22 Kasım 2010 00:00

NATO çekilecek ABD kalacak


Portekiz’in başkenti Lizbon’da yapılan NATO zirvesinde, NATO ile Afganistan arasında yetki devrinin 2011’de başlayarak 2014 yılı sonunda tamamlanması konusunda anlaşmaya varıldı.
İşgal altındaki Afganistan’daki Uluslararası Güvenlik Destek Gücünün (ISAF) yetkilerini yerel güvenlik güçlerine devretmesi işleminin 2011 yılında başlayarak 2014 sonunda tamamlanmasıyla ilgili anlaşma, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ve Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai tarafından imzalandı. Afganistan Devlet Başkanı Karzai, NATO ülkelerine teşekkür etti. Rasmussen de “Afgan halkı, yetki devriyle yeniden ev sahibi olacak” dedi.
ISAF’a bağlı olarak Afganistan’da bulunan yaklaşık 150 bin askerin 100 bine yakınının 2014 yılı sonuna kadar geri çekilmesi öngörülürken, bölgede kalan NATO askerleri, Afgan güçlerine “sivil destek ve eğitim” verecek.
NATO’nun Afganistan’daki muharip güçlerini çekme kararı almasına karşın, ABD, kendi askeri güçlerinin 2014’den sonra da bu ülkede kalabileceğini bildirdi. ABD Başkanı Barack Obama, ABD’nin 2014’ten sonra Afganistan’da tam olarak nasıl bir rol oynayacağını tahmin etmenin zor olduğunu söyledi. Obama, zirvenin bitiminde düzenlediği basın toplantısında, bu tarih itibarıyla ABD’nin büyük muharebe operasyonlarına son vermeyi ve asker sayısını önemli ölçüde azaltmayı amaçladıklarını belirtti. Obama, “Bunun ötesinde, 2014 itibarıyla ABD halkının güvenliğini korumak için neyin gerektiğini tam olarak tahmin etmek çok zor” diyerek bu tarihten sonra da ABD askerlerinin işgali sürdürecekleri yönünde ipucu verdi.
Zirvedeki ABD heyetinden bir yetkili de bu ülkedeki ABD operasyonlarının statüsünün değiştirilmesi konusunda karar verilmesi için henüz erken olduğunu, çünkü 2014’teki geçiş sürecinin, ne gibi güvenlik ihtiyaçları doğuracağının henüz bilinmediğini ifade etti.
NATO ve ortakları, Afgan hükümetinin Taliban’la uzlaşma çabalarına da destek verdi. Zirvede, ISAF’a katkı veren ülke liderlerinin de katılımıyla kabul edilen Afganistan bildirisinde, “Afganistan’da kalıcı istikrarı sağlamak için uzlaşma ve yeniden entegrasyon sürecinin kilit önemde olduğu” belirtildi.
Bildiride, Afganistanda ‘başarının’ “sadece askeri yöntemlerle elde edilemeyeceği” belirtilerek, çalışmaların sivil ve askeri aktörlerin dahil olduğu kapsamlı yaklaşımla sürdürüleceği kaydedildi. Afganistan’da halen 250 bin düzeyindeki Afgan güvenlik güçleri sayısı gelecek yıl sonunda 300 bine çıkarılacak. (DIŞ HABERLER)

SİLAH BIRAKTIRMA STRATEJİSİ

NATO’nun Afganistan’dan çıkış stratejisi Taliban’ın 30 ile 40 bin militanının silah bırakmasına da bağlı; ancak bu, Afganistan’daki işgal gücü için oldukça iyimser bir beklenti olarak görülüyor. Çünkü Taliban, saflarına militan katmayı sürdürüyor.
Örneğin başkent Kabil’deki bir Taliban lideri, yalnızca bir ilde kendisine bağlı 900 militanı olduğunu ve işgalciler ülkelerinden çekilmeden barış görüşmelerinin söz konusu bile olamayacağını söylüyor.
Ülkenin birçok bölgesi Taliban’ın kontrolü altında. Taliban, kurduğu kontrol noktalarıyla yönetimini pekiştiriyor ve hatta bazı bölgelerde kendi Şeriat mahkemeleri bile bulunuyor. Afgan hükümetiyse halkın Taliban’a verdiği desteği kırma ve gönlünü kazanma çabasında ancak hükümet de dahi Taliban yanlılarının olduğu biliniyor. Afganistan’daki NATO komutanlarından ABD’li Philip Jones, geçen yıllara oranla direnişin ve şiddet olaylarının giderek yükseldiğini söylüyor. İşgalin başlangıcında askeri operasyonlarla direnişin sonlanamayacağını çünkü Taliban’ın saflarına militan katma kapasitesinin yüksek olduğunu söyleyenlerin haklı çıktığını belirten Jones, çatışmaların sonlanması için siyasi çözüm yollarının aranması ve diyalog ortamının geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Afgan halkı da ülkedeki işgal askerlerinin varlığına pek sıcak bakmıyor. Yapılan bir araştırmaya göre, Taliban militanlarının yüzde 80’i evlerine yürüme mesafesinde çatışmaya giriyor ve bunun nedeni olarak da ülkedeki yüksek orandaki işsizlik gösteriliyor. Yıllarca hapis yatan Taliban militanlarının bile tekrar silah altına girip girmeyeceği bilinmiyor ve dolayısıyla NATO’nun Afganistan’da başarılı olup olamayacağı bu konuda da meçhul kalıyor.

YENİ STRATEJİ SİVİLLERİ TEHDİT EDİYOR

Uluslararası yardım kuruluşları, NATO’ya Afganistan’da sivillerin korunması için daha fazla çaba harcaması çağrısında bulunuyor. Afganistan’da sivil ölümlerin dörtte üçünden direnişçiler sorumlu tutuluyor ancak 29 yardım kuruluşu, açıkladığı ortak raporda, NATO’nun yeni stratejisinin sivillerin hayatını riske attığını belirtiyor.
Raporda, Afgan halkının çoğu için güvenlik koşullarının hızla kötüye gittiği açıklanıyor. Ayrıca ülkede şiddet olaylarının artmasının önümüzdeki yıl muhtemelen daha fazla sivilin ölümüne yol açacağı bildiriliyor.
Ülkedeki şiddet olayları bu yıl, Taliban rejiminin devrildiği 2001’den bu yana en yüksek düzeye çıkmış durumda. Birleşmiş Milletler’in (BM) verilerine göre, Afganistan’da yılın ilk altı ayında, 1271 sivil öldü. Bu da geçen yılın aynı dönemine göre sivil ölümlerinde yüzde 21 oranında bir artışa tekabül ediyor. Yine BM’nin açıkladığı verilere göre 2010’un ilk yarısında, Afganistan’da yaşamlarını yitirenlerin toplam sayısında da, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31’lik bir artış var.

Evrensel'i Takip Et