31 Ekim 2010 00:00
KİRVEME MEKTUPLAR
GÜNÜN YAZILARI
Kirvem,
Senin de anımsayacağın gibi, cumhurumuzun başkanı Abdullah Gül, bundan yaklaşık bir buçuk yıl kadar önce memleketi Kayseride bir vesileyle söylediği Türkiyede iyi şeyler olacak sözünün hemen ardından bu ülkede yaşayan bizler de, büyük bir hevesle gözlerimizi ufuklara dikerek gelecek olan o güzel, o iyi şeylerin özlemiyle neredeyse yanıp tutuşmuştuk
Gözlerimizi ufuklara, umutlarımızı ilmek ilmek örüp yarınlara doğru taşırken, aynı zamanda da bu sözleri dillendiren, daha da doğrusu bu müjdeyi veren kişinin sokak kaldırımlarını arşınlayan boş gezenin boş kalfasının teki olmayıp, tam aksine bilmem kaç rakımlı Çankayanın tepesindeki en saygın koltukta oturan bir zat-ı muhterem oluşu, sadece umutlarımıza umut katmakla kalmamış, beri taraftan da o günlerde söylenen bu sözler kulak memelerimizde birer pırlanta küpe misali asılmıştı:
... Doğudan batıya bütün vatandaşlarımızın etnik yapısı ne olursa olsun Türküm der, Kürtüm der, başka bir şey söyleyebilir. Bunlar olabilir ama herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes, Türkiyenin eşit vatandaşıdır. Anayasamıza göre zaten her şey açıktır.
Gerçekten de gerek öncekiler, gerekse daha geçenlerde sağından solundan çekip çekiştirerek yeni bir anayasa diye milletin huzuruna getirip, sonra da referandum yoluyla halkımızın onayına sunduğumuz anayasalarımıza göre; bu ülkenin tüm vatandaşları dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir hükmü mucibince, ayrımız gayrımız elhamdülillah mafiş!
Yani?..
Yanisi şu ki; ben, sen, o, ya da topyekûn söylemek gerekirse dişisiyle, erkeğiyle, yaşlısı genciyle bu vatanın evlatları olan bizler, karşısına dikildiğimiz aynalar önünde şu ya da bu minvalde görünüş itibariyle ufak tefek nüanslarımız olsa da, kanun önünde yok aslında birbirimizden zerre kadar farkımız
Nitekim ceplerimizde taşıdığımız kafa kâğıtları sayesinde hem bu ülkenin vatandaşları, hem de birlik ve beraberliğimizin mütemmim cüzleri bireyler olarak her birimizin öncelikle yaşam haklarının yanı sıra, keza diğer haklarımızın da anayasalarımızın çizdiği sınırlar dahilinde teminat altına alındığını, üstelik haktan, hukuktan, adaletten yana dem vuran devletlerin buna benzer hakların takipçisi olurken herkese, her kesime eşit mesafede durduklarını, daha da doğrusu durması gerektiğini sıradan vatandaşlar olarak ezbere biliriz ama, bütün bunlara rağmen ülkemizin yetkili makamlarında oturan bilumum gelmiş geçmiş zevatın her fırsatta veya temcit pilavı gibi, bunları zırt pırt neden dillendirip, buna neden ihtiyaç duyduklarını anlamakta zorluk çekeriz
Evet Kirvem seni bilemem ama, ben özüm belki de doğuştan kazkafalının biri olduğum için bu lafların neden gevelenip durduğunu, hatta zaman zaman sanki aba altından sopa gösterircesine yüksek sesle kulaklarımızın zarının bu yolla niçin yoklandığını Allahvekil anlamoorum!
İşte demin yukarıda da belirttiğim gibi, cumhurumuzun başkanının bundan bir müddet önce Kayseride söyleyip, aradan geçen bunca zamanın, memlekette sürüp giden bunca patırtının ardından bu kez de neredeyse tıpkısının aynısıyla fotokopisi çekilip noterlikten onaylanmışçasına Batmanda halka hitap ederken, Çok şükür bizler tarih boyunca kardeşiz. Bizler birbirimizin, hepimiz akrabasıyız, dostuyuz. Bundan dolayı kimimiz Türk olabiliriz, kimimiz Kürt olabiliriz, kimimiz farklı olabiliriz. Ama hepimiz bu ülkenin en şerefli vatandaşlarıyız. Birbirimizin, hiç kimsenin birbirinden üstünlüğü yoktur babında silbaştan tekrarlanan bu masallardan kendi payıma en ufak, miskal kadar bir anlam çıkaramazken, öte taraftan da tüm andavallılığıma rağmen, yine de dönüp dolaşıp aynı nakaratlarla beynimize kakılmaya çalışılan bu derslerin karın doyurmadığına inanoorum!
Neden?
Nedenini haftaya konuşalım Kirvem!
MIGIRDİÇ MARGOSYAN
Evrensel'i Takip Et