13 Kasım 2010 00:00

Yine sendikalaşma yine direniş


Patronların işçilerin sendikada örgütlenme çabasına karşı takındığı tutumu Astaş Alüminyum patronu da bozmadı. Astaş Alüminyum patronu sendikada örgütlenen dokuz işçiyi işten attı.
2003 yılından beri Çorlu’nun Misinli köyü yolu üzerinde üretim yapan Astaş Alüminyum fabrikasında iki aydır Birleşik Metal İş Sendikasında örgütlenmeye çalışan işçilerden dokuzu salı günü işten atıldı. Atılan işçiler aynı gün fabrika önünde direnişe başlarken Birleşik Metal İş Sendikası yetki için Çalışma Bakanlığına başvuru yaptı.
ASTAŞ BÜTÜN TABELALARINI KALDIRDI
İşçilerin sendikal sebepten dolayı işten atılıp direnişe başlaması ile birlikte fabrika Astaş tabela ve bayraklarını kaldırdı. Astaş’a gelen bütün arabaların fabrikayı kendilerine sorduğunu belirten işçiler “Fabrika yaptıklarından çekiniyor ve utandığından dolayı tabelalarını kaldırıyor. Biz de ekmek mücadelesi verdiğimiz için onur duyuyoruz.Yoldan geçen bütün araçlar bizi korna ile selamlıyor, çevre fabrikaların işçileri yoldan geçerken alkış ile destek veriyor” dediler.
FABRİKA BÜYÜDÜ AMA İŞÇİ AYNI KALDI
Fabrika Çorlu’ya ilk taşındığından beri Astaş’ta çalışan Burak Artan fabrikanın ilk açıldığında yirmi beş işçi ile tek bir binada üretime başladığını ama şimdi üç yüz işçinin çalıştığı kocaman bir fabrika olup otomotiv yedek parça, mobilya, kapı, pencere, inşaat, ray sistemleri, reklam panoları gibi yedi sekiz bin çeşit ürün ürettiğini belirtiyor. Üretimin yarısının ihracata yönelik olduğunu belirten Burak Artan fabrikanın yüzde dört yüz büyüdüğünü ama kendilerinin aynı yerde saydığını dile getiriyor.
İŞTEN ATILMA GEREKÇESİ KRİZ
İşten atılmalarının gerekçesini kriz ve üretim azalması gösteren Astaş patronunu işçilerin kendileri yalanlıyor. Yıllardır Pazar ve bayramlarda dahi sürekli çalıştıklarını belirten Sabri Arda krizin bahane olduğunu ve atılan arkadaşların hepsinin kalifiye elaman olduğunu belirtiyor. Fabrika yönetiminin kendilerini hain olarak lanse etmeye çalıştığını söyleyen Arda “İki yıldır baskı altında çalışıyoruz. Sürekli mesai yapmamıza rağmen karşılığını alamıyoruz. Geçen sene ücrete beş lira zam yapıldığından dolayı anayasal hakkımız kullandık sendikalı olduk” diyor.
İŞÇİ GİBİ MUAMELE GÖRMEK İSTİYORUZ
Fabrikada 2008 yılında meydana gelen krizden sonra koşulların değiştiğini belirten işçiler işçi gibi muamele görmek istediklerini belirtiyor. Bu dönemde kadrolu işçilerin çıkarılarak yerlerine sözleşmeli işçilerin alındığını söyleyen Gürsan Bakır sendikalaşma ile birlikte bu işçilerin kadroya geçirildiğini belirtiyor. Çalışma düzenlerinin kalmadığını, sürekli mesai yaptıklarını ve hafta sonu, bayram ve resmi tatil günlerinde hafta içi çalışmış gibi ücret aldıklarını belirten Bakır kendisinin vardiya sorumlusu olsa dahi bireysel dertlerinin olmadığını, yaşadıkları sorunların çözümü için sendikalaştıklarını dile getiriyor.
DIŞARIDA DİRENİŞ İÇERİDE EYLEM
Atılan işçiler dışarıda direnirken çalışan işçiler vardiya giriş ve çıkışlarında eylem yaparak arkadaşlarına destek veriyor. İşçiler atılan işçilerin geri alınması ve sendikanın patron tarafından kabul edilmesi için mücadele ediyor. Vardiya girişinde servislerden inen işçiler iş başı yapmadan önce toplu olarak alkışlı eylem yaparken vardiyası biten işçiler de iş bitiminde fabrika üretim binasından çıkış kapısına kadar yürüyerek taleplerinin kabul edilmesini istiyor. Atılan işçiler arkadaşları ile bağlarının kopmadığını içeriden destek geldiği müddetçe kapı önünde direneceklerini belirtiyor. (Çorlu/EVRENSEL)


Tuncay Sağıroğlu

Evrensel'i Takip Et