza geçecek bir işçinin noter masrafı 147 lira. Böyle 100 işçi üye yapsak 15 bin lira para yapar. Biz bu paraları işçi arkadaşlarımızın sendikal eğitimlerinde kullanmak istiyoruz. Tatil vb. sosyal olanaklarını geliştirmek istiyoruz. Bu yüzden bizim için noter şartının kalkması önemli” dedi.
Belediye-İş 1 No’lu Şube Başkanı Osman Suat Kalyoncu ise noter şartının kaldırılmasının gündeme geldiğini, ancak bunun yetki karmaşası yaratabileceğini belirtti. Kalyoncu, noter onayının devam etmesi gerektiğini, aksi durumda bir işçinin üç sendikaya da üye olabileceğini söyledi. Kalyoncu, noter onayının kalkmasıyla ortaya çıkan karmaşanın yetki davalarını çözülmez hale getireceğini ifade etti. Kalyoncu, “Bu karmaşa ile sözleşmeler yapılamaz, işçiler mağdur olur. Noter şartını kaldırmak yerine sendika üyeliğindeki noter ücreti indirilmeli. Ücretler çok yüksek. Onu minimum seviyeye indirmek gerekir. Yoksa sendikalar bunun altından kalkamaz” diye konuştu.
(Kocaeli/EVRENSEL)
Arif Koşar