11 Kasım 2010 00:00
Ey Türk ve Kürt halkları uyanın
GÜNÜN YAZILARI
Türkiyede yaşanan ve artık kabullenmemiz gereken bir Kürt meselesi var. Halk arasında konuşulan birkaç kelam yazacağım. Kürt meselesini Kürtler çıkarmamıştır. Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerinin elinden alınmasının doğurduğu sonuçlar nice gençlerin ölümüne sebep oluyor. Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan beri bir asimilasyon politikası ile Kürtleri bitirme çabası vardı. Bir ulusun en doğal hakkı olan ana dili engellenmiştir. Kürtlerin kültürel hakları, giyimlerini, sanatını ve kendi yaşam tarzlarını uygun bir şekilde yaşamamaları için her türlü engel konulmuştur. Kürtçe konuşmak yasak edilmişti. Kürtler Kürtçe müzik dinleyemezlerdi, dinleyenlerde kendini Diyarbakır Cezaevinde ya da başka bir hapishanede her türlü işkencelere maruz kalırlardı. Puşi taktığı için, insanların gözü önünde yerlerde rencide edilmiş bir şekilde dövülürlerdi askerler tarafından. Bir halk düşünün kendini ifade edemiyor, bir halk düşünün kendi müziğini dinleyemiyor, bir halk düşünün kendi yöresel kıyafetlerini giyemiyor, bir halk düşünün kendi ana dilini konuşamıyor.
Evet bunlar da maalesef ki Türkiyede yaşanan acı tabloların birkaç örneği. Bunun çözümü çokta uzaklarda değil ABD bir yandan Türkiyeye destek vermekte bir diğer taraftan da PKKye silah, mühimmat ve eğitim vermektedir. Onun için diyorum ki uyan ey Türk ve Kürt halkı. Biz bu sorunu kendi içimizde çözelim. 21. yyda neler olup bittiğinin hepimiz farkındayız ve görüyoruz objektif olmanın zamanı gelmiştir. Gerçeklerle yüzleşmek için ve demokratikleşmek için birer adım atılmasının zamanı gelmiş ve geçmiştir. Otoriter devlette zarar gelmeyecek şekilde bu sorun hal olunmalıdır. Tüm içtenlikle bağırıyorum avazım çıktığınca, haykırıyorum bu son olsun, kardeşlik ve barış köprüleri inşa edelim. Yazık oluyor bu güzel ülkemin güzel insanlarına. Çağdaşlaşmak için modernleşmek adına değişimci bir ruh ile hayatımızın geri kalanında haberlerde insanların öldüğünü görmek yerine gençlerin siyaset sahalarında siyaset yaparak tüm dünyaya örnek olabilecek bir şekilde TVlerde izleyelim. Aydınlarımız, siyasetçilerimiz, sanatçılarımız, yazarlar gelin hep beraber haykıralım avazımız çıktığı kadar, barış diyelim. Barış güvercinlerini uçuralım, yeter artık insanlar çatışmada ölmesin. Artık Türkiyede karanlık tünelin sonunda bir ışık görünüyor, umarım o ışık her hangi bir araca ait değil de Türkiyenin aydınlık ışığı olup mutlu, huzurlu ve aydınlık bir Türkiye için hep beraber tünelden görünen o ışığa koşalım. Belki de barışın umut kökleri filizlenir.
Cahit Yetkin (Suruç/Mardin)
Evrensel'i Takip Et