25 Ekim 2010 00:00

Öğrenciler kaygılı


ÜNİVERSİTELERDE özgürlük sorununu türbanla çözüp, sonrasında bu “özgürlüğü” sivil polislerle denetlemek isteyen AKP ve YÖK’ün unuttuğu şey üniversitelerin gerçek sahipleri öğrencilerin fikirleri. Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencilerinin üniversitede türban ve sivil polis konusundaki düşüncelerini aldık
Üniversitede türban ve sivil polis konularında öğrencilerin fikirleri farklı olsa da, kaygılar ortak. Çoğunluk türbanla üniversiteye girilmesini bir özgürlük sorunu olarak görüyor. Ama ortak korku, bilim merkezi olan üniversitelerin iktidar ve diğer güçlerin denetimi altına alınması.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF)öğrencisi Gizem Güner, türban yasağının kakmasının türbanlı kadınların da eğitim alması bakımından olumlu olduğunu düşünüyor. “Bir insanın inancı, kişinin eğitimini, kariyerini, meslek hayatını etkilememeli” diyen Güner, yine de türbanın siyasal bir simgeye dönüşmüş haliyle üniversitelerde yer almasınında rahatsız. Güner, okullarda sivil polis bulunmasına da karşı, “Eğitimin olduğu yerde sivil polisin ne işi var” diyor.
NERDE OLDUĞU DEĞİL, KENDİSİ TARTIŞILMALI
Aynı fakülteden Emre Gömeç de, tartışılması gerekenin türbanın üniversitelerdeki varlığı değil, kendisi olduğu görüşünde. Gömeç, “Eğer karşı çıkılacak bir şey varsa, bu türbanın kendisidir. Fakat ne olursa olsun, türban taktığı için yasal haklarından faydalanamayan insanlar var maalesef. Bu sorunun çözülmesinin kısıtlanan diğer özgürlüklerin de çözülmesine ön ayak olacağına inanıyorum. Sivil polis ise bu özgürlük ortamında baskı yaratan bir kavram. Sürekli izleniyorsun ve özgür ortam geride kalıyor” diyor.
Serhat Güneysu da türbanın nereye girdiğinin değil, türbanın varlığının bir sorun olduğunu ifade ediyor. Güneysu, “Türbanla bir yere girmek özgürlük olabilir. Ama türban kadının özgürlüğünü kısıtlayıcı bir şeydir” diyor. Güneysu, sivil polislerin üniversiteye girmesi konusunda ise düşüncelerini şöyle dile getiriyor: “Sivil polisle kameralar arasında benzerlik var. İkisinin de ne yönde kullanılıp, neye müdahale ettiği önemli. Bireylerin güvenliği için de olabilir, bireyi fişlemek için de. İkisini de içinde barındırıyor. Bu yüzden tehlikeli.”
‘SEMBOL’ TARTIŞMASI SÜRÜYOR
Mühendislik öğrencisi Arif Can Güngör, türbanın siyasi bir sembol olarak kullanıldığı görüşünde. “Türban özgürlük amaçlı kullanılmıyor, ‘biz buradayız’ demek için kullanılıyor” diyen Güngör, polisin de hırsızlık, kaza gibi durumlar dışında üniversitelerde bulunmasının amacını “devleti hissettirmek için varlar” diye açıklıyor.
Fen-Edebiyat Fakültesi öğrencisi Tuğçe Sarsılmaz, türbanla derse girilmesine karşı. “Eğer laik Türkiye Cumhuriyetinde yaşıyorlarsa bunu gereklerini yerine getirmeliler” diyen Sarsılmaz, polislerin ise kampüs hayatına müdahale etmemesi gerektiğini görüşünde.
Muammer Kozan da, derslere türbanla girilmesinden rahatsız olmadığını, ancak “gövde gösterisi” biçiminde üniversiteye girmesinin yanlış olduğunu ifade ediyor. Sivil polis uygulamasının öğrenciyi baskı altında tutacağını belirten Kozan, “Kampüste iki tane polis olsun, lazım olunca gelsin. Sivil polis olunca ne olduğu, ne zaman neye müdahale edeceği belli değil” diyor.
TÜRBANLININ YANITI: ‘KAZANDIK’
Ecem Yıldırım da, “Gençlere sadece geleceğin emanet edildiği, ama o geleceğin bir türlü gelmediği bir ülkede sivil polis hamlesi açıkçası çok da şaşırtıcı değil. Bir üniversite öğrencisi olarak üniversitelerde bir korku ortamı yaratılmasına elbette karşıyım. İşin ironik tarafıysa türbanı özgür bir ifade biçimi olarak sunarken böyle bir hamlede bulunması. Kişisel olarak mini etekle bir derdim olmadığı gibi türbanla da sorunum yok. Ama sınırlarını başkalarının belirlediği ve yalnızca siyasi bir mekanizma gerektirdiği için lütuf gibi sunulan özgürlük anlayışına karşıyım” diyor.
İsmini vermek istemeyen türbanlı bir öğrenci ise şunları ifade ediyor: “Türban konusunda bizim fikrimiz zaten belli ve istediğimiz şeyi de almaya başladık artık. Bariz bir şekilde eğitim hakkımız engelleniyordu ama şu an bunun aşılacağına inanıyorum.” (Ankara/EVRENSEL)
Fulya Çilenti

Evrensel'i Takip Et