23 Kasım 2010 00:00

ALBATROS


Geçtiğimiz aylarda, İstanbul’daki Uluslararası Düşünce Özgürlüğü Buluşmasının katılımcılarından biri olan Mehmet Desde, 1979 yılından beri Almanya’da ikamet ediyordu. Alman vatandaşı idi. Almanya’da emekli olan ve vefat eden babasının cenazesini Türkiye’ye götürmek için yola çıktı. Mehmet Bakır ile beraber araba ile seyahat ederken, 9 Temmuz 2002 tarihinde İzmir Menemen Asarlık mevkiinde gözaltına alındı. Kendisine hiçbir şey söylenmeden İzmir Bozyaka Terörle Mücadele Şubesine götürüldü. Terörle Mücadele Şubesinde gözleri bağlanarak sorgu odasına alındı. Nihayet burada bir ihbar sonucu gözaltına alındığı ve hakkında tahkikat yapılacağı söylendi.
Gözaltına aldıklarında yasal haklarının ne olduğu söylenmedi. Ailesine haber verme isteği reddedildi Avukat ile görüşme talebine olumsuz cevap verildi. Alman Vatandaşı olmasına rağmen, Alman Konsolosluğuna haber verme isteği geri çevrildi.
Mehmet Desde, Terörle Mücadele Şubesinde fiziki ve psikolojik işkencelere maruz kaldı. Kuvvetli bir ışık altında havasız bir hücrede tutuldu. Aç ve uykusuz bırakıldı. Belli aralıklarla gözleri bağlanarak sorgu odasına götürüldü. Sorgu odasında dayak yedi, göğsüne, sırtına ve kafasına darbeler aldı. Bin bir çeşit küfür ve hakarete uğradı. Çırılçıplak soyularak hayaları sıkıldı, tecavüz girişiminde bulunuldu. Terörle Mücadele Şubesi “Bolşevik Parti- Kuzey Kürdistan/Türkiye” adlı örgütün üyesi olduğunu kabul etmesini, bir takım eylem ve sorumlulukları üstlenmesini istiyordu. Böyle bir örgütle ilgisinin olmadığını söyleyen Mehmet Desde, polisin hazırladığı ifadeyi imzalamayı reddetti.
13.7.2002 tarihinde, ilk kez çıkarıldığı İzmir 3. Sulh Ceza Hakimliğinde yapılan sorgu sırasında kendisine yapılan işkence ve kötü muameleyi anlattı. 13.7.2002 tarihinde tutuklanarak, İzmir Kırıklar F Tipi Hapishanesine konuldu. 21 Ocak 2003 tarihinde tahliye oldu ama yurtdışına çıkışı yasaklandı.
Hakkında “yasadışı örgüte üye” olmaktan dava açıldı. Ancak İzmir DGM (Devlet Güvenlik Mahkemesi) 24.07.2003 tarihinde, “yasadışı örgüt kurma” iddiası ile mahkûmiyet kararı verdi. Hazırlanan iddianamede ve yargılama aşamasında “yasadışı örgüt kurma” iddiası gündeme gelmedi, getirilmedi. Buna rağmen Mahkeme Heyeti yargılama aşamasında gündeme gelmeyen ve savunması yapılmayan bir konuda karar verdi. Temyiz aşamasında dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesi mahkûmiyet kararını esastan bozdu. İzmir DGM yerine kurulan 8. Ağır Ceza Mahkemesi de bu bozma kararına uyarak yeniden yargılama yaptı. Davayı açan savcı, bu defa mütalaasında önceki görüşlerini değiştirerek Mehmet Desde hakkında beraat talebinde bulundu. Mahkeme Heyeti gerek beraat istemli savcılık mütalaasına ve gerekse sanık vekilinin savunmalarına itibar etmeyerek bu defa da “örgüte üye olmaktan” mahkûmiyet kararı verdi. Aynı zamanda bu kararda Mehmet Desde ve Mehmet Bakır’ın “hüküm kesinleşinceye kadar yurtdışı çıkış yasağının devamına” karar verildi.
Mahkûmiyet kararının temyiz edilmesi sonucu dosya yeniden Yargıtay’a gönderildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi 25.12.2006 tarihinde verdiği kararla, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararı onadı. Böylece verilen mahkumiyet kararı kesinleşmiş oldu.
Mehmet Desde, ilk tutukluluğun ardından serbest bırakılmıştı ama Türkiye’de zorunlu ikamete tabi tutulmuştu. İsteseydi yurtdışına kaçıp gidebilirdi. Mehmet, kendisine karşı yapılan hukuksuzluklara karşı mücadele etmeye başladı. Kendisine işkence yapan dört polisi mahkeme karşısına çıkarmayı başardı. Uzun süren bir yargılamanın ertesinde polisler beraat etti ve Yargıtay da beraat kararını onadı. Mehmet, polisler hakkında verilen beraat kararı dosyasını AİHM’e taşıdı.
Mehmet Desde cezasını çekmek üzere 8 Haziran 2007 tarihinde Manisa hapishanesine konuldu. 14 Ağustos 2007 tarihinde isteği dışında Alanya hapishanesine gönderildi. Sekiz ay Alanya hapishanesinde kaldıktan sonra, isteği üzerine Tire hapishanesine gönderildi. 6 Ekim 2008 tarihinde tahliye oldu. 17 Ekim 2008 tarihinde Almanya’ya geri döndü. Şu anda Berlin’de yaşıyor.
Mehmet Desde, Türkiye’de yaşadıklarının kitabını yazdı. Kitap Ekim 2010 tarihinde yayınlandı. “Bir Devlet Bir İnsan” adlı kitabın bir de alt başlığı var: “Sözde Yargının Kıskacında”. Elbette Bir devlet bit yurttaş karşısında ne kadar acımasız ve yargı ne kadar devlete bağımlı, bir kez daha tanık oluyorsunuz.
Kitap altı bölümden oluşuyor.
Birinci bölüm: Gözaltı süreci, işkence ve tutuklama
İkinci bölüm: Yargılama aşaması ve verilen hukukdışı kararlar
Üçüncü bölüm: Hapishane süreci
Dördüncü bölüm: Almanya’ya dönüş
Beşinci bölüm: Verilen hukuk mücadelesinden kimi örnekler
Altıncı bölüm: Ne yapmalı?
Ayrıca kitapta ekler bölümünde var. Birçok ülkeden gönderilen dayanışma mesajlarından bir bölüm var. Kitap toplam 290 sayfa. Bir mücadele öyküsünün anlatıldığı kitap okunmaya değer bir kitap.
Ve TMY’nın nasıl bir adil olmayan yargı makenizması yarattığını bir kez daha doğruluyor.
RAGIP ZARAKOLU

Evrensel'i Takip Et