25 Kasım 2010 00:00
Öğretmenler neyi kutlasın?
GÜNÜN YAZILARI
EĞİTİM SEN Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik, sadece Öğretmenler Gününde hatırlanan öğretmenlerin sorunlarının çözmek için hükümetin yıllardır hiçbir adım atmadığını söyledi. Bozgeyik, Öğrencilerin öğretmensiz, öğretmenlerin işsiz olduğu bir ülkede Öğretmenler Günü diye bir gün nasıl kutlanabilir? diyerek bu günün bir kutlama değil, mücadele günü olduğunu belirtti.
Bozgeyik dün sendika merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 24 Kasımın 12 Eylül döneminin bir ürünü olduğuna dikkat çekti. Bozgeyik, 2010 yılı sonu itibariyle atama bekleyen 350 bini aşkın öğretmen bulunduğuna da belirtti. Ülkemizde öğretmenler yoksulluk sınırının altında, memur ve hizmetliler ise açlık sınırında maaş alıyor diyen Bozgeyik, hükümetin eğitim emekçilerinin taleplerine kulak tıkamasının yaşanan yoksulluğu artırdığını kaydetti. Eğitimde esnek çalışma yönteminin, aynı işi yapan farklı statüde öğretmen istihdamını gündeme getirdiğini belirten Bozgeyik, kariyer basamakları uygulaması ile öğretmenlerin sınıflandırılmasının eğitimin niteliğini olumsuz yönde etkilediğini dile getirdi. Bozgeyik, eğitimde güvencesiz istihdamın ise son yıllarda belirgin bir biçimde arttığını, ücretli öğretmenlerin saatinin 6 TLye düştüğünü de sözlerine ekledi.
GERÇEK BİR TOPLUSÖZLEŞME GEREKLİ
Yüz binlerce öğretmeni ve eğitim emekçisini yoksulluğun kıskacına alan ve yaptığı işe küstüren uygulamalara karşı nitelikli bir eğitim yaratma taleplerinin olduğunu belirten Bozgeyik, emekçilerin haklarının grev hakkını da içeren gerçek bir toplusözleşme ile belirlenmesini istedi.
(Ankara/EVRENSEL)
SİSTEMİN ÖĞRETMENE REVA GÖRDÜKLERİ
iNitelikli öğretmen yetiştirme politikaları terk edildi, mesleğin standartları düşürüldü.
*Öğretmenler sık sık değişen eğitim sisteminin mağduru oldu.
*Öğretmenler kazançlarıyla kendilerini geliştiremiyorlar.
*Ek iş yapmak zorunda kalıyorlar.
*üyük bir kısmı kirada oturuyor.
*350 bin işsiz öğretmen atama bekliyor.
*Öğretmen açıkları sözleşmeli öğretmenlikle kapatılmaya çalışılıyor.
*Eğitime yeterli bütçe ayrılmadığından ve eğitim gün geçtikçe paralı hale geldiğinden öğretmenler katkı payı toplayan birer tahsildara dönüştürülüyor.
*Sınıf mevcutlarının fazlalığı öğretmenlerin mesleklerini sağlıklı bir şekilde yapmalarını engelliyor.
*İş yükü artışına paralel olarak meslek hastalıkları da artıyor.
*Her yıl çok sayıda öğretmen sendikalaştıkları gerekçesiyle soruşturma geçiriyor, cezalandırılıyor veya sürgün ediliyor.
*Maaşlarından yapılan kesintilerle kurulmasına rağmen, öğretmenler öğretmenevlerinden yeterince yararlanamıyor.
*İLKSAN sürdürülen yanlış politikalarla üyelerinin ihtiyaçlarında uzak bir şekilde kullanılıyor.
*Öğretmenlere, ek ders, yolluk, sağlık giderleri gibi çeşitli ödenekleri zamanında ödenmiyor.
Evrensel'i Takip Et