3 Mayıs 2010 01:00

İZLENİM


Türkiye, 1 Mayıs’ta tarihi bir gün yaşadı. 32 yıl sonra Türkiye emek hareketi özgür bir ortamda, hiçbir kaygısı olmadan, kazanılmış haklarının üzerine yeni kazanımlar elde edeceği inancıyla 1 Mayıs’ı kutladı.
Bizlere bu günleri sağlayan, Şikago’da Taksim’de ve diğer alanlarında yaşamını yitirenlerin anıları ve emekleri önünde saygıyla eğiliyorum.
Bu yıl 1 Mayıs’ı özgürce kutlamanın bedeli bu kadar ağır mı olmalıydı? Ülkeyi yönetenlerin, sadece kendi geleceklerini düşünme adına emekçilere bu kadar ağır bir faturayı çıkarmaları mı gerekliydi? Emperyalizme ve onların yerli iş birlikçilerinin amaçlarına hizmet etmek mi gerekirdi? Yoksa bu ülkeye ve onun kazanılmış değerlerine sahip çıkan herkesi yok etmek mi gerekirdi? İşte Türkiye emek hareketi ve ezilenler, 2010 1 Mayısı’nda bunlara gereken cevabı alanlarda vermiştir. O gün Taksim’de kurşun sıkanlar, bugün çeteden, darbeden ya da ülkede işlenen faili meçhul cinayetlerden yargılanıyorlar. Kimisi firari, kimisi cezaevinde. İşte Türkiye gerçeği.
Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Tek Gıda-İş öncülüğünde TEKEL işçilerinin şanlı direnişi bundan sonra ülkeyi yönetenlere bazı mesajlar verdi. Belki emekçilerin her dediği olmayacak ama bundan sonra asla eskisi gibi de olmayacak.
32 yıl sonra Taksim’de ve Batman Cumhuriyet Meydanı, (Keşke Diyarbakır Dağkapı Meydanı da olsaydı’ Newroz ateşi sönmeden Diyarbakır meydanları bir de 1 Mayıs’la coşsaydı. Biz Diyarbakır emekçileri, bu enerjimizi 2011 Mayıs’ına saklayacağız) emekçilerle doldu taştı. Batman için alınan kararı tartışmayacağız. Ama emekçilerin tüm kesimlerinin katılımı konusunda yaşanan sıkıntıları mutlaka masaya yatırmamız lazım diye düşünüyorum.
Batman’ın şartlarında coşkulu bir kutlama gerçekleşti. Çevre il ve ilçelerden (Diyarbakır, Siirt ve Mardin) binlerce insan Cumhuriyet Alanı’nı doldurdu. Hiç kimsede korku, endişe, provokasyon çıkacak, olay çıkacak endişesi yoktu. Kendi hakları olan bu bayramı özgürce kutlamanın sevinci vardı. Herkesin dilinde Yaşasın l Mayıs, Bijî Yek Gulan, Yaşasın işçilerin birliği, Yaşasın halkların kardeşliği sloganları vardı. Çünkü bu ülkede halen oluk oluk kan akıyor. Halen anaların güzyaşları sel gibi akıyor ve halen Türkiye’nin geleceğine harcanması gereken milyar dolarlar, silahlanmaya ve kirli savaşa gidiyor. Bu kirli savaşa ve silahlanmaya harcanan paralar toplumsal barışa, demokrasiye, sağlık, eğitim ve işsizliğe çare olmak için kullanılsın; Türkiye, dünyanın en yaşanılabilir ve müreffeh ülkesi olur. 1 Mayıs’ta Batman güzeldi. Çünkü, bütün renkler ve emekten yana düşünceler bir aradaydı. Sendikaların tümü oradaydı; BDP, EMEP ve diğer emekten yana siyasi partiler oradaydı. Batman’da güzellik ve tahammül vardı. Güvenlik mensupları sağduyuluydular ama halkımız ve emekçiler de onlar kadar bu işin farkındaydılar ve hiçbir problem çıkmadan konuşmalar yapıldı, müzik grupları dinletilerini sundular. Emekçiler geleceğe dair umutlarının yeşermesi sevinciyle, 2011 1 Mayıs’ını şimdiden özlemeye başladılar.
Yaşasın 1 Mayıs, Bijî Yek Gulan!
* Tek Gıda-İş Doğu ve Güneydoğu Bölge Temsilcisi
CEMAL DOĞRUL*

Evrensel'i Takip Et