11 Mart 2011 13:09

‘Hangi çağın despot rejimiyle karşı karşıyayız’

Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Atilla Sertel, “Anadolu Medyası Liderlerle Buluşuyor” etkinliğinde yaptığı konuşmada, gazeteciler üzerinde giderek artan baskılara dikkat çekti. Hükümetin “Gazeteci tutuklamalarıyla ilgimiz yok” açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını kaydeden Sertel, basının

‘Hangi çağın despot rejimiyle karşı karşıyayız’
Paylaş

TGF’nin düzenlediği “Anadolu Medyası Liderlerle Buluşuyor” etkinliğinde dün yerel medya temsilcileri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile buluştu.

Türkiye’nin dört bir yanından gazeteci cemiyetleri başkanlarının katıldığı etkinliği, aralarında TGS, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Haber-Sen’in de bulunduğu çok sayıda basın örgütü temsilcisi de izledi.

BU NASIL ÇELİŞKİ

Açılışta konuşan TGF Genel Başkanı Atilla Sertel, seçim döneminde basın özgürlüğü vaadinde bulunanların iktidara gelir gelmez basını ele geçirmeye dönük adımlar attıklarını söyledi. Hangi görüşte olursa olsun, gazetecilerin baskı görmediği bir Türkiye istediklerini belirten Sertel, hükümetin gazeteci tutuklamalarına ilişkin açıklamalarının çelişkili olduğuna dikkat çekti. Sertel, “Bir yandan tutuklamalarla bir ilgimiz yok, diyeceksiniz, diğer yandan ‘Gazeteciler yazdıklarından dolayı tutuklanmadı’ diyeceksiniz. Bu nasıl bir çelişki” dedi.

Türkiye’de 1980’li yıllar öncesi gazete sahiplerinin gazetecilik dışında bir işle uğraşmadığını, ancak günümüzde medya patronlarının aynı zamanda birçok şirketin sahibi olduğunu belirten Sertel, birçok medya sahibinin iktidarla “Al gülüm, ver gülüm” ilişkisi içinde olduğunu söyledi. Sertel, “Eğer bir ülkede basın özgür değilse, gazeteciler yazdıkları için tutuklanıyor, işlerinden ediliyorsa, bu ülkede demokrasiden söz edilemez” dedi.

‘NİTELİKSİZ YAYINCILIK BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ OLDU’

Gazeteciler üstünde artan baskılara dikkat çeken TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi de, son günlerde yaptıkları eylemlerin ardından dolaylı yollardan duyduklarının kendilerini endişelendirdiğini söyledi. İpekçi, “Duyduklarımız derin devletin nasıl daha derin uygulamalarıyla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Bize duyurulanlar bir tehdit mi, uyarı mı, dost tavsiyesi mi, emin değiliz” dedi. AKP Hükümetinin 2002 yılından bu yana yaptığı yasal düzenlemelerle medya çalışanlarının kendi kendilerine sansür uygular  hale getirildiğini kaydeden İpekçi, “Niteliksiz yayıncılık basın özgürlüğü olarak önümüze konuyor” dedi. Fransız devrimi öncesinde bile Türkiye’deki kadar tutuklu gazeteci bulunmadığını kaydeden İpekçi, “Hangi çağın, hangi despot rejimiyle karşı karşıyayız” diye konuştu.

‘HİTLER ALMANYASI GİBİ’

CHP Lideri Kılıçdaroğlu da, Başbakanın “Manşetine karıştığımız bir gazete var mı?​” sorusuna 2007 yılında Fatih Altaylı’nın Sabah’tan ayrılmasına yol açan süreci hatırlatarak yanıt verdi. AKP’nin kendi medyasını oluşturduğunu belirten Kılıçdaroğlu, CHP’nin başta Yeni Şafak olmak üzere, haklarında yalan haber yapan basın kuruluşlarına dava açacağını duyurdu. Basın özgürlüğünün sınırını artık hükümetten emir alan savcıların belirlediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, yaşananların Hitler Almanyası’na benzediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, TGS Başkanı İpekçi’nin “TCK ve TMK’da basın özgürlüğünün önünde engel olan maddeleri kaldırma sözü veriyor musunuz” sorusuna net bir yanıt vermedi.
(Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Çerkesler anadilde eğitim için Ankara’da

SONRAKİ HABER

NEWROZ: Onurlu ve özgür bir yaşam için

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...