27 Kasım 2010 00:00

Afrocubism ilk defa
İstanbul’da


Küba’nın efsanevi Buena Vista Social Club projesinin asıl çıkış noktası olan ve Kübalı ve Afrikalı müzisyenleri bir araya getiren Afrocubism, planlandığı 1996 yılından tam 14 yıl sonra hayata geçiyor.
Aralarında Afrika’ya özgü kora çalgısını tüm dünyaya sevdiren Grammy’li Müzisyen Toumani Diabete’den yine Grammy’li Buena Vista Social Club’un meşhur şarkısı “Chan Chan” ile tanınan Kübalı Şarkıcı ve Gitarist Eliades Ochoa’ya kadar birbirinden yetenekli müzisyenlerin yer aldığı ve Afrika geleneksel müziklerini Küba müzikleriyle buluşturan proje Afrocubism, bugün Türkiye’de ilk kez Cemal Reşit Rey’de sahneye çıkacak.
Projenin Grammy’li Müzisyeni Toumani Diabete, konser öncesi sorularımızı yanıtladı. Diabete’nin Türkiye’nin geleneksel müzikleriyle Afrika müziğini buluşturmayı hedeflediğini de bu söyleşide öğrendik.

14 yıl önce düşünülmüş bir projeydi Afrocubism, nasıl karar verdiniz yeniden canlandırmaya? Nasıl bir süreç işledi kuruluş sırasında?
Bu sürecin en başından beri projenin babası Eliades Ochoa diyebilirim. Hem projeye Küba atmosferini getiren, hem de başından beri en çok motive olan isim Eliades ve bizim de ayrıca çok özel bir bağımız var. Buena Vista Social Club’ın arkasındaki isim Nick Gold, bu projeyi 1990’ların başından beri hayal etmiş hatta 1996 yılında girişimlerde de bulunmuş ancak o dönemde bazı aksilikler yüzünden proje hep ertelenmiş. Bunlara rağmen bana kalırsa şimdi çok daha iyi bir zamanlama çünkü gruptaki herkesin olağanüstü deneyimleri ve ayrı ayrı kişisel projelerinden sonra tüm birikimlerini buluşturması Afrocubism’i harika bir deneyime dönüştürüyor…

İlk insanın doğum yeri Afrika ile yeni insanı yaratma düşünün ürünü olan Küba’nın kültürel birlikteliği nasıl bir sentez ortaya çıkardı? Yaptığınız müzik tarzını biraz anlatabilir misiniz?
Küba müziklerinin ve geleneğinin köklerinde de tarihsel olarak Afrika var. Aslına bakarsanız Afrika’nın uzanmadığı ülke yok gibi, özellikle Brezilya ve Küba’nın müzikleriyle Afrika’nın çok güçlü bir bağı var. Bu anlamda yaptığımız her iki geleneği buluşturmak oldu. Bana göre bu çok doğal bir süreçti ve çok güçlü bir müzik ortaya çıktı…
AFRİKA MÜZİĞİ KLASİK MÜZİKTEN KÖKLÜ
İstanbullular için Küba müziği daha tanıdık; çok daha yakınımızda olan Mali’nin, Afrika’nın müzik kültürüne ise yabancıyız aslında, bu yüzden sormak istiyorum, nasıl tarif edersiniz Afrika’nın müzik kültürünü ve bu projede hangi yanı daha çok öne çıktı?
Afrika’nın müzik kültürü doğal olarak oradaki yaşamla birlikte çok eskilere dayanıyor ve düşünürseniz klasik batı müziğinden bile daha köklü ve daha etkileyici bir geçmişi var. Projemizde Mali müziklerinden, Senegal’in müziklerine kadar geniş bir coğrafyada Mandinga İmparatorluğu’na dayanan geleneksel müzikler ve bu müziklerin kalbinde bir çalgı olarak kora var. Ben de ailemin geleneğini sürdürüyorum ve bu geleneği devam ettiren 71. kuşak olduğumu düşünürseniz, bahsettiğimiz müzikle çok zengin bir geçmişi olan büyük bir geleneği bugüne taşıdığımızı hissedebilirsiniz. Bu projede de öne çıkan Mali müzikleri ve Afrika.

Nasıl bir yol haritası var Afrocubism’in, geleceğe yönelik projeler neler?
Benim de bir solist olarak kora çaldığım çok özel bir projeyi kaydettik bile. Afrocubism’in tüm müziklerini Senfoni orkestrasına adapte ettik ve bir albüm kaydettik. Afrocubism ekibi olarak konserlere devam ediyor olacağız ama kısa bir süre sonra yepyeni bir albümümüz ve Senfonik Afrocubism’i sahneye de taşıyacağız. Daha önce de Türkiye’ye kendi solo projem için gelmiştim, aklımda sizin geleneksel müziklerinizle Afrika müziklerini buluşturmak var. Böyle bir deneysel çalışma her iki zengin geleneği buluşturabilir…

Kültürel çeşitliliğin müzikte hayat bulduğu ülkelerden biri de Türkiye ve buradaki ilk konseriniz, ne düşünüyorsunuz?
Afrocubism olarak ilk kez sahneye çıkıyoruz ancak daha önce kendi projemle ilgili olarak Mali müzikleriyle de sahneye çıkmıştım ve İstanbul’da olmak beni heyecanlandırmıştı. Kozmopolit şehirler bana çekici geliyor, farklı kültürlerin bir arada olması büyük zenginlik ama İstanbul’un bu zenginlikleri bugüne taşıyan çok köklü bir tarihi var, bu yüzden geleneksel müziklerinizi çok merak ediyorum. Küba ve Afrika geleneğini tarihi köklü bir şehirde seyirciye sunmak büyük bir ayrıcalık. 27 Kasım gecesi bu ayrıcalığa herkes şahit olsun isterim.

BUENA VİSTA’DAN 14 YIL SONRA...

Afrocubism, World Circuit Plak Şirketi’nin dehası Nick Gold’un fikri olarak Buena Vista Social Club’tan daha önce ortaya atılmıştı. 1996 yılında Mali’nin dünyaca ünlü müzisyenlerinin Kübalı müzisyenlerle Havana’da bir araya gelip bir albüm kaydetmeleri planlanırken, Afrikalıların bir şekilde Havana’ya gelememeleri yüzünden tüm dünyada milyonlar satan Buena Vista Social Club ortaya çıkmıştı. Yıllar sonra bu orijinal fikir Afrocubism projesiyle hayat buluyor ve birbirinden yetenekli müzisyenler harika bir kayıt ile karşımıza çıkıyor. Afrocubism projesinde Afrika müziklerinin dünyadaki elçisi ünlü Kora Müzisyeni Toumani Diabete ile birlikte solist olarak gitarıyla da eşlik eden Eliades Ochoa ve Bassekou Kouyate (ngoni), Djelimady Tounkara (elektro gitar), Kasse Mady Diabate (vokaller) ve Lasana Diabate (balafon) yer alıyor.


Elif Görgü

Evrensel'i Takip Et