27 Ekim 2010 00:00

KULA DEREBEYi!


Kula’nın Sandal Beldesi ile Esenyazı köyleri arasında bulunan ve geçtiğimiz Temmuz ayında açılışı yapılan Tehlikeli Atık Bertaraf Tesisleri’nden “kötü kokular” yükselmeye başladı bile. Tesislerin sahibi Süreko adlı şirket köylülerin yıllardır ekip diktiği tarlalardan izinsiz şekilde yol ve kablo geçiriyor. Şirketin atık depolamak için inşa ettiği alandaki derenin önemli bir bölümünü kendi sınırları içine kattığını söyleyen yöre köylüleri, 100 yıla yakın bir zamandır ekip diktikleri topraklara ‘tarıma elverişsiz’ raporu verilmeye çalışıldığını ileri sürerek buna tepki gösteriyor. Büyük ortağı İtalyan Caltagirone Ailesine ait olan (yüzde 70) Süreko Şirketi’nin bölgede adeta derebeylik kurduğunu söyleyen Sandallılar, bu duruma dur denilmesini istiyorlar.
İZİNSİZ KANAL AÇTILAR
Geçtiğimiz günlerde Sandal Beldesinden Ramazan Akkaş, Süreko Tehlikeli Atık Bertaraf Tesisleri’ne komşu olan tarlasından kendisine haber verilmeden kanal açılması üzerine jandarmaya şikayette bulundu. Savcının emri ile bölgeye giden jandarma, Esenyazı Köyü kenarında bulunan ve Süreko Tesisleri’ne komşu olan tarlanın boydan boya kazıldığını, yine eski Salihli yolu olarak bilinen stabilize yolun da 275 metrelik kısmının kazıldığını tutanak altına aldı. Köylülerin söylediğine göre 1960 öncesi ulaşım yolu olarak kullanılan yol, artık ulaşıma kapatılmıştır. Araziyi kazan taşeron firma yetkilisi Alihan Aydemir, Süreko Şirketi ortaklarından Murat Kaya’nın kendisine verdiği krokiye göre hareket ettiğini söylerken, Kaya ise kendilerinin işi ihale usulü verdiklerini, yapılandan haberi olmadığını ileri sürdü. Taşeron firma yetkilisi Aydemir, tarla sahibinden kazı için izin almadıklarını kabul ederken, Sandal Belediyesi’ne ait olan kepçenin saat başı ücret karşılığı kiralandığını söyledi. Tutanaklar ve ifadelerin ardından olay mahkemeye sevk edilecek.
HER TÜRLÜ ÜRÜNÜ KALDIRIYORUZ
İşin hukuki yönü bu şekilde gelişirken, özellikle tarlanın sahipleri ve yakınlarda tarım arazileri bulunan köylüler Süreko Şirketi’nin para gücüne ve iktidara yakınlığına dayanarak yörede derebeyi gibi davrandığından yakınıyorlar. İzinsiz kazı yapılan 34 dönümlük tarlanın ortaklarından Zafer Akkaş, Süreko’nun kendilerinden izin almadan böyle bir şey yapmasına rıza göstermediklerini belirterek, sağlıkları açısından ilerde sorun yaratacağı endişesini taşıdıkları atık bertaraf tesislerine karşı olmalarına rağmen halkın tam bir birlik içinde hareket etmemesi nedeniyle sonuç alamadıklarını söyledi. Tarlanın ortaklarından Fatma Erkol, tarlalarına tarıma elverişsiz raporu verilmek istendiğini ileri sürerek, “Babam, amcalarım hepsi yıllarca burayı sürdü. Buğday, arpa, nohut, fiğ ne olursa ekiliyordu” diye konuştu. Aynı aileden Beyhan Akkaş tarladan her türlü ürünü kaldırdıklarını dile getirerek, “Kaynatam yaptı kaç senelik, ben oldum 58 yaşında aynı kullanıyoruz” sözleriyle tarıma elverişsiz raporu verilmesine tepki gösterdi.
YASA BUNLARIN ELİNDE Mİ?
Tarlalarının yanı sıra Esenyazı köyünün şarampolünün de şirket tarafından kazıldığını aktaran Mustafa Akkaş, bu kazılar için izin alınıp alınmadığının sorgulanmasını istedi. Akkaş, “Bize ‘gidin buradan ben sizin muhatabınız değilim” diyorlar. Acaba yasa bunların elinde mi? Eskiden Uluyol denen yolun kenarındaki derenin genişliği 7-8 metre vardı. Dereyi de arazilerinin içine almışlar” diye konuştu. 85 yaşındaki Ramazan Akkaş’da burada doğup büyüdüğünü belirterek, “Şimdi bu şirketin toprak yığdığı yerden geçiyordu dere. Bir adam boyu derinlik vardı. Dere mere kalmamış” dedi. Tarlasından atık depolama alanına ulaşım için yol geçirilen Selami Eroğlu, şirket sahiplerinin zenginliklerini kullanıp kendilerini susturmak istediğini anlattı. Yolun tarlasından bir metre yüksek olarak yapıldığını dile getiren Eroğlu, “Burayla biriken su nereye gidecek şimdi. Boru da koymamışlar dereye akması için. Ama adam arkamda hükümet var, zenginim diye, orman kanunu uygulayarak kendi atını burada koşturuyor” diye konuştu. (Kula/EVRENSEL)

