25 Kasım 2010 00:00
KADINLAR YETER DiYOR
Emek Partisi Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü ile ilgili yaptığı açıklamada AKPyi kadına yönelik şiddeti, eşitsizliği ortadan kaldırmak için somut adımlar atmaya çağırdı.
AKP iktidarı boyunca eşitsizliğin de şiddetin de arttığı belirtilen açıklamada, Türkiye kadına yönelik şiddette dünya ikincisi. Kadın-erkek eşitliği sıralamasında ise 134 ülke arasında 129. sırada. Son 7 yılda Türkiyede kadın cinayetleri yüzde 1400 arttı. Her üç kadından ikisi herhangi bir şekilde şiddete maruz kalıyor. Günde en az 3 kadın öldürülüyor. Kadın erkek eşitliğine inanmadığını açıkça söyleyen bir Başbakan varken, bu rakamlar şaşırtıcı olmuyor denildi.
Karakollar, belediyeler, bakanlıklar gibi kadınların güvenliğini sağlamakla yükümlü kurumların şiddeti uygulayanları koruğudu vurgulanan açıklamada, Mahkemeler erkek egemen sistemi besleyen kararlar alıyor. Kadın ve çocukların bedeni, mafya-çete-devlet organizesiyle, zorla fuhuş pazarına sürülüyor. Tecavüz, burjuva medya tarafından reyting malzemesi olarak pazarlanıyor, adeta teşvik ediliyor denildi.
YOKSULLUK EN BÜYÜK ŞİDDET!
Açıklamada neoliberal ekonomik politikalar, sosyal hakların gaspı, kadını şiddet karşısında daha da savunmasız hale getirdiğine dikkat çekilerek, Milyonlarca kadının hiçbir geliri ve hiçbir güvencesi yok. Kadınların işgücüne katılım oranı AKP iktidarı döneminde son yılların en düşük seviyesine geriledi. Yoksulluk, güvencesizlik ve kadın işsizliği ev içi şiddet karşısında kadının direnme dayanaklarını ortadan kaldırıyor, şiddeti körüklüyor. İşsizlik korkusuyla kadınlar işyerinde cinsiyet ayrımcılığına ses çıkaramıyorlar, tacize göz yumuyorlar, hamile kalmaktan bile korkuyorlar... denildi.
SAVAŞ ŞİDDETİ ARTIRIYOR
Kürt sorununun savaş ve şiddet yöntemleriyle çözümünde ısrar edilmesinin; kadına yönelik şiddetin, taciz ve tecavüzlerin, kadın cinayetlerinin, kadın intiharlarının daha da artmasına neden olduğu belirtilen açıklamada, Kürt kadınları ve çocukları, devletin çeşitli kademelerindeki görevlilerin de dâhil olduğu taciz ve tecavüzlere maruz kalıyor. Kürt kadınların anadilini kullanamaması hiçbir hizmetten gereği gibi yararlanamamasına da neden oluyor. Mücadeleye atılan Kürt kadınları hapis cezalarıyla tehdit ediliyor. Bedenine, emeğine, kimliğine sahip çıkan, barış isteyen kadınlar Bakanlık genelgesiyle tehlikeli ilan ediliyor, coplanıyor, gaz sıkılıyor, yerlerde sürükleniyor, polis barikatlarıyla durdurulmak, susturulmak isteniyor denildi.
DEVLET SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRSİN!
AKPyi kadına yönelik şiddeti, eşitsizliği ortadan kaldırmak için somut adımlar atamaya çağırılan açıklamada Acilen cinsiyet eşitliği ve kadını şiddete karşı güçlendirecek tedbirler alınmalıdır. Fiili eşitlik için kapsamlı bir eğitim, kültür ve hukuk politikası geliştirilmelidir. Kadınlara iş, sosyal güvence ve bağımsız konut edinme gibi olanaklar sağlanmalı, kadın istihdamını artırıcı özel önlemler alınmalıdır. Kürt dili, kültürü ve kimliğinin eşitliğine dayalı demokratik bir barış sağlanmalı, çözüm için savaş yöntemlerine son verilmelidir denildi.
(HABER MERKEZİ)
YAŞASIN KELEBEKLER
Minerva, Maria-Teresa, Patria Mirabal; özgürlük ve direnişin sembolü kız kardeşler
Las Mariposas (Kelebekler)... Bu kelime, hem onların hem de faşist diktatörlüğe karşı verilen mücadelenin adı olmuştur. Latin Amerikada küçük bir ada ülkesi olan Dominikte, Rafael Trujillo diktatörlüğüne karşı direnişte ilk akla gelen isimler, Las Mariposas (Kelebekler) olarak anılan Mirabal kardeşlerdir.
Mirabel kardeşler eşleriyle birlikte Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele yürütüyorlardı. Patria 1960 Haziran ayında diktatörlük karşıtı en büyük haraket olan Clandestinayı kurdu. Iki kız kardeş de ona katıldı mücadelelerinden ötürü haraketin sembolu haline geldiler.
1960ın Kasım ayı başında Trujillo diktatörlüğü Mirabel kardeşlerin kendileri için en büyük tehlikelerden biri olduğunu açıkladı. Ardından 25 Kasımda 3 kız kardeş tecavüz edilip katledildi.Diktatörlüğün açıklaması araba kazasında öldükleri şeklinde olmuştu.
KADINLAR ÖFKELİ VE ALANLARDA
Dünyanın her yerindeki kadınlar, her türlü şiddete karşı talepleriyle, bu hafta boyu sokaklarda olacak. Türkiyede de özellikle son 7 yılda yüzde 1400 artan kadın cinayetlerine dikkat çeken kadın örgütleri, her türlü şiddetin engellenmesi için devleti göreve çağırıyor.
Şiddeti önlemeye yönelik gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılmasını talep eden kadınlar, yasalardaki mecvut hakların bile uygulanmamasından şikayetçi.
Kültürel baskı ve şiddete de hayır diyen kadınlar, alanlarda barış ve anadil taleplerini dile getirecekler.
İstanbulda bugün kadın örgütleri, sendikalar, siyasi partiler ve kitle örgütlerinden kadınların katılacağı iki eylem olacak. Öğle saatinde BDP ve EMEP üyesi kadınlar ortak basın açıklaması düzenleyecek. Taksim tramvay durağında saat 14.00da yapılacak açıklamanın ardından Galatasaray Meydanına yürünecek.
İkinci eylem ise 25 Kasım İstanbul Kadın Platformu tarafından her yıl geleneksel olarak yapılan gece yürüyüşü. Kadınlar siyahlar giyerek, çeşitli performanslar eşliğinde yapacakları eylem için saat 19.00da Tünelde buluşup Taksim tramvay durağına yürüyecekler. Adana ve Bursada da kadınlar akşam saatlerinde meşaleler, mumlar, fenerler eşliğinde yapacakları yürüyüşlerle sokakları aydınlatacak.
Evrensel'i Takip Et