BÜLENT ARINÇ AÇMIŞTI

Anadolu’nun en geç sönen volkanlarının bulunduğu Kula Divlit Yanardağı yakınında 238 hektarlık bir alana kurulan Süreko Tehlikeli Atık Bertaraf tesisleri geçtiğimiz Temmuz ayında aynı zamanda Manisa Milletvekili de olan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın katıldığı bir törenle açılmıştı. Açılış törenlerinden birkaç gün önce Süreko Şirketi’nin küçük ortağı Eyüp Kaya, bölgedeki köylerde tesislerin canlı yaşamına ve çevreye zararlarına dikkat çeken ve bilim insanlarınca gerçekleştirilen halk toplantılarına katılan Sandal Beldesi’nden EGEÇEP Yürütme Kurulu üyesi Recep Erkol’u telefonla tehdit etmişti. Şirket patronunun bu tehditlerini gazetemizde “Daha açılmadan ‘kokusu’ geldi” başlığı ile duyurmuştuk. AKP’ye yakınlığı ile bilinen şirket patronunun bu tehditlerinin hemen arkasından Recep Erkol hakkında çalıştığı Kredi Yurtlar Kurumu tarafından soruşturma açılmıştı. Şirket patronu ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın tesislerin açılış törenindeki samimiyetleri, tehditlerin hangi güce dayanılarak yapıldığı noktasında ipuçları vermişti.


HANGİ VİCDAN KABUL EDER?

Yıllar önce tesislere komşu 159 dönümlük bir tepeyi hazineden kiralayarak ormanlık yapmak için çam fıstığı diken Ali Ayhan ise şunları anlattı: “96’da ben buranın dikimini bitirdim. Her 10 yılda bir sözleşme yenilemek şartıyla 49-49 yıllığına kiraladık. Arazinin kenarından yol geçirmek istedi şirket izin vermedim. Futbol sahası büyüklüğünde üç tane kuyu kazdılar oraya. Hafriyatını da yolların üzerine attılar. Verimli arazilerimizin 2 bin küsur dönümünün tarım arazisi vasfından çıkarıldığından bahsediyorlar. Tarım arazisinden çıkarılması için önce tapu sahiplerinden izin alınması, bilgilendirilmesi gerekir. Bunlar hiç bunları yapmadan, derebeyi gibi davranıyorlar. Biz kanunuz biz her şeyi yaparız diyorlar. Biz baba yadigarı bu verimli topraklara gözümüz gibi bakarken, derebeyi gibi elimizden almak istiyor bunlar. Hangi vicdan kabul eder bunu? Gariban köylüyü kim dinler?”
Özer Akdemir

Evrensel'i Takip Et